İhsan Görücü
İhsan Görücü Kitap delisi ile kitap araklayıcısı farkı

Kitap delisi ile kitap araklayıcısı farkı

Alimin birisi evlenmiş ve bir iki yıl geçmiş. Hanımının annesi misafirliğe gelmiş. Kadıncağız bir iki hafta misafir kalıyor. Bakıyor damadı hocaefendi kitabın başından kalkmıyor gece-gündüz demeden okuyor.

Bakmış bakmış ve sinirlenmiş kaynana hazretleri. Sonunda bir gün tepesi atmış ve “Kızımın üstüne üç kuma alsan daha iyiydi hoca bu ne hep kitap hep kitap” demiş cahil kadın ve kızını alıp gitmişti diye okumuştum klasik mizah kitapların birinde.

KİTAP DELİSİ KİTABA VURGUN OLANDIR AMA

Halk arasında kitap delisi darb ı meseli temelinde kitap muhibbi veya kitaba vurgun, ilmin lezzetine ermişlere kitap delisi tesmiye olunur. Taraf etrafımıza göz attığımızda dikkat edersek çok kitap okuyan birisine cahil halk ekseriye kitap delisi der durur. Ama kitap delisi tabirinin başka mecralara çekildiğine de tesadüf ederiz. Şu ifadelerden bu deyimin daha çok kitabın maddesine ve antik oluşuna tarihi-edebi değerinin oluşuna değer verenlerin kastedildiğine de şehadet edebiliriz.

Kitap delileri kitapseverlere benzemezler. Bunlar sadece kitap toplamak isterler. Bunlarla örneğin posta pulu, kundura, çubuk (tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık) suffe, yumurta toplama merakında olanlar arasında fark yoktur.

Kitap delileri, içeriğine hiç bakmazlar kitabın. Bu cahiller -kendisini akıllı sanan- kitabın maddi değerine ve bulunmaz Hint kumaşı misali nadirattan oluşuna bakarlar. Demek kitapsever ifrat derecesine vardırırsa kitap sevgisini o zaman bir numaralı kitap delisi kategorisine dahil oluyorlar. Bunun her milletten misalleri vardır. Bir misal, İngilizlerden Lord Spencer bir sene Roma’daki bütün eski baskı kitapları toplayarak ne Vatikan Sarayını ne de Roma’nın yüce ve ünlü olan nadir ve makbul eserlerini temaşa etmeden memleketine gitmiştir. Yıl 1473.

Kitap delileri kimseye ödünç kitap vermezlermiş. Kimsenin kitabını da mütalaa etmezler. Kütüphanelere gitmezler. D. Alembert heyet (Astronomi) kitabı delilerinden birisini nakleder ki, bu zat bu kitabın tek bir harfini bile bilmez. Ne kendisi okur ne de kimseye ödünç verirmiş. Saint Simon anılarında Kont İstre adındaki bir adamın 52.500 cilt kitaba sahip olduğu halde okuma bilmediğini belirtir.

Antik kitap müzayedeleri kitap delileri için büyük ganimetlerden birisidir. Kendisine bir kitabı değiştirmekten kaçınan bir kitap delisine kendisi gibi bir diğeri: “-İnşaallah, terikenden-mirasın kalanından- alırım” demiştir.

TABİRLER DIŞARIDA BAŞKA BİZDE BAŞKA ANLAŞILIR

Para vermek ve kitap almak için paralarını ve dahi kendilerini telef edebilirler kitap delileri. Bunlar canlarını, mallarını ve dahi namuslarını tehlikeye koyarlar. İngiliz lordlarından Sir Edward Ceran kitap hırsızlığı ile ün yapmıştır. Bir kere Nord Cerland şatosunda kitap çalarken evin hanımı tarafından yakalanmış. Bir defasında da Paris’te çeşitli dillerde basılmış bir İncil çalarken yakayı ele vererek iki sene hapse mahkum olmuştur. Liberi isimli birisi de o zamana kadar görülmemiş bir şekilde, Paris kütüphanelerinin hepsinden yazma, nadir kitaplar çalarak yabancı ülkelerde satmıştır.

Kitap delisi tabiri her ne kadar yukarıda anlattıklarımıza özellikleri anlatılan kişiler hakkında kullanılmış olsa da bizi İslami kültürümüzde bu tabirden yukarıda anlatılanların kastedildiğini kastetmek çok doğru olmaz. Zira biz kitapseverlere de kitap delisi olarak bakarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İhsan Görücü Arşivi