Suriye'de muhaliflerin ilerlemesi!
Öncelikle Suriye'deki muhalif gruplar, ideolojik, etnik ve siyasi olarak oldukça farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar, muhaliflerin amaçları, yöntemleri ve birbirleriyle ilişkileri konusunda da karşımıza çıkmaktadır.
Ayrıca Suriye iç savaşına, bölgesel ve uluslararası güçlerin müdahalesi ve bu güçlerin muhalif gruplara verdiği destek, silah ve lojistik yardım, muhaliflerin ilerlemeleri ve birbirlerine üstünlük sağlamsı açısından da önem arz etmektedir.
Tüm bunlar ile birlikte muhaliflerin askeri gücü, sahip olduğu silahlar, eğitim düzeyi ve savaş deneyimi gibi faktörler de ilerlemelerinin hızını ve kapsamını etkilemektedir.
Onun için bu ilerlemeyi sadece bir ülkeye ya da tek bir muhalif guruba yüklemek çok doğru bir tespit olmayacaktır.
Bu ilerlemede her zaman sürecin içerisinde yer alan İngiltere, ABD ve AB'nin bazı ülkeleri ile Rusya ve İran'ın da dolaylı etkisi vardır.
Tüm kontrolün sizde olmadığı bir durumda her şey sizin kontrolünüzdeymiş gibi sahiplenmek ya da medyanın veya sosyal medyanın bunu yapmasına izin vermek ileride sıkıntılı durumlara sebep olabilecektir.
Muhalif grupların içerisinde ülke olarak desteklediğimiz, eğittiğimiz ve lojistik destek verdiğimiz gruplar olduğu ve bunların da bu ilerleme sürecine dahil olup katkı sunduğu doğrudur.
Fakat sürecin tamamının bizim desteklediğimiz kesimler tarafından organize edilip kontrol edildiğini söylemek yanlış olur.
Bu süreci kendi çıkarlarına kullanmak isteyen gruplar olacağı gibi bu süreci bahane edip coğrafyayı değiştirmek isteyen ülkelerin de olabileceğini unutmamak gerekir.
Bu ülkelere bahane oluşturacak gerekçeleri biz vermeyiz ama vermek için görevli muhalif görünümlü ajanların varlığını göz ardı etmememiz lazım.
Bu provokatör grupların bilerek işleyecekleri insan hakları ihlalleri, uluslararası toplumun tepkilerini ve muhaliflere verilen desteği olumsuz etkileyebilir.
Bu süreci bahane edebilecek olanlara fırsat vermemek için her kesim özellikle medya çok dikkatli olmak zorunda.
Devletimizin ilgili birimleri de süreci çok kontrollü yönetmek zorunda.
Ülkemizin sivillere ve sivil toplum örgütlerine verdiği destek, siyasi bilinçlendirme çalışmaları ve insani yardım faaliyetlerini heba edecek her türlü faaliyetleri engellememiz gerekir.
Konu iyi anlaşılmalı. Anlatılmalı.
Milyonlarca sığınmacıya yıllarca verdiğimiz emekler bir çırpıda boşa çıkarılmamalı.
Evet biz de istiyoruz Halep’i, Şam’ı, Musul’u, Kerkük’ü ve dahi Kudüs’ü…
Ama bizim kendi tercihimiz, kendi planlarımız ve kendi kararlarımız ile! Birilerinin planı ve oyunu ile değil.