Hani Bizim Markamız

 

            Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance'ın "Dünyanın En Değerli 500 Markası" araştırmasında, bu alandaki değerini geçen yıla göre %25 artıran 188 milyar dolarlık değeriyle "Amazon" liderliğini korudu.

 

                Öte yandan, markaları yönetme ve temsil etme başarısına göre üst yöneticileri derecelendirildi. Buna göre; markasını en iyi temsil eden 72,4 puanla Amazon üst yöneticisi Jeff Bezos oldu.

 

                Dünya devleri arasında Apple 154 milyar $ 2., Google 143 milyar $ 3., Microsoft da 120 milyar $ 4. sırada yer aldı.

 

                Söz konusu listede 91 milyar $ Güney Koreli Samsung 5., 87 milyar $ ABD’li telekom şirketi AT&T 6., 83 milyar $ Facebook 7., 80 milyar $ Çinli banka ICBC 8., 71 milyar $ ABD’li Verizon 9., 70 milyar $ China Construction Bank 10. olarak sıralandı.

 

 

                Araştırmanın sonuçlarına göre, ülkeler sıralamasında ABD açık ara önde çıktı. Global 500 listesinde marka değerinin yüzde 45’ini (191 şirket) ABD’li şirketler oluştururken, Çinli şirketlerin % 18,4 (72 şirket), Japon şirketlerin de % 6,1 (32 şirket) orana ulaştığı görüldü.

               

                En değerli markalar listesinde en yüksek paya sahip iş kolu %23,5 ile teknoloji oldu, bankacılık %14,3, telekomünikasyon %9,3, otomobil %6,6, perakende sektörü %6, petrol-gaz sektörü %4,7 ve diğer sektörler %35,6 pay aldı.

               

                Sıralama tablosunun en altında yer alan markanın değeri 4,2 milyar doları bulurken, bu değere ulaşamadığı için türk markaları sıralamada yer almadı.

 

 

                Türkiye’nin, öncelikle ve ivedilikle mevcut ürünlerine değer katma yolunda mesafe kaydetmesi gerekiyor.

 

                Türkiye’nin mevcut değerlerini yücelterek ve reel sektör ürünlerine değer kazandırarak küresel rekabette üstünlük elde etmesi için çok çaba harcaması gerekiyor. Gittikçe zorlaşan küresel rekabet koşullarında markalaşma ülke gündeminin ilk sırasına yerleştirilmeli ve bu yolda başarı objektif ölçümlerle değerlendirilmeli. Bu alanda verilecek her türlü destek ülke geleceği için önemli bir yatırım olacak.

 

                Küresel rekabet koşulları zorlaştıkça güçlü markalara duyulan ihtiyacın her geçen gün daha da artıyor. Bu alanda gösterilen başarı sadece ticari değil, marka ile paydaşları arasındaki verimli ilişkinin ömrüyle de değerlendirilmektedir. Tüketicilerin deneyim ve beklentilerinde edindiği memnuniyet duygusu güçlendikçe markalara bağlılığı da artmaktadır.

 

 

                Markalarını yönetme ve temsil etme başarısına göre üst yöneticiler derecelendirildi. Bu sıralamada esas alınan göstergeler pazarlama yatırımları, paydaşlar üzerindeki etki ve faaliyetin performansı oldu. Derecelendirme bu kriterlere bağlı olarak 0-100 olarak hesaplandı.

 

                Bu araştırmada da markasını en iyi temsil eden 72,4 puanla Amazon üst yöneticisi Jeff Bezos oldu. İkinci sırada yer alan üst yönetici ise 71,6 puanla Toyota’nın başındaki Akio Toyoda olurken, üçüncü sıraya LVMH CEO’su Bernard Arnault, dördüncü sıraya Apple CEO’su Tim Cook yerleşti.

 

                Ferrari 100 üzerinden 94,8 puan ve bir AAA + derecesi ile dünyanın en güçlü markası ünvanını almaya hız kazandı. Büyük 4 markanın 3'ü: Deloitte, PwC ve EY, seçkin bir AAA + marka gücü derecesi verirken, KPMG geride kaldı.Amazon, Apple ve Google'ın 2. ve 3. sırayı almasıyla% 25'lik büyümeyi takiben dünyanın en değerli markası olarak 187.9 milyar ABD Dolarına yükseldi.Teknoloji markaları sıralamaya girdiğinde Microsoft,% 47 marka değerindeki büyümeyle ilk 5'e geri dönüş yaparken, Facebook marka skandallarıyla kararmaya başladı.Çin’in Netflix’e cevabı, iQiyi, bir önceki yılın aynı dönemine göre %326 artışla 2019’un en hızlı büyüyen markası. Çin'in markaları, Global 500’de ülkenin toplam marka değeri 1 trilyon $ seviyesini aşan ülke sıralamasında yükseldi.“Dünyanın en önde gelen lüks otomobil üreticisi olarak, Ferrari, tasarım ve innovasyonda mükemmelliği koruyan benzersiz bir marka tanıma seviyesine sahiptir. Şahlanan at logosu, yeni modeller planlayıp otomotiv endüstrisinin dışına ulaştığında markanın gücünün ve canlılığının mükemmel bir sembolü.

 

                Sonuç olarak, 10 yıl sonra uzaktan eğitim, lojistik, tarım, yeme içme şirketleri dünyanın en zengin şirketleri olacak. Ülkemizde, şehrimizde markadan ziyade bireysel yönetici egosu marka çıkmasına izin vermiyor. Unutmayın ki bilgi ile egonun ters orantısı hiç değişmeyecek.