Merkep Pazarında Deve Bulamazsın
Her arayan bulamaz lakin bulanlar arayanlardır der Beyazıtı Bestami Onun aradığı şey ile benim yahut sizlerin aradığı şeyin benzerliği dünyada bulabilme ihtimalimizi sorgulatmakta bulduğumuzu şeylerin cinsinin mahiyetini merkep mi yoksa deve mi olduğunu ortaya koymaktadır
Yazıya başlarken hepimizin de malumu üzere bir ihtar ile başladım. Bu ihtar bir yazarın kitabından zihnime oradan da siz zihin avcılarının zihin ve gönül bahçelerine atılmış tohumdan öte değildir. Neyi nerede aradığını bilenlerin bulduklarıyla kaybolmuş gençliğin kaybettiklerini unuttukları şey arasında sıkışmış kalmıştım. Her şeyin iki dirhem bir çekirdek rüyasıyla sürüp gittiği bir çağda hakikatin bir o kadar derbeder oluşu bulunduğum pazarın kıymetini başkalarının kaybolan benliklerinde bulamayacağımı idrak ettiğim yaşlardaydım. Aradığım şeyin dokunaklı bir şarkı olmadığını idrak ettiğimden beri yutturmaca bir dünyada edindiğim duruş kayaları delip geçen kardelen çiçeklerinin duruşunu özümle sözümle hemhale kavuşmak arzusuydu.
Hacı hacıyı tekkede hoca hocayı Mekkede deyyus deyyusu dakkada bulduğu bir Pazar ortamında benim bulduklarım benim kaybettiklerim olabilir miydi. Bulduklarımın ısmarlama bir tutku olmadığına and içebilir miydim. Bin nedametle nihayet anladık ki dünyada belki her şeyi bulmak kolay, kendini bulmak zormuş. Kendimizi nerede bulalım? Diyen Nurettin Topçu kaybettiklerimi görseydi bulduklarıma acaba ne derdi. ‘‘Termet nosce’’ kendini bul diyen kadim kültürün evlatları bugün buldum dedikleri şeyin bit pazarında kaybettikleri kadar ehemmiyetinin olmadığını ölümün terennümünde işitebilirsiniz. Bize sözde iyilik güzellik verenlerin bizden aldıkları şeyler ile yaptıkları tahribatları göz ardı etmeden mukayese edecek kadar insan kalmaya çalışmanın adıdır Müslüman
Herkesin arayışı kendi pazarında değer buladursun ben canımın içinde bir can arıyorum diyen Mevlana’nın aradığı veya bulduğu şeye namzet olmaya çalışmanın kıymetindeyim. Hz İbrahim ateşe atıldığında sırtına yüklediği bir damla suyla yola düşmüş Onu sen mi söndüreceksin dediklerinde safını belli etmiş bir pazarın pazarcısı olabilir miyim? Arayanlar elbet bulanlardır. Bu dünya pazarı Ebu Cehiller ile Ebu Bekirleri birer menzil orada bekleyenleri de birer yolcu kılmıştır. Hiç cennet ehli ile cehennem ehli bir olur mu sorusu (Haşr 20) menzilleri safları alanları net bir şekilde ortaya koymuştur. Evet hak gelmiş batıl zail olmuştur. Kapitalist ve emperyalist zihin hokkabazları her türlü ilizyonist tutum ve davranışlarla bulunduğumuz tepelerde bizlerle oynaşmak halinde olsalar da gençliğimize inancımız bahar kadar taze ve berraktır. Tamirat tahribattan zor olsa da kendimizi bulmaya ahlakımızı ve üretkenliğimizi diri tutmaya kararlıyız. Bizler sefere çıkmakla mükellefiz zafer Allahtandır diyen Celalettin Harzemşah’ın gönül pazarına talip olmaya devam edeceğiz. Kırılan canlarımız kırılacak bize kalan canlarımız arayışımıza birer ufuk olacaktır.
Madem arayan Mevlasını da buluyor belasını da akıl idrak kalp gibi insanın var oluşsal ihtiyaçlarının en güzel cihazlarını Hazreti Hacerin Safa ve Merve tepelerindeki arayışları gibi kendisini dünya çöllerinde kaybetmiş bizlerin arayışlarına mihmandar kılarak muhakkak bulan muhakkak kavuşan olabilmenin müjdesini arzuluyoruz. Yalnız kalabilecek güçteyiz. Kendimizi hunharca kullanmanın cezasını çektik çekiyoruz. Aydınlığa en yakın saatteyiz zifirideyiz. Umut pazarında insanlığımızı arıyoruz. Kendimizi arıyoruz. Duygularımız ve inançlarımızı arıyoruz. Sevgimizi ve saygımızı arıyoruz. Ruhumuza suhulet ömrümüze bereket arıyoruz. İnancımızı ve hürriyetimizi arıyoruz. Varlığımızı arıyoruz. Onu bulan neyi kaybetmiş Onu kaybeden neyi bulmuş diyen Atâullah el-İskenderî. Nin meclisinde biz Onu arıyoruz.
Not: Onlar Allahı Unuttu Allahta Onlara kendilerini unutturdu Haşr 19