İnandığımız kadar yaşarız
İnsan, zihninde neye yer verirse, davranışlarında da onu üretir. “Ben bu işi yapamam” diyen biri, daha başlamadan geri çekilir. “Benim şansım yok” diyen, fırsatlar karşısında bile gözünü kapatır. Ama “Denemeye değer” diyen biri, yolun sonunu göremese de adım atar. İşte o küçük inanç farkı, zamanla hayatın tüm yönünü değiştirebilir.
Neye inanıyorsak, davranışlarımızla o gerçeği adım adım oluştururuz. Olumlu ya da olumsuz. Belki de bu yüzden, bazen düşmekten çok, düştüğümüze inandığımız için kalkamayız.
Elbette sadece inanç yetmez. İnanç, bir başlangıç noktasıdır. Gerçek başarı, inancın üzerine eklenen emek, kararlılık ve sabırla gelir. Ama inanmadan başlayan bir yolculuk da pek görülmemiştir.
O yüzden arada bir kendimize şu soruyu sormalıyız:
“Ben neye inanıyorum ve bu inanç beni nereye götürüyor?”
Çünkü insan, çoğu zaman kaderini değil, inançlarını yaşar.
Unutma, kendine dair hangi hikâyeye inanırsan, sonunda o hikâyenin kahramanı olursun.