Gösteriş Budalası

* Başkalarını etkilemek, başkalarına kendini beğendirmek, böbürlenmek amacıyla aldatıcı, yapay hareketleri ancak zekâ yönünden geri olanlar ve sadece aptallar yapar. Ülke olarak, şehir olarak, birey olarak kim olursak olalım esamemiz ancak varken yaptıklarımızdır. Gösteriş yapanlar farkında olmasa da değerlendirme her zaman ortamın en zayıf halkasına göredir. Ülkemizde özellikle emeklilerin durumundan, şehrimizde sokakların görünümünden, mahallemizdeki fakirlerden hepimiz sorumluyuz. Gösteriş sadece algıdır. Gerçeği gizler, öteler fakat sonuç değişmez. Durumumuz kritik ve bu durumdan ancak teknolojiye yatırımla çıkabiliriz. Ekonomi iyi olursa o zaman dış yatırım alabiliriz. Ekonomi ise uygulanan hukukla tamamen bağlantılı. Kısmi ekonomik yardımlar, teşvikler sadece mevcut durumu öteler. Biraz haber okursak cümleler içindeki sıfatlar örtülen bir gerçektir. Milyonlarca emekli 2025 yılı için verilen zamma itiraz ederken Çalışma Bakanı, Türkiye'de tüm dünyada gıpta ile takip edilen bir SGK sistemi olduğunu söyledi, "Emeklilerimize aylıkları düzenli nasıl ödeyebiliriz, sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale nasıl getirebiliriz, bunun telaşı içindeyiz." dedi. Emekli ise en düşük emekli maaşının 14.469 liraya çıktığı yeni dönemde açlık sınırının altında kaldığından şikâyetçi.

* Günde 5,5 saat televizyon izleniyor ülkemizde. Ortalama izlenmede. Ülkemiz instagram rekortmeni olmanın ötesinde televizyon izlemede de açık ara birinci. Sanal para olan kripto borsalarında öndeyiz. Teknolojik olarak neler yapıyoruz herkes kendini sorgulasın. 2024 bu duruma rağmen verimliydi.

* Ces 2025 bu yıl çok etkileyiciydi. Ülkemiz 34 firmayla katılım sağladı. CES 2025 Türkiye, tüketici elektroniği alanında yenilikçi ve teknoloji odaklı bir ürünü bulunan 34 Türk teknoloji girişimi yer aldı. Tanıtılan Türk teknoloji girişimleri, yenilikçi ürün ve çözümleriyle global ilgi odağı oldu. Dijital sağlık, artırılmış ve sanal gerçeklik, robotik, oyun, sağlık, SaaS, yapay zekâ, lojistik gibi farklı teknoloji kategorisinden girişimler ürünlerini sergiledi. 1400'ü yeni kurulan şirket olmak üzere 4500'den fazla katılımcı. 150'den fazla ülke. 141.000'den fazla katılımcının %40'ı uluslararası.6000'den fazla küresel medya, içerik oluşturucu ve endüstri analisti. Fortune 500 şirketlerinin %60'ından fazlası. Genel ekonomi iyi yönde gelişmiş ülkeler için. Diğerleri sadece piyon.

* Biz 2025 içinde her gün için 5,34 milyar TL faiz ödememiz var. Cumhurbaşkanı, aile yılı kapsamında alınan kararları açıkladı. Evlenecek gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150.000 lira faizsiz kredi verileceğini açıkladı. Türkiye’nin nüfus artış hızının alarm verdiğini söyleyen Erdoğan, yeni doğacak ilk çocuk için verilen yardım tutarının 5.000 liraya yükseldiğini açıkladı. Genç çiftlere konut desteği ve kadınlar için uzaktan çalışma modelleri üzerinde de çalışmaların sürdüğünü ifade etti. 2. Çocuk için 1500, 3. ve sonraki çocuk için 5.000 lira verileceğini söyledi.

* Aralık ayındaki zamansız faiz düşüşü ve ardından PPK toplantılarının 8'e düşürülmesi, yılsonunda politika faizlerinin %30'a düşürülmesini hedefleyen bir politika izlenecek. 8 Toplantıda da faiz düşürmeyi hedeflediklerini iddia etmek zor. Toplamda 15 puanlık bir düşüş için ellerinden geleni yapacaklar. Yılın ikinci yarısından itibaren faiz ile konut üretiminin coştuğu bir sürece hazırlıklı olmalıyız. Bu planın tutup tutmayacağı Trump'ın göreve başlamasıyla belli olacak. Türkiye'nin kendi yağında kavrulmak yerine yüksek döviz getirisi vaat ederek ekonomiyi çevirmeye çalıştığı dönem daha fazla uzarsa çok karışıklık olur. Para aktarım mekanizmalarının gevşetilme kararı ancak Erdoğan tarafından verilmesiyle olur. Siyasette büyüme, istihdam, üretim, kaynak gibi sözleri daha çok duyacağız.

* Türkiye yaşlandı. Aile başına 3 çocuk ortalama olmaz ise sonumuz Avrupa gibi olacak. Suriye'den ithal yeni vatandaşlarla bile ortalamayı tutturmak mümkün değil. Yeni desteklerle de yuva kurup çocuk yapmak kolay olmayacak. Geçen yıl hesabıyla evlenip çocuk sahibi olacak bir karı kocanın aylık en az 100.000 TL para kazanması gerekiyor. Nüfus hızla yaşlanırken yapılan bu müdahalenin etkili olacağı şüpheli. Neresinden bakılırsa bakılsın, gençlerin evlenmeye soğuk bakmalarını, TÜİK verilerine göre 17 milyon civarında vatandaşımızın yalnız yaşamasının arkasındaki gerçeği, sadece iktisadi nedenlere bağlayan ve bu durumu yeterli olup olmadığı tartışmalı bir destek paketiyle çözmeyi amaçlayan hamlenin arzu edilen sonucu vermeyeceği kesin. Transfer harcamalarının milli gelire olan payında oldukça geride olan Türkiye'nin, KKM ödemeleri bu hesaba ekleyerek sıralamada yukarı çıkması tam bir post-truth gerçeklik ötesiydi. En azından şimdi bu destek daha gerçekçi oldu. İşin gerçeği şu ki, Türkiye'de gençlerin gıdaya ulaşımında ciddi zorluklar var. Dünyada 3. sıradayız. Asgari ücretin içinde gıdanın payı % 60'a ulaşmış durumda. Ayrıca 18-25 yaş arası gençlerin okul ya da iş açısından herhangi bir aktiviteye katılmaması bakımından dünya 1.si olma yolundayız. Sorun aile kurmak kadar, doğacak çocuklara bir gelecek yaratmak. Her meselede olduğu gibi, sebepler ile değil sonuçlarla uğraşmayı sevdiğimiz için, aile kurma konusuna da bu şekilde yaklaştığımız açık. Hem ekonomiye hem de ekonomik meselelere yaklaşımda elle tutulur, sağlam bir revizyon yapılması gerektiği ortada.

* Sonuç olarak, Dünya yolsuzluk endeksinde 115. sıradayız. Ar-Ge kapasitemizi kötü kullanarak kritik bütün verilerimizi ortaya saçtık. Almanya’da para yerine buzla konuşmayı çoktan aştık. Yolsuzluğa karşı alışmamız çok garip. Bazı durumlara şaşırmıyoruz, umursamıyoruz, yadırgamıyoruz, öfkelenmiyoruz. STK’larımızın, vakıflarımızın, derneklerimizin, cemaatlerimizin bu seviyeye ulaşmamızda rolü büyük. İhale yasasının 190 küsur defa değiştirilmesine şaşırmadık. Çalışa çalışa sonunda mükemmele ulaşılmıştır. Gösteriş yapan budalalar etrafa bir baksın komik durumdalar.