Şeyda Tekelioğlu
Şeyda Tekelioğlu Bu da geçer

Bu da geçer

Bir şeyler eksik kalacak demiştim ya. Okuyan herkesten sitem duydum. Üzmüşüm, böyle de anlatılmazmış. “Daha…” dediler, “henüz erken böyle laflar için”. “Neden öyle kötü kötü…”. Galiba ben hiç “eksik” bırakmayacağım ya da eksik bırakırsam herkes bu hareketime çok bozulacak. Dua yerine geçsin inşallah, Allah bana tamamlanmış bir ömür nasip etsin. Bana sitem eden dostlara anlatmadım (35 yaşından sonra insan sözden tasarrufu öğreniyor sanıırm.) ama dünya böyle bir yer.

“Zamanı kısa, mekanı dar.” “Doyumluk değil, tadımlık”.

“Boş verin bu tadı”, “başka diyarlarda aslını isteyin” demiyorum. Her şeyin helalinden ve en güzelini isteyin. Tadımlıktır, doğrudur. Peki neden en güzelini tatmayalım, neden tatmadan göçelim dimi ama. Başarıyı, daldaki elmayı, kuzey ışıklarını izlemenin keyfini, tokat kebabını… Bu dünya ne ise, biz sunulan her nimetiyle onu yaşayalım. En azından kuzey ışıklarını izlemek istemenin hazzını yaşayalım. Tutunmak, istemek, arzu duymak, hayatta kalma güdüsünün bir parçası. Bu yaşamın ta kendisi. Ölümü yaratan, yarın ölecekmiş gibi olmayı da hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmayı da oyuna dahil etmiş.

Dünyanın geçiciliğini, ondan vazgeçelim diye vurgulamıyorum. Bilakis onu her şeyiyle yaşayalım diyorum. Ama unutmayalım çok büyük hırslar, çok büyük kahır, sonsuz bir sevgi, aşılamaz bir nefret için dünyanın zamanı kısa, mekan dar. İsterken de istediğimize erişemeyince de bilelim ki “Bu da geçer”. Üzüntüm geçecek, sevincim sonsuza kadar sürmeyecek. Ne gam baki ne dem. Dünyanın en zevkli yanı da bu aslında. Her oyun gibi bunun da bir sonu var.

Sınava hazırlanmanın en güzel yanı koca bir ömrün provası gibi olması. Ömür gibi sınava hazırlık da bir süreç. Başı belli, sonu belli. Hepi topu 9 ay, 12 ay, 15 ay… Ne kadar vakit ayırdıysan bu işe o kadarcık bir süre. Biraz uzun ve rahat bir süreç ya da kısa ve yoğun bir program… Bu öğrencinin karakterine göre planlanmalı. Eğitim koçları ve öğretmenler genel kabuller yaratmak yerine öğrenci merkezli bir kurgu planlamalı. Ne kadar sürerse sürsün çalışacaksınız ve bitecek. Verimsiz, boşa geçen bir zamanın telafisi 10 ay tekrar çalışmakla olacak. Bu nedenle bu süreci tek seferde, en verimli şekilde geçirelim. Tekrarına gerek kalmasın. Tadımlık bu ömrü mümkün ve helal olan her şeyi tadalım diyorsak, geçici bu sınav sürecinin de hakkını verelim. “Hali vakti yerinde” sözü maddi durumu iyi insanlar için kullanırız. Fakat “hali vakti yerinde olmak” esenliktir. Sürecin gerektirdiği “halde”, ruh ve beden olarak “vakitte” olmayı ifade eder. Anda kal deriz ya… Benim tavsiyem “Vakitte” ve “Halde” olmaktır.

HALİ VAKTİ YERİNDE…

Sınav sürecini kolaylaştırmanın tek yolu, gerektiği kadar ve yeterince sınava hazırlanmaktır. O halde gireceğiniz sınava ne kadar kaldıysa, o ana dek gereğini yap. Beklediğin neyse o kadarını, sana uygun düştüğü ölçüde sana tavsiye edileni, doğruyu, doğru olduğunu düşündüğünü, her ne ise, onu yap. Bu süreç sınava hazırlanmaya özgülenmiş bir süreç, sen es geçsen de ailen, arkadaşların es geçmeyecek. Bu sürecin alternatifi çok az ve nadir. Çok özel ilgi alanın ve iyi planlanmış bir alternatif hayat planın yoksa bu süreci sınava hazırlanmaktan başka çaren yok. Şu günleri hali vakti yerinde geçirelim gerisi kolay. Sonuçları değerlendirmek ve tercih yapmak en kolayıdır. Onu temmuzda belki yüz yüze bu yazıyı yazdığım KTO Karatay Üniversitesinde birlikte yaparız.

Çalışmak bir süreç ve geçecek. Bu sürece ve sürecin gereklerine odaklanalım. Gerisi Allah Kerim.

NE YAPMALI? Hali vakti yerinde olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şeyda Tekelioğlu Arşivi

Denge

30 Ocak 2025 Perşembe 00:00