23 Nisan’ı umutla kutlamak!
23 Nisan çocuğun ve umudun bayramı. YKS’ye hazırlanan gençler. Siz artık birer abi ve ablasınız. Yol gösterecek, ışık tutacak sonra gurur duyacaksınız. Şimdiki çocuklar, sizin evlatlarınızın abisi ablası. Öyle düşünün. Ona göre yönlendirin. Onlar tertemiz, yumuşacık bir hamur. Bizler onlara şekil vereceğiz. Gururla ve umutla… 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm milletimiz için kutlu olsun.
SON DÜZLÜK, YOKUŞ AŞAĞI…
Mayıs ayını anlatmanın başka bir tarifi daha var mı bilmiyorum. Ama mayıs ayı YKS’ye hazırlananlar için kritiktir. Mayıs ayının başı sonu birdir. Yokuş aşağı inmek gibidir. Hızını kestirmek, yolun sonunun geldiğini anlamak zordur. Aman mayıs gelmiş demeye vaktin vardır ve fakat ne yapacağım ben bu son ay demeye fırsat bulamazsın. Mayısa hazırlıklı girmeliyiz. Hiç olmadığı kadar yoğun ve sıkı bir “yapılacaklar listesi” hazırlamalıyız. Yapılabilir mi bilmiyorum ama 1 TYT 1 AYT denemesi çözülse, geri dönüşüne göre seri bir konulara göz atılsa ne güzel olur. İçini nasıl dolduracağınız tamamen size özel bir plan. Benim buradan topluca söyleyebileceğim can havliyle, azmi iliklerimize kadar hissederek, bıkmadan yorulmadan çalışmanız olabilir. Bana böyle anlarda, gücümün son damlasını kullanmak zorunda hissettiğimde, hep bir ağlamak gelir. Siz ne hissettirir bilmiyorum ama mayıs ayında canınızın yanması normal. Çünkü canınız yanana kadar çalışın diyorum. Gerekirse belirli periyotlarda ağlayın. Ağlamak da bu sürece dahil. Sadece bu konuda ailelerinizi bilgilendirmeniz gerekebilir. Kötü olduğum için değil iyi kalmak için ağlıyorum deyin. Çünkü onlar gözünüzden akacak bir damla yaşa dünyayı değişmez. Boşver der, bırak der, iyisin der. Demesin. Az kaldı kuzum desin. Gerçekten az kaldı. Son bir nefes. Son bir yumruk, sonra nakavt. Hadi topla gücünü planını yap. Isınmaya başla. Mayısa hazırlıklı girmek, sağlam çıkmanın tek yoludur.
AĞLAMAK ÜZERİNE…
Ağlamak demişken, bu hayattaki en büyük yanılgım ağlamayı mahrem sanmakmış. Gözyaşlarımı kimse görsün istemedim bu yaşıma kadar. Bu konuya çalışıyorum, halledeceğim. Ama 30 yaşında zor oluyor.
Belki bundandır, seninle ağlamak üzerine konuşmak istedim. Kim bilir? Sana anlatırken kendime şifa olurum bu defa. Hapşırmak gibi bir şeymiş aslında ağlamak. Tutmayacaksın. Hatta beraber ağlayacağın dostların olacak. Geçenlerde canım dostum iki kelime söyledi ve önlü arkalı gözümüz doldu. Hiç olmayacak bir işti gerçekten ama biz olmaması gerekmiş gibi tuttuk onu. Zamanı ve mekânı denk getirseydik, şöyle rahat rahat ağlar mıydık bilmiyorum. Bunu onunla konuşacağım. Fakat çok iyi bir fırsatı kaçırdık.
Benim olmayan dertlere ya da dert olmayan şeylere ağlamaya bayılırım. Üzülme kotamı başkalarının dertleriyle doldurursam Allah bana dert vermezmiş gibi hissediyorum. Umuyorum ki sizin yaşlarınızdaki tüm gençlerin tek kaygısı YKS olsun. Sade sınav kaygısı yaşasın, üzülecekse de sadece sınava üzülsün. Bşka hiçbir şey için kaygı duymayacağı bir hayatı olsun bu yaşlarında.
Sınava hazırlanmak acı veren bir süreç. Bedenin için zor, ruhun için karmaşık. Yorulacaksın, bir an kaygılanacaksın. Bu çok normal. Dolu dolu ağlayın. Sakın ertelemeyin. Haziranda bize sağlam kafa ve sağlam bir beden lazım. Ağlayın dağılsın sis perdeleri. Ne geçiyorsa aklınızdan, onu haykırarak ağlayın. Sessiz sedasız olmasın hatta. Sizi rahatlatsın, gerekirse dünyayı çınlatsın ağlamanız. İyi geliyorsa bırakın gitsin.
Aileniz veya aynı evi paylaştığınız insanlar ağlamanıza çok üzülüyorsa, kalbi dayanmıyorsa söyleyin onlar da ağlasın. Beraber ağlamak da ayrı güzeldir. Dert ile hayatını sürdüren ailelerin, birlik beraberliğini daha fazla koruyabilmesi belki de bunun bir sonucudur. Sarsın sarmalasın aileniz sizi. Geçer desin. Bu da geçer. Eminim bir annenin göz yaşı, makama en hızlı ulaşan dilekçedir. Cevapsız kalmaz.