Narin Nadir İşler
*Geçen hafta geleceği görmek başlıklı yazımda matematikle çok içli dışlı olunursa gelecek ile ilgili tahmin etmenin de çok zor olmadığını basitleştirerek anlatmıştım. Yüzde olarak tam doğru olmasa da kısmen ve yeterli doğrulukta olduğu aşikârdır. Bu hafta düzensiz ekonominin nelere neden nasıl zarar verdiğini olan olaylarla özetleyeceğim. Her kötü olayın baş sorumlusu düşük ekonomi. Sosyoloji, eğitim, sağlık, kalkınma ve en önemlisi adalet nasıl kolay etkileniyor hayatımızın içinde hissediyoruz.
**Hayatının baharında, 1 yıllık genç polis memurumuz Şeyda Yılmaz, 19 yaşına “26 suç kaydı” sığdıran bir suç makinası Yunus Emre Geçti tarafından vurularak öldürüldü. Bu kadar çok suç işlediği halde cezaevine girmemiş. Anne Pınar Geçti duruma isyan etti: “26 suçtan benim çocuğumun kaydı var niye devlet bunu almadı? Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. O kadar her şeyi söyledim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim ben. Bunları hepsini söyledim ben. Yine ben çocuğumun yerini söyledim. Yine çocuğumun ben yerini söyledim, buldurdum.” Yunus Emre Geçti’nin 26 suçtan devlette kaydı var ama bu suçların hiçbirinin bizim ceza infaz kanunumuzda “yatarı” yok. Devlet işlediği suçların kaydını almış sadece. Hırsızlık suçunun cezası 1 ila 3 yıl. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “uyuşturucu, madde bağımlığı suçuyla terör birbirine benzer” nitelemesi yaptığı uyuşturucu kullanma, satma suçunun cezası 2-5 yıl. TCK’ya göre “uyuşturucu kullanma, satma”, “hırsızlık”, “gasp”, “adam yaralama” suç, cezası da var; polis suçluyu yakalıyor, karakolda ifadesini alıyor, işlediği suçu kaydediyor, suç siciline işliyor, gözaltı yapıyor, daha ötesine geçemiyor, çünkü suçun cezanın uygulanmasına gelince “elde var sıfır” oluyor. Kamuoyunda “26 suç kaydı varsa nasıl serbest” itirazları yapılıyor. Adı üstünde “suç kaydı var” yani bu suçlar infaza dönüşmediği için cezaevine girmemiş, “nasıl serbest kaldı” itirazını yapmak için önce cezaevine girmesi gerekiyor, değil mi? Yunus Emre Geçti’nin suç makinasına dönüşmesinin sebebi bizim infaz yasamız. Çünkü suç işlemiş ama “yatarı olmadığını” görünce eli rahatlamış, rahat rahat suç işlemeye başlamış. 26 Suç kaydı ne ki, 375 suç kaydı olanlar, toplumda, aranızda dolaşıyor. 26 suç kaydı ne ki, 375 suç kaydı olanlar aramızda dolaşıyormuş. Ceza infaz yasasımız böyle olunca bu ülkenin polisi ne yapabilir, savcısı, hâkimi ne yapabilir? Eski Adalet Bakanı ne dedi: “İnfaz sisteminde dünyaya örnek olan bir sisteme sahibiz. İnfaz sistemleri ülkelerin demokratik hukuk devleti olduğunun en önemli göstergesidir. Ülkemize dönük inceleme yapanlar, cezaevlerimizi gelip inceleyenler ve Türkiye'deki uygulamaları gören, yurt dışından gelen temsilcilerin her defasında gördükleriyle Türkiye'mizi takdir ettiklerinin bizzat şahidiyiz.” (2 Nisan 2022)
***Diyarbakır'da cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın yaşadığı Tavşantepe Mahallesi'ndeki çocukların durumlarına ilişkin psikososyal destek ekibince hazırlanan ön rapor tamamlandı. Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır’da cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın kaybolduğu ihbarının hemen ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ekipleri Tavşantepe Mahallesi’ne giderek psikososyal destek çalışmalarına başladı. Narin'in kaybolmasından cesedinin bulunmasına, sonrasında ise okulların açılması sürecinde çalışmalarını sürdüren Bakanlık ekipleri, 7-13 yaş arası 50’ye yakın çocuğa sosyal çalışmacılar, psikologlar ve psikolojik danışmanlarca 3 ayrı grupta destek verdi. Güvenli alan çalışmalarından, stres, kaygı ve korku anlarında yapılması gerekenlere, gelecek hayallerinden, umutlarına kadar birçok konu üzerinde çocuklarla yapılan oturumlara ilişkin psikososyal destek ekibi tarafından rapor hazırlandı. Saha ekiplerinin Tavşantepe Mahallesi’ndeki çocukların durumlarına ilişkin hazırladığı ön raporda, "çocukların yaşanan durumla ilgili konuşmadıkları, bu durumu bastırmış veya anlamlandıramamış olabilecekleri" değerlendirmesi yer aldı. Bununla birlikte çocuklara "aileleri tarafından çok sıkı bir şekilde konunun konuşulmaması telkininde bulunulduğu ihtimali"nin de ifade edildiği raporda, yaşanan süreçte köyde çok sayıda jandarma ve arama kurtarma ekibinin bulunmasının çocukların günlük yaşam rutinlerini etkilediği ve çocukların bu duruma gerek psikolojik gerek sosyal uyum sağlamakta zorlandıkları değerlendirmesinde bulunuldu. Öte yandan Narin’in ölüm nedeni ile ilgili Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı rapor tamamlandı. Raporda, Narin’in ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu, Narin’in bu bulgunun dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı kaydedildi. Raporda ayrıca Narin’in sol diz altından bacağın kopmasına neden olan travmanın, ölüm sonrası hayvanlar tarafından oluşturulmuş nitelikte olduğu belirtilerek, dişlerde tespit edilen kayıpların çürümeye bağlı oluştuğu ifade edildi.
****Sonuç olarak, bu iki durumun gündemi meşgul etmesi, sonuca ulaşmada izlenen yollar, geçen zaman, etkileri gibi durumlar hepimizi ilgilendiriyor. Devlet veya hükümetler halk içindir. Halk, sosyal olaylardan sonrası edindiği izlenimle hayatına devam ediyor. 40 Yılla yargılanan birilerinin show yaparak cezaevinden çıkmasını tahmin etmişlerdi. Gelinen noktada yapılması gerekenler biliniyor. Sıkışanlar yasa böyle diyerek işin içinden çıktıklarını sanıyorlar. Bunu ikinci kez yazmak zorunda kaldım. İngiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kadını korkutan bir erkeğe 7 yıl, 7 gün hapis cezası vermiş. Bu cezaya şaşıran gazetecilerin “Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı. Bu ceza çok değil mi?” sorusuna yargıç “Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.” yanıtını vermiş. Durumu bireysel olarak yorumlayan yasa hariç etik değerleri düşünenler çözecek.