Hasan Ukdem
Hasan Ukdem İdeal gazete

İdeal gazete

gazete

Bir gazete; yalnız haberleri olduğu gibi veren bir şey değildir. Onun amacı insanları düşündürerek, kızdırarak o konuda bir şey yapmaya özendirmelidir. Mark Twain

Sosyal medyanın ortaya çıkışından sonra birçok şeyin etkilendiği gibi yazılı basın da etkilendi. Gazete ve dergilerimiz hem basım aşamasında hem de içerik hazırlama kısmında olumlu etkilenirken, okuyucu bulma konusunda biraz geriye düşmüş bir görüntü veriyor. Bu sahiden yalnızca sosyal medyanın çıkışının etkilediği bir durum mu? Bu yazıyı bir gazetede köşe yazarı olarak değil kırk yılı aşan bir gazete ve dergi okuru olarak yazıyorum. Bu durumda bir önceki sorunun cevabı bende maalesef “hayır!”

İki binli yıllara girdiğimizden bu yana özellikle gazetelerimizde çok büyük eksilmeler oldu. Bu eksilme hacim olarak değil, muhtevada kendini gösterdi. Mesela edebiyat gazete sayfalarından yavaş yavaş buharlaşıp yok oldu. Artık bu sayalarda ne roman tefrikaları var ne hikâye ne şiir. Köşe yazarları kutuplaştı ve orijinal yazılar yerine karşı tarafa taş atan mahalle çocukları gibi, bir yazı tadı bırakmak yerine eline geçerse, diline ne gelirse köşesinden sallayan birer kalemşor oldular. Bu durum sağcısında da böyle, solcusunda da böyle… Verilen haberlerde ayrıntılar tamamen kalktı, ajanstan düşen haberler olduğu gibi gazete sayfalarına yerleştiriveriyor. Ruhsuz bir haber üretilip sunuluyor okuyucuya. Ve aynı haberler bütün gazetelerde aynı cümlelerde verildiği için A gazetesini B gazetesi ile bir farkı kalmıyor. Bence bir önemli detay da bulmaca konusunda yaşanıyor. Bazı gazetelerde hiç bulmaca yokken olanlarda ise farklı lezzetlerde bulmaca üretilmiyor ve neredeyse kopyala yapıştır mantığı ile bulmacalar yayınlanıyor. Artık ne bulmaca dergilerinde ne de gazetelerde, zor, uzman diye adlandırılabilecek bulmacalar yok maalesef. Gazeteler elbette güncel bir yapıya sahip ama eskiden tarihte ve toplumda isim yapmış insanların anılarına yer veren sayfalar yapılırdı; mesela efsane olmuş pehlivanlarımızın tefrikaları yayınlanır, sinemanın, müziğin ya da edebiyatın önemli kişileriyle yapılan okuyucuyu çocukluğuna, gençliğine götüren röportajlar çıkardı. Şimdi bunların bir kısmı ya hiç yok ya da varlığından bir şey çıkmayan sudan örnekler…

Özellikle yerel gazetelerimizde yer bulmasını çok istediğim gezi yazıları olmalı. Bu mahallesini, caddesini, sokağını, camisini, çeşmesini, çarşısını, pazarını, köyünü, ilçesini gezip yazacak, oraların kokusunu, rengini, dününü, bugününü anlatacak yazılar… Elbette sosyal medyada buna benzer içerikler var ancak onlar yazı zevki, yorum kalitesi ve ruhtan yoksun. Eğer biz gazeteyi onlara yem etmeyeceksek buralarda fark oluşturmamız gerekir diye düşünüyorum. Elbette farkındayım bu işin zorluğunun, ekonomik, teknik ve insani anlamda birçok handikapı var. Bunlar bu söylediğim konuları yok sayarak aşılamaz. Mücadele, gayret ve azim her zaman başarının taşıyıcısı olmuştur. Nicelik değil nitelik üreteceksek ki öyle olmalı o zaman “mış” gibi yapmaktan kaçınacağız.

İyi bir gazete, kendisiyle konuşan ulustur. Özdemir Asaf böyle diyor. Bizi biz yapan değerleri gözeterek sayfalar hazırlanırsa, kendisi olmaktan utanmayan insanlarımız çoğalır, gençlerimiz aşağılık kompleksine girmez, kadınlarımız özenti çukuruna düşmez. Milletimizi bir kalıba sokmak isteyen bir kesim var. Bu yüzden özellikle yerel basın bu konuda dikkatli olmalı, basit bir haberi verirken bile yorumunu kendi değerlerimizi gözeterek, işin ahlaki, örfi ve milli taraflarına zarar vermeden sayfasına almalıdır. Kendimizle doğru konuşursak, ele de yalan söylemeyiz. Kendimiz olmaktan çıkıyoruz ve bunu durduracak mecralardan biri de medyadır.

Ahlaklı olmak, adaletli davranmak ve edebi bir dil geliştirmek gazeteciliği bir adım öne taşıyacaktır diye düşünüyorum. En nihayetinde gazete okunan bir şeydir. Öyleyse yazı kaliteli olmalıdır. Okuyucu okuduğu metinden “okuma” zevki alabilmeli, aradığı tadı satır satır içinde hissetmelidir. Bugünün dünyasında içerik üretmek öyle kolay ki elinde bir telefonu olan bunu rahatlıkla yapabilir. Ancak bu aynı zamanda bir yozlaşmaya da yol açabiliyor. Gazetelerimiz doğru içerikler üreterek toplumun güvenini kazanmalı ve “hayır bu yanlış, doğru olsa gazeteler yazardı” düşüncesini mutlaka oluşturmalıdır.

Bugün biraz da öz eleştiri yaparak ideal gazete üzerinden yorumlar ortaya koymaya çalıştık. Özetlersek; doğru ve ayrıntılı haber, yerli bir dil, edebi bir lezzet ve toplum değerlerine saygı… İşte gazetede aradıklarımız.

Sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi