İhsan Görücü
İhsan Görücü İnternet çıktı okumaya lüzum kaldı mı?

İnternet çıktı okumaya lüzum kaldı mı?

İlme ve ulemaya entelektüelizme uzak toplum, hayatın göze hoş gelen görüntünün, malayaniler cazibesinin çekim alanına saplanıp kalan, maverai yani ötelerin ötesini hesaplamadan yaşar. Başıboş, anlık, günübirlik yaşama hevesine kapılır ve hilkatinin, yaratılış gayesinin asıl misyonunu bilmeden, ya da bilmemezlikten gelip, şehevi-nefsani arzularına tapınıp ilahi emir ve yasak dinlemeden seviyesiz ve sınırsız davranışlarla dolu bir ömür sürerler.

Cemiyetleri kitaba lakayd kılan sebepler tek değil çoktur. Pek çok kıstas ve nefsani cahiliye ölçüleri vardır. Cemil Meriç ise “Her kadim-köklü cemiyet bir kitaba dayanır. Senin kitabın hangisi” diye sorarak kültürel alanda ve inanç sistemi olarak da “İnsan dediğin bir kitaba bağlı olmalı” tezini en güzel en doğru şekilde kanıtlar.

En önemli olan bir toplumun hangi kitaba-itikada dayandığı ve onun emir ve uygulamayı esas aldığı ve kazandırdıkları değerlerdir. İlime-kitaba gereken, layık olan verilmediği, kitaplarla ilimle meşguliyetin en öncelikli önemli öncelikleri arasında bulunmadığı toplumlara kitapsız toplu tesmiye olunur.

Evet kitapla ilimle barışık olmayan bir toplum başta cahiliye kalabalıktan ibarettir. Kitaplara uzak olandan bir şey olmaz. Başta doğmalar ile kültlere normlara bağlı yaşamaya ve geri kalmaya mahkum, düşüncenin fikirlerin değil içgüdülerinin emrinde hareket eden, vizyonun meftunu olan, aktüelin sansasyonların bulanık ırmağında akan gelişigüzel devinen bir toplumdur.

OKUMAYAN TOPLUM BİR YIĞINDIR VE EZİKTİR

Entelektüel zevki olmayan, kitap okumayan cemiyetler okuyana önem vermezler o tür toplumlarda kültür adamları ezik olup bir köşeye itilmişlerdir. Kitap muhabbeti olmayan kalabalıklar içi boş ama dış ihtişamın iç sefaleti setrettiği ve gözden kaçırdığı zavallı toplumdur. Kitapsız toplum, kıymet ölçüleri, moral değerleri, kıymet ölçüsü, töreleri ve geleneği ve kökleri ile iletişimi kesen, milli ve kudsi değerlere sahip çıkmayan, kutsallık hafızasını kaybeden zavallı bir toplumdur. Dış parlaklıkları geçeceksin. Sırtını kitaba ve kutsala dönmüş yığınlar başta insan oluşun büyük davasını kavrayamamışlardır. Hayatla ölüm arasında mantıki ilmi bir uzlaşma sağlayamamış, inanç ve düşünce dünyaları rayına oturmamış bir kitledir.

Kitabi olmayan cemiyetlerde en küçük adab-ı muaşeret kurallarına dahi riayet edilmez. Kaba ve küstah davranışlar, sansürsüz-düşüncesiz argocalar, girişkenlik veya medeni cesaret kisvesine büründürülmüş kaba davranışlar başını alıp gider. Edep ve ölçü terk edilerek cemiyetin her kurumuna ve sosyal kurumlarına altta kalanın canı çıksın ilkel yasası egemen olur. Akıbeti ise çok fena. Sosyal-toplumsal çözülüş ile çöküş o raddeye varır ki, ülke içinden çıkılamaz kargaşalara-kaosa boğulur. Ondan sonrasında ise bildiğimiz üzere kurt bulanık havayı sever. Bulanık hava ve bulanık suda avlananları bilirsiniz sevgili okuyucularım.

OKUMAYAN TOPLUM DÜNSÜZ VE YARINSIZDIR

Kitapsız bir millet, dünsüzdür hemi de yarınsızdır. İçten içe ruhu kemirilen ve bir gün muhakkak-mutlaka devrilip yıkılmaya mahkum dayanıksız yapay bir toplumdur.

Kendi toplumumuza gelecek olursak köklerine inildiğinde ilimsiz- kitapsız toplum değiliz. Yazımızın girişinde anlatılan çok önemli hususların çoğunun ne yazık ki hepimizin görüp gözlemlediği manzaralardan olduğunu kabul etmemiz de bir hakikatin itirafı hakşinaslıktır.

Kitabımıza ve okuyan toplum olmaya tekrar dönmemizin kültürümüze kitabımıza yeniden sahip çıkmamızın önünde fazla engel yoktur. Olan engelleri aşmakta elimizdedir. Binaenaleyh diyebiliriz ki kitaba ve okumaya sahip çıkmanın vakti ve fırsatı varken haydi gayret diyelim. Aksi halde çok çok geç olur diyorum. Mutlu okumalar kitapşinaslara.

Yeni yazılarda buluşmak niyazıyla Allaha emanet olun efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İhsan Görücü Arşivi