Cem Ali Yaman
Cem Ali Yaman Sıkılmak Lüks Bir Duygudur

Sıkılmak Lüks Bir Duygudur

Israrcı olmak derinlere nüfuz etmektir. (Kış Uykusu Filminden - Nuri Bilge Ceylan)

Başka bir ifade ile sıkılmak lüks bir eyleme dönüşebilir, insan sıkılarak ne yapacağını çoğu zaman bilmez ve bu bilinmezlik yaşam kalitesini bozar nitekim sıkılmanın lüks olduğunu bilen ve günün 24 saatinin yetiştiremeyen işkolik, kitapkolik, yazıkolik ve her türlü yoğun meşguliyet sahibi kimseler için bu duygu-eylem pek mümkün değildir.

Buna şu misalle başlayacak olursak gazetecilerden bir tanesi Sakıp Ağaya ( Sakıp Sabancı’ya) yaşamındaki iyilik halini sıhhatini zihninin dinçliğini neye borçlu olduğu üzerine bir soru yöneltir ve rahmetli kendisine has üslubu ile ‘‘ çalışmak çalışmak çalışmak’’ der. Yaşamın sıhhatine ermiş pek çok kişi hayatının her anını dolu dolu geçirmenin yolundadır. Dünyanın en zengin iş insanlarından Jeff Bezos milyar dolarlık servetine ve 60 yaşına rağmen her gün kesintisiz bir şekilde sabahın 6.00 ile başlayan hayat temposunun pek çok bölümünde kitap okuma, sosyo kültürel gelişim, motivasyonel çalışma, iş görüşmeleri, iş planlamaları üzerinde gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Yemek yeme ve insani ihtiyaçlar dışında zamanın en büyük değer bilincini kaybetmiyorlardı. Emekli olup kazandığı milyar dolarlarını harcayarak tabiri caizse çatır çatır yaşamını sürmek yerine tıpkı Jeff Bezos gibi sabahın erken saatlerinde başlayan dolu dolu çalışmak temposunu yaşayan başka bir milyarder Bill Gates çalışmak üzerine kurduğu yoğun tempolu yaşam halinden çokça parasına ve şöhretine rağmen vazgeçmiyor hayat disiplininden biran ödün vermiyordu. Bill Gatesin 69 yaşına 107 milyar dolarlık servetine rağmen onu kitap kurdu olmaya iten temel yaşamsal doyum bu üç milyarderin ve hayata ok gibi saplanmış başarılı kimselerin yaşam serüveninde önemli biri yere sahipti.

Anlıyoruz ki asıl mesele paranın ve şöhretin zenginliğinden öte zamanın bir hazine olduğu bilincinde olmuş olmalarıdır. Başarılı; kariyer sahibi her birey günün her saatini ve her anını verimli geçirebilmenin derdindedir. Bu bağlamda Japon yazar Haruki Murakami’nin zaman bilinci ve yönetimi ile başarılı Amerikalı film yönetmeni Quentin Tarantino’nun hayat verimliliğinden - yaşam biçiminden pek de farklı değildir. Futbol jönlerinden Cristiano Ronaldo yaşına ve dolu dolu kariyerine ve milyon dolarlarına rağmen en çok antremanı yapan, en çok disiplinli futbol oynayan ve taktik ve zekasına en çok yatırım yapan işine özveri ile çalışarak sıhhatini koruyan yaşamını boş zamana bırakmayan kimliği ile futbol dergilerinde yahut dünya basınında sıkça kendisinin bu çalışkanlığına ve çalışmaktaki ısrarına rastlanmaktadır.

Gerek ülkemizde gerek müslüman ülkeler de gerekse gayri müslim ülkelerde önemli başarılara imza atmış kişilerin yaşam öykülerinin perde arkasında çok çalışmanın planlı yaşamanın disiplinli olmanın ilkesi olduğunu görüyoruz. Bu başarılarını ve yaşam doyumlarını para ve haz gibi araçsallıktan sıyırmaları işin özünü ortaya koymaktadır. Zorluk gayretli çabalar ile kolaylaşmaktadır. İradenin belirli bir amaç ve disiplinle her daim ısrarla diri tutulması hedeflerin bir bir gerçekleşmesinin ana müsebbebi olabilir mi? Hayatı dolu dolu kılan, sabrın sonu selamet olan hal, zamanın israf edilmediği her an zamanı avuçlarından kayıp gideceğinin bilincinde olma halidir kıymetli okur! Hayatın hangi sahnesinde olursa olsun rolünü iyi yapmanın paradan ve şöhretten daha kıymetli olan yanlarını keşfetmek ve ısrarla o yöne eğilmek olmalıdır. Hayatın ve zihnin sıhhati zamanı israf etmemek olmalıdır. Kayıp gidiyorken zaman evvela inanan her insanın birinci mesuliyeti sonsuzlukta bir an içinde yaşadığını unutmaksızın o anı sonsuz kılacak donanıma, hüviyete nasıl eriştirebilirim, nasıl tekâmülümü zirveleştire bilirim olmalıdır. Bizim çalışmak anlayışımız materyalist bir anlayışın kapitalist bir yaklaşımın çok ötesinde ‘sıkılacak’ bir an dahi yaşamda bırakmamaktır. Verimli bir yaşam sonsuzluktan ali düşünülemez.

Mehmet Akif Ersoy’un işleri var dinimiz gibi işimiz var onların dini gibi vecizesi bizim can kırıklarımızı ifade etse de pek çok mesele için geç kalmış değiliz!

Evvela şöyle ki her türlü kaliteli işlerin, eylemlerin üzerinde ısrarla durarak derinleşerek olgunlaşmanın her halimizle yaşamsal kaliteyi ortaya koymanın sorumluluğunda olacağız, olacağız diyorum bu eylem önce bu makaleyi kaleme alan şahsıma sonrada okuyan her bir şahıslara yüklediğim mesuliyet şuuru ile ilgilidir. Sık tekrar ile meselenin hakikatine erişmek mümkündür. Yazımın mottosu olarak girişte ifade ettiğim bir film yönetmenin sözleri yazımızın bizlere kazandıracağı bir yaşam düsturu olmalıdır. Çalışmak eylemi zamanla hayat biçimi olmasını istiyorsak yukarıda bir iki örnekle ifade ettiğim sayıları yüzbinleri bulan örnek hayatların yaşam biçimlerindeki o adanmış ısrarcılığın kalıcılığını görmekle ve derinleşmekle ve yaymakla mümkündür. Hayatını neye adadıysa insan onunla var olur onunla derinleşir onunla çeşitlenir. İnsanın yaşamsal zamanı şuandır ve şuan sıkılmak ya da var olmak üzere iki muhal yol iki rakip seçenek vardır. Bizler biliyoruz ki tesadüf olmayan başarı zahmet üzerinden filizlenir. Yani var olmak yolcusunun yoludur. Başka bir ifade ile çalışkan olmak zahmete ram olmaktır.

Tembelliğin modern karşılığının can sıkılmak olduğunu paylaşmanın zamanı gelmedi mi artık? Tembel insan her an can sıkıntısını heybesinde azık taşır gibi taşır. Tembellik kişinin sahip olduğu olumluluk halini yok sayma şeklidir. Tembellik düşük benlik algılamasıdır onur yitimidir. Her canı sıkılan insan ruhunu tembellikle kamçılar yahut sarar aslında kendine çelme atar. Can sıkıntısı tembelliğin patolojisidir. Bizi bu azaptan kurtaracak düstur her daim zihni ve kalbi diri tutacak iş ve uğraşlarla ısrarı olmak ve bu güzel eylemleri karakter haline dönüştürmek. Hak ile iştigal etmeyeni batıl istila eder sırrına dünyayı sıkılmış insanlardan muhafaza etmenin öncelikle kendimizi sıkılmaktan muhafaza etmekten geçtiğini bilerek şöyle sahip olduğumuz güzelliklerin farkında olarak sonra da kıyamet koparken dahi fidan dikmek emri üzere yaşayarak kendimizi ve çevremizi diri tutalım halen varsak ve yaşıyorsak. Yoksa canınız mı sıkıldı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cem Ali Yaman Arşivi