Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Artık şaşırmak istiyoruz

Artık şaşırmak istiyoruz

Ülke gündemi siyasete, yerel seçime kilitlenmiş durum da. Gündem derken elbette gazetelerin, TV kanallarının, siyasetçilerin gündemi. Ortalama bir ay daha aynı gündemi takip etmemiz bekleniyor. Vatandaşın derdi ise bambaşka. Kafasında oy vereceği adayı netleştirdiğinden günlük sorunlarını nasıl aşabileceğine bakıyor. Geleceği düşünmek ise şuan için bir lüks… Öte yandan Türkiye sadece İstanbul ve Ankara’dan ibaretmiş gibi davranılması ayrı bir can sıkıyor. Ekonominin düzelmediği, düzelmesine dair umudun olmadığı yerde siyasetçilerin ana gündem maddesi olan seçimde de sürprizlerin yaşanma ihtimali yüksektir. Seçimden sonra niye böyle oldu diye sormak istemiyorlarsa şimdiden önlem almalılar.

Vatandaşın yaşadığı ekonomik sıkıntılar siyasetçiler tarafından ısrarla görmezden geliniyor. Göründüğü yerde ise çözüm adına somut adımlar atılmıyor. Farkındayız, çözeceğiz gibi beylik laflarla herhangi bir ilerlemenin sağlanamayacağını göreli çok oldu. Ekonomi ile alâkalı bakanlar rakamlar üzerinden konuşmayı seviyor. Lakin konuştukları rakamların piyasada bir karşılığı yok. Piyasada şimdiden bu daha iyi günlerimiz seçimden sonra dolar bilmem kaç lira olacak, her şeyin fiyatı uçacak dedikodusu var. İnanmak istemiyoruz ama başımıza geleceği de biliyoruz. Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde de piyasadakiler seçimden sonra dolar 30 lira olacak demişlerdi. Dedikleri kısa zaman da çıktı. Piyasadaki sıradan aktörlerin ekonomik öngörülerinin bakanlardan daha gerçekçi olması nasıl bir ekonomi politikasıyla yönetildiğimizin resmidir.

Önümüz Ramazan, klasik Ramazan ayı zamları başladı. Zam gelmeyen bir şey kalmadı, daha da gelecek. Ekonomimizde biraz mantık olsa piyasa asgari ücret artışını zamma yansıttı, üzerinden neredeyse iki ay geçti, maliyetlerde ciddi bir artış yokken bu neyin zammı diye sorardık. Bir de önceden zamlar yüzde beş, on falan gelirdi. Şimdi maşallah etiketi değiştireni yüzde 25, 30’dan aşağısı kurtarmıyor(!) Sıradan vatandaş olarak biz olanı, biteni çaresizlikle izlerken bakanlık yetkilileri de bizim gibi davranıyor. İki gün sonra çıkar açıklama yaparlar; Ramazan öncesi bilmem kaç bin elemanımızla sahadayız fahiş fiyat artışının önüne geçeceğiz, gerekli tedbirleri aldık vb. Sonucunda bir şey çıkmayacağını vatandaşta biliyor marketçiler de.

Marketler tabii işi biliyor. Ramazan’da indirim kampanyaları yapacaklar. Şimdi yüzde 30 zam yaptıkları ürünlere yüzde 10 indirim yapıp öyle pazarlayacaklar. Ekonomistler bir ürüne gerçekten indirim yapıldı denilebilmesi için bir ay önceki fiyatının altına satılması gerektiğini söylüyor. Bizde ise etiketler haftalık değişiyor. Bazı ürünlerde ise gündelik. Bakanlık şöyle hareket etsin, böyle davransın falan demeyeceğiz. Çünkü zamanında çok dedik, bir faydasının olmadığını gördük. İnanmayan arşive baksın. Aynı kuru ezberlerle farklı sonuçlar bekleniyor. Elbette böyle olmayacağı belli. Tarım Kredi başta olmak üzere kamunun ürün sattığı noktalardaki fiyatlar ortadayken diğer marketlere hükümetin söz söylemeye hakkı yok. Serbest piyasada herkes başına bir şey gelmeyeceğinin rahatlığı ile kafasına göre takılıyor.

Vatandaşın sorunlarından haberdar olunmadan hareket ediliyor. Görünen sorunlar küçümseniyor. Ondan sonra seçimden farklı bir sonuç çıkınca da şaşırıyorlar. Ekonominin hâli 2019 yerel seçimlerinden daha kötü durum da. Önce bu kabul edilmeli. Adayların profili, projeleri bir yere kadar. Özellikle büyükşehirlerde siyasi eğilim, ekonomi temel belirleyici olacak. Yetkililer de bu durumun farkındadır. Fakat dışarıdan bakınca bilmem farkındalar mı ama hiç öyle görünmüyorlar. Bir şeyler yine göz göre göre geliyor. İşin sonunda ben görmedim, duymadım olmasın.

Artık gerçekten şaşırmak istiyoruz. Ramazan öncesinde zam olmasın, vatandaşın gündeminden ekonomi çıksın. Başımıza gelecekleri tahmin etmekten, tahmin ettiklerimizin başımıza gelmesinden sıkıldık, yorulduk. Günün sonun da biz kötüyü düşünmüştük ama bak öyle olmadı diyebilelim çok mu? Yetkililerimizin vatandaşı pek umursadığı yok, hiç olmadı sırf seçimi kazanabilmek için piyasaya bir çekidüzen versinler. En iyisi aynı konu da bilmem kaçıncı sıkıcı yazıya noktayı koymak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi