Geçip giden kitap günleri
15-24 Ekim günleri arasında Konya’mızda tam bir kitap bayramı yaşandı desek herhalde yanlış olmaz. Bu on gün içerisinde hemşerilerimiz kitapla yattı kitapla kalktı. Bir yazar olarak bu mutlu tablonun içinde yer almaktan son derece memnun oldum. Her yaştan insanın Selçuklu Kongre Merkezi’ne koşması ve kitapla hemhal olması gerçekten de görülmeye değerdi. Yazımızın bu ilk paragrafı bitmeden bu güzel organizasyonu gerçekleştiren Büyük Şehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a teşekkür etmemek haksızlık olur, TEŞEKKÜRLER BAŞKAN.
Bu güzel fuara her gün büyük bir heyecanla gittim. Oradaki isimsiz kahramanları da ayrıca alkışlıyorum. Çok güzel bir hizmet süreci yaşattılar bizlere. Güler yüzleri gayretleri ve çözüm üreten zihinleriyle bu şehre yakışır bir misafirperverlik gösterdiler. Ayrıca her gün tam sayfa Kitap Günleri haberlerini okuyucusuna aktaran gazetem Yeni Haber’i tebrik ediyor, teşekkürlerimi gazetenin genel yayın müdürü olan Lokman Koyuncuoğlu ve ekibine iletiyorum.
2019 yılında Selçuklu Kongre Merkezinde düzenlenen kitap fuarında 522.217 ziyaretçi ile rekor kıran Konya, bu yıl pandemiye rağmen 600 bin barajını aşarak rekor bir katılıma ulaştı. Kitap okumuyoruz diye hayıflanıp duruyoruz, oysa gündemine doğru bir vitrin koyduğumuzda bu hayıflanmanın boşuna olduğunu bize gösteriveriyor halkımız. Yeter ki iyiyi ayağa kaldırmak, güzele ivme kazandırmak ve hakikate kapı açmak olsun amacımız.
Fuarda en çok dikkatimi çeken ve çok hoşuma giden şey çocuklarımızın orada olmalarıydı. Gerek anne babalarıyla olsun gerek okullarıyla gelenler olsun stanttan standa dolaşıp kitaplarla ilgilenmeleri görülmeye değerdi doğrusu. Ancak burada bir şey vardı ki harçlıklarının yetersiz olmasından dolayı almak istedikleri pek çok kitapta gözlerinin kalması içimi burkmadı desem yanlış olur. Belki bir dahaki sefere onlar için yöneticilerimiz bir şeyler yapabilirler. Mesela buna benzer organizasyonlarda çocuklara özel, orada harcayabilecekleri çeklerin verildiğini duydum, böyle bir uygulama burada da yapılabilir.
Ayrıca bir hatırlatmam da geçen seferki fuardan sonra da yazdığım notu tekrarlamak olacak, şehrin birçok yerinde billboardlarda ve Selçuklu Kongre Merkez'inin önündeki pankartlarda ünlü yazarların resimlerine yer verilirken yerli yazarlarımızın buralarda yer almamasının bir eksiklik hissi doğurduğu görülüyor. Öte yandan ziyaretçilere bir güzellik olsun diye fuarda yüzbinlerce kişinin ismini ücretsiz bir şekilde kâğıda nakşeden hattatların varlığı çok naif bir hizmetti doğrusu. Ayrıca alana kurulan yiyecek firmalarının varlığı da oraya gelenlere farklı bir ortam sundu.
Sadece kitap satış alanlarıyla değil, birbirinden değerli yazarların yer aldığı söyleşiler de kentimizin kültürüne büyük katkılarda bulundu. Edebiyatı, dili, tarihi ve pek çok konuyu ele alan konuşmacılar çok değerli pencereler açtılar bilincimize ve gönlümüze.
Artık geleneksel bir hal aldığını düşündüğüm Konya Kitap Günleri’nde nice yazarımızı, şairimizi kentimize getirerek Konyalılarla yüz yüze görüşme imkânı sunanları kutluyorum. Gelecek yıllarda bunun zenginleşerek devam edeceğine inanıyorum. Yalnız burada da bir meselenin altını çizmek isterim. Popüler yazarlarımızın imza kuyrukları satış yapan stantların önünde engel olabiliyor, bunu bir dahaki organizasyonlarda yetkililer göz önünde bulundururlarsa daha akışkan bir yapıya ulaşılmış olur diye düşünüyorum.
Artısının çok eksisisin az olduğu bir fuarı daha geride bıraktık. Konya'mızın dışarda çok büyük bir prestij kazandığına inandığım bu Kitap Günleri etkinliği gibi etkinliklerin benzerlerinin de yapılmasını, edebiyatımıza, kültürümüze ve sosyal hayatımıza renk katan, renk katarken de düşünce ırmaklarımızın doğru yataklardan akmasını sağlayacak içerik ve görüntüye özen gösterilmesinin öneminin altını çizmek gerek. Kitaba yapılacak her yatırım geleceğimizi daha aydınlık yapıyor, yapmaya da devam edecek. Bu toprakları yeşertecek olan şey inancımızdan kopmadan dünyaya adapte olabilme kabiliyetimizdir. Bu kabiliyetimizin gelişmesi de gençlerimizi çağın çarkından alıp doğru alanlara sevk etmekten geçer.
Kitaplar sevgiyi yazar, kitaplar hakikati yazar, kitaplar hayal edebilmenin gücünü yazar, kitaplar umudu yazar, kitaplar dünyaları yazar. Bize düşen okumak ve okutmaya gayret göstermektir. Zulümler böyle biter, katliamlar böyle biter, haksızlıklar böyle biter ve adalet böyle sağlanır. Kitaptan uzak olanların hesapları doğru olamaz. Bütün kitaplar da bir kitabı anlamak içindir. Oku emrine kulak vermek gerekir ve bu da yetmez oku emrine ilk muhatap olanın sünnetine sarılmak gerekir.
Sevgiyle kalın.
