Türkiye yüzyılı kazandı
Yazının başlığı adam kazandı, adam yine kazandı falan da olabilirdi. Seçimin sonucuna baktığımız zaman ezberlerin bozulduğunu, boş tencere teorisi yerine gelecek vizyonunun kazandığını söyleyebiliriz. Vatandaş devletimizin yeni yüzyılında maceraya atılmak yerine istikrardan yana tercihini yaptı. Elbette kaybeden ittifakta yer alanların bu durumu hazmetmeleri kolay olmayacak, bir süre sonra birbirlerine düşecekler, koltuklarını da kaybedenler olacak vb. Bizim artık onlarla uğraşmaya vaktimiz yok, önümüze bakacağız…
Seçimin sonucu bizim açımızdan sürpriz olmadı. Bir puan aşağı, yukarı olurdu en fazla. Bu yazıyı sıcağı sıcağına seçim sonuçları netleşirken yazıyoruz. Elbette önümüzdeki günlerde netleşen tablonun ardından siyasilerden de açıklamalar gelince daha sağlıklı bir değerlendirme yaparız. İki hafta öncesinde görünen tablonun bir benzerini yaşadık. AK Parti iktidarının öncesindeki her seçimde ekonomi belirleyici oluyordu. Ekonomik açıdan ülke kötü durumda olduğunda iktidarın değiştiğine şahit oluyorduk. Nitekim AK Parti’de böyle bir atmosferde iktidara gelmişti. Şimdi de ülke ekonomisinin hali ortada. Kriz demesek de sıkıntının büyük olduğunu da inkâr edemeyiz. İşte bu durum muhalefeti umutlandırmıştı. Lakin vatandaş karşısında güvenilir bir aday bulamayınca tercihini istikrardan yana yaptı.
Muhalefet cephesi ekonomideki sıkıntıdan dolayı seçimi kolay kazanacağını zannetti. Sosyal medyayı ve parayı verene göre oran açıklayan anket şirketlerini çok ciddiye aldılar. Vatandaşın çoğunluğunun ne düşündüğünü umursamadılar. Belki kendilerini destekleyen kitle Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında terliğe bile oy vermeye hazırdı ama seçimi kazanmaya yetmeyeceği de belliydi. Bu seçimin benim açımdan en mutlu yanı HDP’nin Türkiye için kilit parti olmadığının ispatlanması oldu. Sinan Oğan’ın ilk turda aday olması bu açıdan değerliydi. Milliyetçi seçmenin önemli bir kısmı HDP ile ortaklıktan dolayı Kılıçdaroğlu’na oy vermedi. Sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan nefreti uğruna Kılıçdaroğlu’na oy veren milliyetçilere ise HDP ile aynı adaya oy verme utancı bir ömür boyu yetecektir(!)
Türkiye kutuplaşıyor, ortalama her iki kişiden birisi mutsuz vb. lakırdıları son 20 yıldır her seçimin ardından duyuyoruz. Aynı ezberi tekrarlamaktan bıkmadılar. Eskisi kadar olmasa da hâlâ şeriatın geleceğini söyleyenler bile var. Türkiye bir zamanlar Malezya oluyordu. İran, Arabistan, Afganistan artık aklınıza ne gelirse yumurtluyorlardı. Onları bilmem ama ülkemizin bu seçimin ardından Suriye, Irak olmaktan kurtulduğu kesinleşti. Önümüzdeki beş yıla daha ümitli bakmamak için elimizde bir sebep yok. Birkaç hafta içerisinde her şeyin yavaş yavaş yerine oturduğunu göreceğiz. Muhalifler içinde fazla üzülmeyin. Her şeyden şikâyet eden onlar olsa da bu ülkenin maddi anlamda kaymağını yiyen de yine onlar oluyor. Okulların kapanması ile birlikte çıkacakları uzun yaz tatilinde kafalarını toparlarlar. Sonbaharda sanki bugüne kadar hiç seçim kaybetmemiş gibi yerel seçimler için birbirlerini gazlamaya başlarlar. Sonuçta umut zenginin pastası…
Dalga geçtikleri, küçümsedikleri sıradan vatandaş Anadolu irfanını bir kez daha gösterdi. Ders almak isteyene veri çok. Lakin daha ilk dakikadan bir seçim klasiği olarak vatandaşı aşağılamaya başladılar. Elbette şaşırmadık, yakında partilerde olduğu gibi muhalif basında da ciddi değişim görebiliriz. Bu yaz onlar içinde oldukça hareketli geçecek, küçülen pastadan pay kapmanın derdine düşecekler. Aynı yanlışı tekrar ederek başarıya ulaşma şansı yoktur. Muhalefetin bunu anlayacak kapasitesi maalesef yok. Büyükelçilerin, Amerika’nın, İngiltere’nin dizayn ettiği muhalefetin bu ülkede seçim kazanması imkânsızdır. Tam bu kez oluyor derken Anadolu irfanı devreye giriverir.
Seçimin sonucunun ülkemize, bölgemize, hayırlı olacağından eminiz. Artık bu atmosferden çıkıp baharın tadını çıkarmak istiyoruz. Güzel günleri inşallah en kısa zamanda göreceğiz…