Sosyal medyaya düşen deprem notları
Elinde 20 tane kimlik kartıyla geldi. AFAD'a resmi kayıtları yaptırdı. Öğrencilerin kaydını yaptırmak için bizim standımıza uğradı. Kaydı yaparken "Bu kadar insana bakmak zor olmaz mı? Bakın devletin oluşturduğu yurtlar ve evler var. Barınma ve beslenmede sıkıntı çekmezler, isterseniz bir kısmını alalım." dedim. Güçlü, kararlı ve samimi bir üslupla: "Gerek yok hocam. Yakın bir köyde büyük bir evim var çok şükür. Isınma problemi de yok. Hemen hemen herkese bir oda düşüyor. Misafirlerim şimdiden çok mutlu, huzurlular." dedi. "Peki, Allah razı olsun sizden. Şimdi karşı masaya gidin ve ihtiyaç listenizi yazdırın. Her türlü iaşenizi alabilirsiniz." dedim. "Hepsini hazırladım ben. Onları diğer ihtiyaç sahiplerine dağıtın. Allah bana verdiyse ben de harcayacağım. Aklınız bizde kalmasın. “dedi.
Genç adamın gözlerinde ve sözlerinde gördüm ki en sağlam kaleler insanların kalbinde inşa ediliyor. Kaleler yıkılabiliyor, insanlar yıkılmıyor.
Acılı Babanın Mektubu. Rabbim bu nasıl güzel bir teslimiyet. Kızım Irmak'ı Allah yarattı, bize satmadı, hediye de etmedi. Bir süreliğine emanet etti. Biz süreyi bilmeyince hep elimizde kalacak zannettik, ama süre bu kadar imiş... Velhasıl kelam Sahibi emanetini almayı irade etmiş. Başkası alacak olsa itiraz ederdim, ama sahibi isteyince ne diyeyim.
Kendime ait bir mülkü yabancı birisi almaya çalışsa direnirdim. Ama el değil de sahibi isteyince ne denir? Rabbim bize bir Gül emanet edip 15 sene koklattı... 15 senenin her anı için binlerce şükür borçluyum... Devamı inşallah cennette...
Hatay’da görevli Konya Büyükşehir Belediyesi çalışanı Mehmet Özber Uslu, enkazda bulduğu 4 milyon dolar dolu çantayı Polise teslim etti.
Kahramanmaraş depreminden etkilenen illerden biri olan Malatya'da kurtarma çalışması yapılırken ekiplerin önüne çıkıp, ayaklarına dolanan bir kedi ekibin işini zorlaştırıyordu. Bu durumdan oldukça sıkılan ekibin çalışmasına zorluk çıkaran bu kediye sinirlenmeye başlayan ekip üyelerinden biri kediye dönerek; "Hadi var git yoluna kedicik bak enkaz altında kurtarılmayı bekleyen nice can var. Miyavlayıp da durma." "Sessiz olmalısın." "Şu an en önemli işimiz "can kurtarmak" ve sen sessiz olmazsan o yer altında kurtarılmayı bekleyen insanların sesini senin yüzünden duyamayız." "Sonra sana da bir şey olabilir. Vinçler de var çalışıyor, ezilebilirsin”
"Hem canımız yeterince yanmışken acımız daha da katlanır sana bir şey olursa sen en iyisi bizi oyalama da bir de seni düşünmeyelim." Bir türlü laftan anlamaz kedi. Buna sinirlenen yardım ekibindeki adam, arkadaşına seslenerek; "Mirim Allah aşkına çek su kediyi, ezilecek şimdi, hem işimize de engel oluyor." Seslendiği ekip arkadaşı: "Tamam abi kovalıyorum ama bir türlü gitmiyor, anlamadım gitti sanırsın ki o da yardımcı ekibe dâhil." Kediye iyice sinirlenen adam; 'Of yine yapıştı paçama şu kedi. Aç olmalı ama bende yiyecek yok ki. Oyun dersen oyunun sırası da değil ki hadi kedicik git öteye." Mirim bu hep aynı yerdeki delikten girip çıkıyor, tut şunu bak yine çıktı aynı delikten." Arkadaşı seslenir, "Abi bir bakıversek aynı yerde dolanıp duruyor, belki o deliğin orada sıkışmış yavrusu vardır." "Abi koş gel.” "Ne oldu?" "Bir ses geldi aşağıdan." "Kedi sesi mi?" "Yok, bir yaşlı kadın sesi" Ve sessiz olma emri verilir. Susulur... "Kimse var mı?"
Yaşlı bir kadın sesi gelir ve kadın ses verir. "Buradayız" "Kaçıncı kattasınız" "Beşinci kattayız"
"Kaç kişisiniz" "İki küçük torunum bir de ben" "Bekleyin, sizi orada kurtaracağız" “Ekip hayat koridoru oluşturup onları kurtarmanın peşinde iken, o kedi oradan hiç ayrılmadan bütün çalışmaları sessizce izleyip, beklemeye devam eder. Ne zaman ki bu kurtarma çalışmasının sonucunda göçük altından iki çocuk bir yaşlı kadın çıkartırlar hemen sedyelerin peşinde miyavlayarak koşar. Enkazın altından çıkan yaşlı kadın kedinin sesini duyar duymaz seslenir kediye; "Aferin kızım sen bizim kurtarıcımızsın aferin" Ve oradaki herkes anlar aslında o kedinin neden oradan hiç ayrılmayıp o deliğin etrafında dolaşıp, iki de bir o deliğe devamlı girip çıktığını.
O da sahibinin peşinden hemen biner ambulansa. Kim demiş kediler nankördür diye?
Sevgiyle kalın.