Hükümet bunu hak etti!
Geçtiğimiz günlerde TÜSİAD’ın yaptığı açıklama bir an da gündem oldu. TÜSİAD’ın ne söylediğinden çok bunu söylemeye nasıl cesaret edebildiği tartışılıyor. Aslında tartışılacak bir şey yok. Hükümet yetkilileri, özellikle ekonomi kurmayları eserleriyle övünsünler. 20 yılı aşan AK Parti iktidarı döneminde TÜSİAD üyeleri dünyaları kazandılar. Hükümet serbest piyasa ayağına bunlara vermediği desteği bırakmadı. Günün sonunda gelinen nokta ortada. Emin olun bunlar bir yerlerden sinyal almışlardır da böyle bir açıklama yapabildiler. Hükümetin asıl araştırması gereken şey bu sinyal aldıkları yer olmalı.
Böyle bir açıklamaya şaşırmadık. TÜSİAD şimdiden yeni dönem için pozisyon alma çabasına giriyor. Yeni dönemin ne zaman geleceği ise hükümete bağlı. Hükümet nedense özellikle ekonomi üzerinden yeni dönemin bir an önce gelmesi için olağanüstü bir çaba sarf ediyor(!) Sözde muhafazakâr basınımız hemen arşivleri karıştırıp TÜSİAD’ın kirli geçmişini hatırlatmaya başladı. TÜSİAD’ın ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor. Burada hükümetin ve basının asıl görmesi gereken bunca tavize rağmen bunları memnun etmenin imkânsız olduğu.
Korona günlerinde faizlerin bir anda düşürülmesiyle Türkiye’nin ekonomisi sarsıldı, işler çığırından çıktı. O gün bugündür orta ve alt kesim belini doğrultamadı. TÜSİAD üyelerinin ise keyifleri yerinde. Faizler düşerken ellerindeki yüklü dövizden para kazandılar. Ardından faizler yükselirken, dövizden liraya dönüp faizden iyi para kazandılar. Şimdi ise faizler düşüp döviz yükselirken tekrar dövize dönüp kazanmaya devam ediyorlar. Adamlar hükümet sayesinde her türlü kazanıyor…
Ekonomi kurmaylarının işi ihracatçıyı memnun etmek. Sıradan vatandaş umurlarında değil. İhracatçı ne derse o oluyor. Adamlar döviz kurları düşük kaldı diyor hemen azar azar kurlar yukarı çıkıyor. Dolar çaktırmadan 36 lirayı geçti. TÜSİAD’a bu da yetmiyor. Adamların yılsonu hedefi doların 40 liranın üzerine çıkması. Hükümetimiz sağ olsun bu konuda elinden geleni yapıyor. İhracatçı dediğimiz başka bir canlı türü değil. Yazıyı rakamlara boğmak istemem merak eden baksın, Türkiye’de en fazla ihracat yapıp, parayı götüren kesim TÜSİAD üyeleridir. Bunca çabaya rağmen hükümetin elde ettiği şey ortada. Eserleriyle gurur duyabilirler. Emin olun siz bu satırları okurken TÜSİAD yeni bir açıklama yapıp biz aslında şöyle demek istemiştik, yanlış anlaşıldık diye kıvıracak. Hükümet yetkilileri ve sözde muhafazakâr basınımızda TÜSİAD çark etti diye sevinecek. Adamlar içlerindekini kustular, gereken yere mesajı verdiler. Mesele buna cesaret etmeleriydi. Geri adım atmanın bir anlamı yok.
Hükümetin en kötü huyu her işi yarım yapması. Üzerinden 10 seneden fazla bir zaman geçtikten sonra Gezi ayaklanması ile hesaplaşmaya karar veriliyor. Peki, bu bir ajans, üç, beş oyuncuyla mı olacak? Gezi’de polisten kaçanlara otelini açana, internet erişimi sağlayana, mağazalarında maske, kolonya dağıtana hesap sorulabilecek mi? Bu bahsettiklerim de aynı zamanda TÜSİAD üyesi. Nedense bunlara dair en ufak bir ima bile duyamıyoruz. Yarım yapılan işlerden bir sonuç elde edilemez. Ya hiç başlanılmayacak ya da bir yola giriliyorsa sonuna kadar gidilecek. Diğer türlü hükümetin ağırlığı azalıyor, ona duyulan güven zedeleniyor.
Önümüzdeki günlerde bazı bakanların değişmesi gündemde. Bence ilk olarak Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek görevinden alınmalı. Bir rüzgârla geldi ama etki gösteremedi. Enflasyonda ciddi bir düşme yok. Onların bahsettikleri rakamların piyasada bir karşılığı kalmadı. Serbest piyasa ayağına herkes kafasına göre zam yapabiliyor. Denetim işini de vatandaşa yıktılar. Vatandaş marketler arasındaki fiyat farkına bakıp ona göre alışveriş yapacakmış. Peki, fahiş fiyata satana her hangi bir yaptırım var mı, elbette yok. İşine gelmezse almayacaksın. Vatandaş bakacak pirinci şuradan, bulguru buradan, yağı, şekeri oradan alayım diye akşama kadar market market gezecek. Niye, çünkü serbest piyasa bunu gerektiriyor, bakanlarımız da sadece bakmakla yetiniyorlar… Merkez Bankası, işadamları sürekli yılsonu enflasyon beklentisini yukarı taşıyor. Yüksek kiralar, gıda fiyatlarındaki fahiş artışla ilgili ise ekonomi kurmaylarından sadece temenniler duyuyoruz.
TÜSİAD’ın açıklaması belki hükümeti kendine getirebilir. “Yıllardır bunları besledik, büyüttük, karşılığında göreceğimiz bu muydu” deyip ihracatçıyı destekleyen ekonomi modelinden vatandaşın yanında olacak modele geçebilirler. Serbest piyasa masalından kazanan sadece TÜSİAD ve onun küçük işbirlikçileridir. Hükümetin görevi yıllardır onu destekleyen vatandaşın yanında olmak. Bunun nasıl olacağı da çok açıktır.
