Deeprem Olmadan Deep Düşün
* Ülkemiz için 2023 yılının en büyük olayı 11 ilimizi kapsayan 6 Şubat depremiydi. Yaralar sarılıyor. Depreme dayanıklı konutlar, işyerleri yapılıyor. 1.712.182 binada yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda 35.355 bina yıkıldı, 17.491 bina acil olarak yıkıldı ve 179.786 binanın ağır, 40.228 binanın orta ve 431. 421 binanın az hasarlı olduğu gerçeği ortada. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum İstanbul’un deprem riskine bir kez daha dikkat çekerek ne yazık ki milyonlarca İstanbullu kardeşimiz, tıpkı Konya’daki bina gibi her an yıkılacak 600.000 evde oturmaktadır dedi. 2025 yılı sonuna kadar toplam 423.000 konut ve iş yerinin depremzedelere teslim edileceğini vurguladı. Şu ana kadar 201.500 konut ve iş yerinin anahtar teslimi gerçekleşti.
* ilk çağlarda inanışa göre insanlar dünyanın öküzün boynuzlarında durduğunu öküz başını salladığında deprem olduğunu sanıyormuş. İnsan, doğası gereği bilmek ister. Bilmek, keşfetmek ve merak etmek, insanoğlunun gelişiminde hep önemli. Bizi diğer canlılardan ayıran zekâmız ve onu kullanış şeklimiz, içinde yaşadığımız hayatı anlamamızı ve onu asgari düzeyde kontrol etmemizi sağlamıştır. Türümüzün gelişimi için de bizden sonraki kuşaklara bırakılacak en büyük miras yine bilmek, keşfetmek ve merak etmek olacaktır. İnsan için deprem gerçeği diğer doğa olaylarına göre en korkuncu ve en bilinmezi. Yapabileceğimiz tek korunma yöntemi tedbir almak ve sürekli tedbirli olmaktır.
* Ekonomik olarak depremlerin ülke ekonomisine ciddi bir maliyeti oluyor. Gayri safi yurtiçi hâsıla, bir depremde ekonomik etkisinin oldukça sınırlı bir ölçüsü. Bunun yerine, şirketlerin getiri oranı ile bir ekonomideki sermaye yatırımı maliyetleri katma değer olarak bilinir arasındaki toplam farka bakıldığında, hesaplamaya yeniden inşa maliyeti de dâhil edilir. Fiziksel varlıklara veya insanların sağlığına verilen hasarın maliyetini bir kenara bırakır. Bu maliyetler çok daha büyük olabilir. 2023 Şubat depremlerinde ülkemizdeki evlere, fabrikalara ve altyapıya verilen doğrudan hasarın güncel tahminleri 25-35 milyar$ arasında.
* Yaşamış olduğumuz deprem afeti öncelikle büyük bir insani kayba yol açmıştır. Bununla beraber depremin ekonomik etkileri ve sonuçları da hesaplanmıştır. Kullanılan varsayımlara göre farklı etkiler hesaplanmakla birlikte afetin ekonomi üzerindeki etkisi ciddidir. Deprem 4 temel makroekonomik gösterge üzerinde etkilidir. Fiziki ve emek kayıpları ile üretim kayıpları ekonomik büyümede 1 puanlık bir kayıp oluşturuyor. Yeniden imar faaliyetleri bu kaybın bir bölümünü telafi eder. İhracat ve ithalat olumsuz etkilenir. Depremin esas olumsuz etkisi bütçe üzerinde.
11 ilde gerçekleşen deprem sonrası yeniden imar faaliyetleri yapılmakta. İlk sırada yıkılan ve ağır hasar nedeniyle kullanılamayacak durumdaki 550.000 dairenin yeniden yapılması için 28,9 milyar$ ve bu binaların alt yapısı için 5,6 milyar$ harcama yapılması gerekmekte. Orta ve az hasarlı konutların onarımı ve güçlendirmeleri için 2,6 milyar$ harcama yapılması, ticari binaların yapım ve onarımı için 3,4 milyar$ ve kamu binalarının yapım ve onarımı için de 2,5 milyar$ harcama hesaplanmaktadır. Alt yapı onarımı ve yenilenmesi için 3,0 milyar $ bir harcama gerekmektedir.
* Sonuç olarak, deprem tedbirdir. Deprem için yapılabilecek tek korunma yöntemi sarsıntı azaltmadır. Zamanını bilmek mümkün değildir. Faylar raylar gibi birbirine bağlantılı olduğu için 2-3saniye veya 1-2dk önce bilmek çoğu zaman yarar getirse de tam bir koruma sağlamaz. Acının rengi yok, herkes için aynı akar. Geçmiş ve olası büyük ölçekli depremler hepimizi büyük ölçekte ve benzer şekilde ekonomik olarak çokça etkiler. Deprem kuşağında olduğumuz gerçeği, yapılarımızın sağlıksız olması ve depremin etkisi düşünüldüğünde kentsel dönüşüm ülkemizin geleceğidir; umarım konu hakkında gerçekçi çözümler üretilir ve raporlarda aktarılanlar hayata geçirilir. Sismik izolatör her bina için şart olmalı. Etkiyi yarı yarıya azaltan bu sistem en kolay tedbir. Derin düşünmenin ilk aşaması derin düşünme için mevcut ortam hazırlamaktır.