Bu projeyi çok tuttum!
MÜSİAD Konya Şube Başkanı Hilmi Kağnıcı ve yönetimi, yerel ve ulusal basından meslektaşlarımızı bir araya getirerek; Konya'ya yönelik proje ve çalışmalarını anlattı.
Program güzeldi, katılım çoktu, anlatılanlar ilgi çekiciydi. Başkan Kağnıcı beni de tüm salonu da yakaladı, konuşmasında benim dikkatimi çeken pek çok konu vardı.
Mesela MÜSİAD tarafından her zaman önem verilen Afrika ticaretinin, “Afrika Seferberliği” şeklinde yeni bir boyut kazandığını görmek beni heyecanlandırdı. Afrika-Türkiye ilişkilerini dikkatle dinledim.
“Afrika Seferberliği” konusunda önümüzdeki günlerde elbette değineceğim bazı noktalar olacak.
Ama ben bugün sizlere çok dikkat çekici başka bir projeden bahsedeceğim.
İklim değişikliğinin hasarlarını en ağır biçimde hissettiğimiz bu günlerde, MÜSİAD Konya Şubesi tarafından gündeme getirilen "Model bir şehir: Karbon Nötr Konya" projesini çok dikkate değer buldum.
Sevgili okurlarım, böyle bir projeyi nasıl önemli bulmayalım ki? İklim değişikliği konusu hem bugünümüzü hem yarınımızı hatta torunlarımızı bile ilgilendiren bir gelişme. O yüzden gündemimizin tamamen bu olması gerektiğini düşünüyorum.
MÜSİAD Konya Şubesi de bu konuda çalışmış ve yine ufkunu geniş tutarak geleceği yakalamak için büyük bir proje üretmiş. Ekip iyi çalışmış, çok güzel bir rapor hazırlamış. Projenin o kadar çok boyutu var ki, burada anlatmaya kalksam sayfalar yetmez doğrusu.
Net bir şekilde özetlemek gerekirse; karbon salınımının azaltılması noktasında, daha yeşil, daha yaşanabilir, ağaca, suya ve doğaya önem veren bir gelecek kurgulamışlar. Konya’nın bu konuda örnek bir şehir olması için de şimdiden çalışmalara başlamışlar.
Bu hedef elbette kolay değil ama bu konuda hem Konya çok avantajlı hem de MÜSİAD çok istekli. Yeter ki MÜSİAD’ın açtığı bu ufka; kurumlar, özel sektör, medya, sivil toplum ve siyaset sahip çıksın, katkı versin. Yeter ki birlikte hareket edilsin.
Başkan Kağnıcı zaten bu konuda tam olarak bunu istiyor. “Birlikte hareket edelim, biz birlikte Konya’yız” diyor.
MÜSİAD Konya’nın bu konuda ortaya koyduğu hedef, Konya’yı 2042 yılında Avrupa’nın ilk karbon nötr şehri yapmak. Herkes bu konuda üzerine düşeni yaparsa bunu başarmak hayal değil…
Kuraklık ve kıtlığa karşı kendi kendine yetebilen bir ülke, bir kent olmak için bu konuyu çok ciddiye almamız gerekiyor. Bu konuda çabalayan, fikir aşındıran, emek sarf eden, ortaya bir proje koyan kim varsa desteklenmeli.
Konya, bu konuda da tüm Türkiye’ye örnek olacak kapasiteye ve avantajlara sahiptir.
Konya, Türkiye'nin en temiz, gecekondu probleminin olmadığı, şehir planlamasının daha kolay yapılabildiği ve en düzenli organize sanayi bölgelerine sahip şehir. Tüm bu özelliklerinin yanında; Türkiye’nin en fazla bisiklet yoluna sahip şehrinin Konya olması da büyük avantaj. Çünkü Paris İklim Anlaşması, bisiklet ulaşımını çok önemsiyor.
Yani hem alt yapıyla hem de üst yapıyla ‘Yeşil Dönüşüm’ projesinde aslında şimdiden büyük yol kat etmiş durumdayız.
MÜSİAD’ın projesini de bu kapsamda ele alırsak çok büyük gelişme kaydederiz.
Klasik bir çevreci anlayıştan ziyade, üretimde, sosyal hayatta, ulaşımda ve ekonomide geleceği kurtarmak adına çok önemli bir girişim olan "Model bir şehir: Karbon Nötr Konya" projesi Konya’nın Türkiye’de bir ilki başarıp, örnek şehir olmasına kapı aralayacaktır.
Biz de sık sık bu konuda gündem oluşturmaya, üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. İklim değişikliği meselesini çok önemsiyoruz zaten. Son zamanlarda gündeme taşıdığımız konuların birçoğu iklim değişikliği ile alakalı.
Mesela dünkü manşetimizde ‘Hububat Daha Cazip Hale Getirilmeli’ dedik. Geçen hafta Halil Etyemez’in ürün deseni değişimi önerisini öne çıkararak, ‘Kuraklığa Dönük Üretim Yapılmalı’ dedik. Yine ondan önceki hafta ise Paris İklim Anlaşması’na dikkat çekerek, ‘Sanayi Şimdiden Tedbirini Almalı’ dedik.
Yani neredeyse her hafta bir manşetimizi bu konuya ayırmışız. Bundan sonra da bu konuda katkı sunmaya devam edeceğiz.
Tuz Gölü’nün yüzde 30 küçülmesi, Beyşehir Gölü’nün metrelerce çekilmesi, Akşehir Gölü’nün ve Meke Gölü’nün kuruması, mantar gibi türeyen obruk oluşumları, kuraklık ve kıtlık tehdidinin oluşması…
Bunların tümünün müsebbibi iklim değişikliğidir. İklim değişikliğinin sebebi ve müsebbibi de elbette biz insanlar!
Dolayısıyla, kendi elimizle mahvettiğimiz bu dünyayı yine kendi çabamızla daha yaşanabilir bir hale getirebiliriz.
İşte MÜSİAD da bu konuda üzerine düşeni yapmak için kolları sıvamış. Bizlere de destek vermek düşer…
