Yine Amerika Yine Irkçılık
Dünyanın hayran olduğu, şarkılarımıza bile konu olan 'macera dolu Amerika''nın kısacık tarihi ırkçılık olaylarıyla dolu. Gün geçmiyor ki Amerika'da yeni bir ırkçılık olayı patlak vermesin. En son olay da Amerika'ya çalışmak için gelen dolandırıcılık şüphesiyle yakalanan 46 yaşındaki George Floyd'un polisin nefessiz bırakması sonucu hayatını kaybetmesinin ardından çıktı. ABD'yi ayağa kaldıran olayın ardından George Floyd ismi Twitter’da dünya genelinde trend oldu. Direnmediği halde polisin boğazına diziyle bastırarak nefessiz bırakması sonucu ölen siyahi Amerikalı Floyd'un ve bütün siyahilerin haklarını savunmak için Amerikan halkı sokağa döküldü.
Şüphesiz Amerika'da çıkan olaylar sadece bu sebepten çıkmadı. Bu olay aylardır işsizlikle, koronayla ve Trump ile mücadele etmekten bunalmış Amerikan halkının fitilini ateşledi. Halkla bir türlü bütünleşemeyen, koronayla mücadelede yetersiz kalan, sağlık sisteminin çökmesini bile hiç umursamayan Trump'ın Amerika'sı teklemeye devam ediyor. Olaylar sadece Amerika ile de sınırlı kalmadı. Almanya, İngiltere, Fransa, Danimarka gibi bazı ükelere de sıçradı. Protestocular ' Siyah hayat önemlidir' pankartlarıyla yıllardır Amerika'da ikinci sınıf insan muamelesi gören siyahi vatandaşların seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Tabii bunlar kendince iyi niyetli olanlar. Bir de her durumda olduğu gibi fırsatçılar var. Yani yağmacılar... Karışıklıktan faydalanıp dükkânları, marketleri yağmalayanlar.
Olayın ardından dört polis açığa alındı fakat polislerin kovulması halkın öfkesini geçiremeyecek gibi görünüyor. ABD'de güvenlik birimleri, şiddete meyilli olan bazı siyahi grupların ağır saldırılar düzenlemesini bekliyor. Ayrıca pek çok ırkçılık karşıtı grubun, şehirleri kapatacak derecede büyük halk eylemleri planladıkları da duyuluyor. Diğer bir deyişle ABD'de çok ağır halk hareketlerinin yaşanması bekleniyor. Bunun başka ülkelerde de yansımalarının olabileceği konuşuluyor. Covid-19'dan sonra dünya ekonomisini ırkçılık karşıtı topluluk hareketleri vuracak gibi görünüyor.
Bütün bu olaylar yaşanırken Trump ne dese beğenirsiniz. Protestolar sırasında polisle çatışan eylemciler için 'acımayın daha sert davranın' dedi. Kimsenin gözünün yaşına bakmayan, halkıyla empati kuramayan Trump'ın sonu yakın gibi görünüyor.
Son yılların en büyük işsizlik sorunuyla karşı karşıya olan Amerika'da büyük siyasi ve toplumsal olaylar hiç de uzak değil. Bundan bize ne diyemiyoruz çünkü ABD'de bir olay yaşanırsa bütün dünyanın ekonomisi çöküyor. Dolar onların elinde olduğu için bizim ekonomimizi de etkiliyor. Bu yüzden Ortadoğu'da savaşlar çıkaran, dünyayı sömüren, insanları ülkelerinden eden Amerika için hiç istemesek de iyi dileklerde bulunmak zorundayız. İnsanın içinden daha beter olsunlar demek geliyor ama Trump Amerika'ya hiç iyi gelmedi. Dileriz bir an önce kurtulurlar bu acımasız başkandan.
Trump'ı suçluyoruz ama bu Amerika'da yaşanan ilk ırkçılık olayı değil. Diğer başkanlar döneminde de Amerikan polisinin siyahilere olan nefreti çok meşhurdu. Demek ki Amerika’nın zihniyeti bu. Bizde insan haklarıyla ilgili bir olay yaşandığında, mesela teröristleri korumaya gelince Amerika ve Avrupa en büyük insan hakları savunucuları oluyorlar. Ama iş kendilerinde uygulamaya gelince kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar. Bizde bir laf vardır: “Hocanın dediğini yap yaptığını yapma” diye demek ki biz de öyle yapacağız.
Pandemiyle mücadelesi, sağlık sistemindeki başarısı ve bu sırada büyüyen ekonomisiyle gelişmiş dünya ülkelerine örnek olan Türkiye, kendini dünya devi olarak gören bütün ülkelere ülke yönetimi konusunda adeta ders veriyor. Trump, kriz yönetimi konusunda bunalım geçiren halkına tehditler savuracağına biraz bizden örnek alsa iyi olur.
