Bir Tercih, Koca Bir Ömür
Üniversite tercih döneminde aileler ve evlatları, yeni bir yol çizer ümidiyle pek çok kişi ile konuşuyor. Doğru olanda bu. Tercih listesinde yer alacak her üniversite görülmeli, o üniversiteden bir öğrenci ve personelle konuşulmalı ve her meslek için en az bir meslek erbabıyla sohbet edilmeli. Yaklaşık iki haftadır KTO Karatay Üniversitesinde üniversite adayı ve ailelerine rehberlik etmeye çalışıyoruz. Bu tecrübeden elde ettiğim iyi ve kötü çıkarımlar var, onları konuşalım istiyorum.
Bunlardan ilki eğitim koçları ile ilgili. Bir eğitim koçu olarak şunu söyleyebilirim ki bu alanda ücret karşılığı hizmet veren hiç kimse, üniversite adayını geleceğe hazırlamıyor. Hangi çıkara hizmet ettiğini bilemem. Fakat her puan türünden her sıralamadan öğrenciye, aynı üniversiteyi tavsiye etmek büyük hata. Her üniversitenin kendini ortaya koyduğu belirli bölümler vardır. Coğrafi olarak avantajlıdır, akademik kadrosu iyidir. Sebebi değişebilir. Ama şu bir gerçek ki bir üniversitenin her bölümde iyi olması, her yıl bütün bölümlerini ön planda tutması ve o alanda söz sahibi haline gelmesi mümkün değil. İsmi marka olan üniversitelerin göz önünde olmayan bölümleri de tercih edilmeli tabi ki. Ama bunun dışında bir eğitim koçu, X üniversitenin her bölümüne öğrenci yönlendiriyorsa, o üniversite ile başka bir bağı var mı sorgulanmalı. Bu kadar kolay olmamalı bir gencin hayatını yönlendirmek. Ona başarı sırasının sunduğu her imkân tanıtılmalı, en faydalı tercih hakkında bilgi verilmeli, avantajları dezavantajları sırlanmalı. Bir eğitim koçu bunun dışına çıkarak mühendislik alanında hiçbir başarı koymamış bir üniversiteye 1.000.000 TL eğitim ücreti ile öğrenci göndermeyi allayıp pullamamalı. Üstelik Konya üniversite eğitimi alanında bu kadar geniş imkanlara sahipken hiçbir aile yıllık 1.500.000 masraf ile öğrenci okutmak zorunda hissettirilmemeli. Bu evladı ve aile arasında onarılması güç yaralar açıyor. Ne amaçla bu yönlendirmeler yapılıyor, nasıl bir çıkar ilişkisi var bilemiyorum. Ama tercih destek alanlarımızı ziyaret eden öğrencilerin, özellikle eğitim koçları tarafından yanlış yönlendirildiğini çok fazla ve üzülerek gözlemledim. Herkesi dinleyin fakat her söylenen için fayda-maliyet kıyaslaması yapın. Tercih listesine son şeklini siz verin.
İkincisi Üniversite adayları ile ilgili. Gençler hiç olmadığı kadar bilinçli. Üniversiteyi aile yanından ayrı geçirilecek 4 yıldan ibaret sanmak mazide kalmış. Her geç bu 4 yılın kendisine ne katacağını sorgulayarak geliyor tercih masasına. Onların da tek atladığı, başarının üniversite diploması ile değil, bundan başka neler yaptığı ile ilgili olduğu. Mezuniyet sonrası katıldığınız birçok yarışta zaten kendiniz ile aynı alanda lisans diploması olan adaylar ile kıyaslanacaksınız. Diploma sizin o yarışta var olmanızı sağlar, yarışta birinci olmanın yolu belirli alanlarda uzmanlaşmak, yabancı dil biliyor olmak ve diğer yetkinlikler olacaktır. Bunu hesaba katarak maddi ve manevi olarak size lisans eğitiminden başka faaliyetlerde bulunma imkânı sağlayan üniversiteyi tercih edin. Bu konuda sizi yönlendirecek akademik kadro da başarıya giden yolda önemli bir yapı taşı olacaktır.
Son olarak aileler ile ilgili tespitimi paylaşmak isterim. Onlar heyecanlı ve karmaşık. Belki de en zoru onların işi. Evladını anlamak zor, sistemi anlamak zor, geleceği okumak çok zor. Bu karmaşadan sıyrılmanın en kolay yolu çocuğunuza her ihtimali göstermek. Aklından geçen her üniversiteyi mümkünse göstermeli, mümkün değil ise fikri olsun diye içerden biriyle irtibata geçmeli. Günümüzde KTO Karatay Üniversitesinde olduğu gibi pek çok üniversitede öyle veya böyle bu rehberlik yapılmakta veya bölüm ilke ilgili akademik kadroları tarafından bilgi verilmekte. Konyalı ailelerin ve çocuğunu Konya’da okutmak isteyen ailelerin ilk durağı KTO Karatay Üniversitesi. Ne mutlu ki hiçbir kaygı yaşamadan eğitimciler adayı bilgilendiriyor. Bu bilgilendirme sonrasında kafa kafaya eğrisi doğrusu, artısı eksisi ortaya konarak en doğru tercih sıralaması oluşturuluyor. Yüz yüze görüştüğüm her bir gencin 4 yıl sonra meslektaşım olacağını hayal etmek bile gurur verici. Hiçbir yere yerleşemeyeceğini düşünen ya da meslekler hakkında hiç fikri olmayan gençleri PDR uzmanları ile buluşturmak ve onlara yeni ufuklar açmak bu üniversitemin bu şehre sunduğu en büyük hizmet olmalı. Bunun bir parçası olmak gerçekten bizler için apayrı bir haz. Her biri ayrı bir hikâye ve her biri bambaşka yeni hikayeler yazmak için yola çıkıyor.
Sevgili gençler, her biriniz için ayrı ayrı heyecanlı ve umutluyuz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Unutmayın olanda hayır vardır.
NE YAPMALI? Sadece içine sinen tercihler yapmalı.