Salih kulların özellikleri
“Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler, kötülükten menederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir.” (3 Âl-i İmrân 114)
Hayatını bu eşsiz davaya vakfedenler ebediyen unutulmazlar. Yüce Allah (c.c.) onları gökyüzünde meleklerin yanında anarken, yeryüzünde ise mü’minlerin kalplerinde yer alırlar. Zira bu sevgi bizzat onların kalplerine konulmuştur. Yarın cennet âleminde de, bu gerçek aynen devam edecektir.
Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:
-“Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:
-Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâb eder.
Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.” (Buhârî, Bedü’l–halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157)
Onlar İslâm Davasının erleridir. Dava adamları yanık olur. Sevdalı olur. Gözü yaşlı olur. Davasına düşkün olur. Çileli olur. Rahat yüzü görmez, ıstıraplı olur.
Rüyalarını da davalı görür. Gece gündüz davasıyla beraber olur. Gelenler onda, bu manayı bulur.
Yaşlı da olsa, davasında delikanlı olur. Yirmili yaşlarda bir mücahid olur. Heyecanla dopdolu olur. Kâfirlere karşı şiddetli olur.
Münafıkları iyi tanır. Zira münafıklar, kâfirlerle beraber olur. Dünyaya meyletmez, Hakk yolunda harcayan olur bu güzel insanlar.
Nefeslerini Hakk için alıp verirler. Kulları boş bırakmaz, onları Hakk davaya çağıran olurlar. Çağrısından ücret istemez, ücretini Hakk’tan alırlar.
İşte genel özellikleri. Hayatları bu mana etrafında geçer. Hani Yasin suresinde Rabbimizin zikrettiği o salih kişi var ya; ne güzel örnek bizlere:
20.Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."
21."Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."
22."Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O'na döndürüleceksiniz."
23."O'nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."
24."O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."
25."Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"
26,27.(Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
28.Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
29.Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. (Yasin 20-29)
Cenab-ı Hakk bizlere de bu gayreti versin ve onlar arasına dahil eylesin.