Pak PEN 2024, Bak Ben 2025
* Geçen hafta halk olarak bireysel probleme yardımcı olmadığımızı ve çözemediğimizi 2 örnekle anlatmıştım. Bu hafta ise kurumsalı da halk olarak çözemediğimizi anlatacağım. Nasılsın diye soru sorabiliyorsan çözüm de üretmelisin, eğer çözümün bir parçası değilsen kesinlikle problemin parçasısındır. Konya markası olan Pakpen bana 2025 için bu öngörüyü sundu. Türkiye'nin önde gelen sanayi kuruluşlarından biriydi Pakpen, yıllardır sürdürdüğü üretim çalışmalarını 2017 yılında sonlandırdı. İstanbul Sanayi Odası verilerine göre Türkiye'nin en büyük 500 sanayi işletmesi arasında yer alan ve Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren Pakpen, yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle iflas etti. 35 yıldır etkin olan Pakpen, Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde 300.000 metrekarelik tesisleriyle en büyük şirketler arasında yer alıyordu. Şirket, kapı, pencere, boru, bahçe ve PVC gibi bir binanın ihtiyaç duyduğu pek çok malzemeyi tek bir çatı altında üretebilmekteydi. Ürettiği ürün adıyla özdeşleşmiş, sektöründe dünyada ilk 5’e girmiş bir marka; PAKPEN. 2017 yılından sonra 2024 yılında Konyalı ambalaj firması Sezersan A.Ş. Konya OSB’deki üretim tesislerini satın aldı.
** Perşembenin gelişi çarşambadan belli. Trump ve Musk neler yapacaklarını şimdiden belli ettiler. ABD'nin 45. Başkanı Trump, Panama Kanalı'nın kontrolünü istemesiyle, Grönland'ı Amerikan topraklarının parçası yapacağını söylemesiyle ve Kanada'yı 51. eyalet haline getirme tehdidiyle gündemde. 2025 bizim yetkililere göre bakarsan az sabırla davranırsak süper geçecek. 2018 yılından itibaren en çok sabır tavsiyesiyle geldik. Ulaştırma bakanı diyor ki ortalama 80 megabit hızında internet verebiliriz ama abone isteği 35 megabit. Tarım bakanı diyor ki Katliamlara dur diyen tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Bakan, Tarımdan ulaşıma, milli sanayisinden dış politikaya kadar artık güçlü ve büyük Türkiye’nin nerelere geldiği noktasında hiç kimsenin herhangi bir tereddüdü yok. Sayın Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde siyasi bir vizyonerlik var. Bugün ülkemizin etrafındaki güneyden kuzeye, doğusundan batısına kadar istikrarsızlık içerisinde olan halklar, milletler var. Bütün bunların ortasında Türkiye’nin durumundan bir adım geriye gitmemesi için büyük gayret var. Ekonomide iyiye gidişle ilgili sinyalleri görüyoruz. AKP olarak bir taraftan ekonomik büyüme ve istikrarı sağlarken, bir yandan da ülkemize, milletimize yaraşır şekilde adaletin ve iyiliğin gereğini yapıyoruz. Bütün dünyanın sustuğu bir anda sadece ve sadece buradaki katliama dur’ diyen tek ülke Türkiye, buna dur diyen tek lider de Erdoğan. Bunu bize reva gören bir anlayış var. Bu anlayış her seferinde terörü ve terörün yanında olanları bizim önümüze koyuyor. Cumhur İttifakı olarak bunun engellenmesi için birçok karar alınıp uygulamalar gerçekleştiriliyor. Cumhur İttifakı’nın sarsılmaz iradesi, Türkiye’nin terör belasından bir an önce kurtulmasıdır diye konuştu. Mazot, gübre ve elektriğe gelen fahiş zamlar nedeniyle tarlada üretimi bırakan çiftçi sayısı her geçen gün artıyor. Yaşanan tablo tarım ithalatına da yansırken Tarım ve Orman Bakanı çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 177 bin dedi.
*** Bugünlerde herkes enflasyon ve geçim konuşuyor. Asgari ücretli olan kesim çalışanların %47 ise evet konuşmalı da. Hem ücret düşük hem fiyatlar aşırı pahalı kiralar ciddi bir problem ülke genelinde. TÜİK temel başlıkları göre aylık ve yıllık değişim oranlarını yayınladığı 143 temel başlıktan 110 tanesi, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %30’luk asgari ücret artışının üzerinde artış gösterdi. Bunlar arasında taze sebze sadece aylık bazda %29.55’lik artışla neredeyse asgari ücret kadar artarken, yıllık %125’lik artışla asgari ücretin 4 katı kadar artış göstermiş oldu. Bütçe içinde önemli bir yer tutan, kiralar yıllık %109’luk artışla asgari ücretin oldukça üzerinde değişim gösterdi. Yıllık artış kuzu etinde %80, konut sigortasında %152, yaygın eğitim hizmetlerinde %61.91 seviyesinde gerçekleşti. 2025’te enflasyonla mücadeleye devam ya, bunun için asgari ücret yalnızca %30 artırıldı. Şimdi sırada yönetilen fiyatları da en fazla bu oranda artırmak var. Kaldı ki bu konuda verilmiş bir söz de var. Yönlendirilen fiyatlardaki artış, hele hele yeniden değerleme oranına göre belirlenecek artışlar, %43,93’lük yeniden değerleme oranına göre bire bir bağlı kalınarak uygulanırsa demek ki o söz tutulmayacak.
**** Sonuç olarak, Ülkeler ve insanlar zayıf noktalarından değerlenir. Amerika süper güç bile olsa sokaklarda kalan insanlar baz alınıyor. Trump sonrası radikal değişiklikler olacak. Bu biraz da Musk baskısıyla hızlı olacak. Gelişmekte olan ülkeler ancak kendi başına yetebilir halde olur ise bu dönem az kayıpla geçer. Kripto olayı ve yapay zekâ kullanımı artarak değişimi hızlandıracak. Yardımlaşma ve iyilik sürekli olmaz ise 2025 bak ben geliyorum diyecek.