Cem Ali Yaman
Cem Ali Yaman Bedava Peynir Fare Kapanındadır. Hanımlar Beyler!

Bedava Peynir Fare Kapanındadır. Hanımlar Beyler!

‘Homo Homini lupus’ İnsan insanın kurdu olarak dizayn edildiği bir dünya da ‘İnsan insanın yurdudur diyen bir iyileşiriciliği Yahya Kemal’in ‘İnsan insanın ufkudur sözlerinin dirilticiliğine’ havale ederek Hatemi Tai’ye minnet etmeyen istiğna sahibi izzeti nefsine yani özsaygısına düşkün kendi yağında kavrulan ve rızkımı veren Hudadır diyen ruh ve fikir sahibi dünyada olan fakat dünyalık olmayan gönül insanlarının yalnızlığına havale ederek meseleye zorda olsa giriş yapmak istiyorum

Bu dünya da olup biten hadiselerin daha güzel olup bitmesi için devinip durmaktayım. Adına can kırıklarım dediğim toplumsal çıkmazları ve sosyal yaralarımızı tellal tutup davulcularla bağıra çağıra haykırmak istediğim doğrudur. Hayatın içinde savruluşlarımızı çoğu zaman kayboluşlarımızı zihnimizin ve kalbimizin derinliklerinde açılan yaralarımızı benliğimizin içinde özümüzde Yunus’un bir ben var benden içeri dediği ta içlerde iyileşmenin telaşıyla şifayı buldurana tevekkül sırrı ile buradayım.

Eğer kış yüreğinde baharı sakladığını söyleseydi ona kim inandırdı diyen Halil Cibran’ın umudu ile umudumu tazelemekteyim. Zahmetli fakat emin ellerde olduğunuz alandan bir an olsun ayrılmadan kasvetli dünyanın bedava peynir kapanında kapitalist olduğunu hatırlatarak ben bilincimin en doruklarından damıtıp yazarak sizlerde sabrın ayak uçlarında demlenip ilmik ilmik başta hayatı sonra can kırıklarını okuyarak bir mertebeye erişmenin neşvü nemasını bulacağız. Hep birlikte bir birimizin kurdu olma ihtimalini asgari düzeyin altında tutmaya çalışacağız.

Bütün meselemiz önce emeğin sabrın azmin ve iyiliğin varlığını korumaktır. Henüz zihinleri ve kalpleri kurt olmamış kimselere ulaşarak bu halimizi diri tutacağız. Gazze’nin yaşadığı felaketi yutmamış yahut sindirmemiş bilhassa dünyayı konfor bataklığına dönüştürüp bizlere fare muamelesi yapan kapanında huzur bulmamızı dikte eden ve insanlığın ebedi saadetlerini bir kurtçuk gibi kemiren başta Müslümanın hemen akabinde insanlığın düşmanı olan kötülükleri tanımak ve yaramaz kendi belasını bulur inancıyla ruhumuzu kamçılamaktayız.

Zaman gösterdi ki zahmette rahat rahatta zahmet vardır.Elimizdeki; elmas değerinde emek ve acı çekere elde ettiğimiz bir kenarda diğer tarafta ise cam kırıkları değerinde maddi ve manevi bir faydası olmayan yahut zararı zamanla faydasının önüne geçecek olan emeksiz ve bedavalar.

Bu fark ediş 7 den 70 e herkesin mesuliyetinde Son Peygamberin kendisi için istediğini kardeşi için istemeyen bizden değildir emrinin sınırları içerisindedir. Bu bağlamda hızla tüketilen umut hazineleri sömürülen hayaller gasp edilen hayatlar artan kumar bağımlılığı bir virüs gibi yayılan şöhret perestlik sosyal medya kapanında tüketilen sözde bedava benlik pyrları -hakikatte çalınan insanın şahsiyeti- ucuz etin suyu kara, denesi yağlı olmaktan öte değildir.

Kolay yoldan para kazanmak tiktok videoları ile meşhur olmak ve günlerce iletişim araçlarının her türlüsü ile çirkinliklerin ve aymazlıkların temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp insanlarımızın önün servis edilerek toplumda ülfet peyda etmesi yani kötü hallerin normalleştirilmesi bu asrın insanının mankurtlaştırılmasının modern halidir. Bu akıbetin sonucun da kaybeden ne fareler olacaktır ne de kurtlar

Ben demogoji ya da popülizm yapmıyorum. Etrafımdaki fare kapanlarının farkına az birazda olsa fark etmiş biri olarak insan insanın yurdudur olmalıdır düsturuna sığınıyorum. Seli gidip kumunun kaldığı bu dünyadan sonsuz dünya ya ne bıraktığımı heybemde ne olduğunu sorduklarında bedava sahip olmadım bedelini ödedim diyebilme irademin kuvvetindeyim. Bu dünya oyun ve eğlencedir diyen Kuran’ın ve Ahiret Dünyadan daha hayırlıdır diyen Son Peygamberin ufkundan öte ufuk tanımıyorum. Zahmet ve meşakkat diyarı dünyadan ücret diyarı sonsuzluğa evrilmenin bir bedeli var elbet görüyorum. Her şeyin hızla tüketildiği bir zeminde sözlerimi tüketmek istemiyorum. Burası seçimlerin diyarı ben neyi seçtiysem evvela mücadele ederek savaşarak gözyaşı dökerek acı çekerek seçtim diyebilecek yüceliği şahsiyetimde görebiliyor muyum? Saygınlığım onurum ve kalitem hangi menfaatler arasında kanırtıldı hangi dünyanın demdemesinde boğuldum hangi çılgın ucuz pespaye zincirlere vurdu bedenimi ve ben hangi aldanışla aldandım. Bunu sizler gibi bende bilmek istiyorum.

Not: Başkalarının insafına kalmış bir bilge olmaktansa kendi halinde bir deli olmak daha iyi diyen Friedrich Nietzsche ağladı ve insan ağlamalı! Bir damla yaş ile sıyrılmalı kıstırıldığı o ruh hücresinden yahut sızmalı yüreği zindana dokunan güneş akslerinde bir tebessümle gülmeli kötülüğe inat bir gün daha fazla iyilik içinde yaşamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cem Ali Yaman Arşivi