Gelişirken Para Tükendi 4.0
*Gpt4.0 kullanılmaya başlandı. Görüntü arama, yorumlama ve çoklu dil desteğiyle sürüm güncellenmiş oldu. Biz ne yaptık bu gelişme sürecinde. Doktorlardan sonra öğretmenleri öldürüyoruz, yapamazsak yaralıyoruz. En kötü dışarıda denk getirmeye çalışıyoruz. Bunlar hep parasızlıktan. Para olsa çözülecek. Kendi kendimce uzun dönem ekonomi yazdım bazen utandım belki iyidir diye. Değilmiş meğer. Tasarruf genelgesi malumun ilanı gibi çıktı. Gelişmekte olmaktan kurtulamıyoruz. Mevcutta kullandığımız paraların içinde 200TL’nin miktarı, toplamın yarısını geçmiş ise bir üst kupüre geçilir. Peki, geçildi mi? Hayır. 200TL, 2 milyar adet oldu. 100’lüklerin adet sayısı azalıyor. Bankaların aldığı karar doğrultusunda bayram sonrası ATM’lerden artık 10 ve 20’lik çıkmayacak. Çünkü 500’lük ve 1000’lik banknot basımına izin çıkmadı. 200’lükler de ATM haznelerinden taşar oldu. 200’lük, 100’lük ve 50’likler, gün içinde çabucak çekilince ATM'lerde de para tükeniyor. Matematik, sayılar, denklemler, hesaplamalar veya algoritmalar hakkında değildir, hayatı anlama hakkındadır.
**Atama bekleyen öğretmenler diye bir kavram var trafik canavarı veya enflasyon canavarı gibi soyut değil ama deyim gibi bir şey. Türkiye'de yaklaşık 1.000.000 öğretmen atama beklerken, ücretli öğretmen sayısı da 100.000. Avrupa Birliği kriteri neydi. Okuyacaktık. Okuyup ne yapacaktık. Çoğu iş gibi yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Öğretim olsa bile eğitimimiz çok eksik. Her yer profesör doldu. İyi bir lise öğrencisinden daha az bilgililer. Bunların kendine hayrı yok. İntibak yüzünden ülkemizi ne hale soktular. Aynı şeyi yaparak başarılı olacağını zannetmek aptallıktı. Türkiye, özgürlük ve insan hakları sıralamasında 32 puanla 195 ülkenin yer aldığı özgürlük sıralamasında 142. sırada. Özgünlük sıralamasında yokuz. Bu kadar fakülte bu kadar profesör ne üretiyorlar. Körler sağırlar birbirini ağırlar. Bu profesörlerden seçkin gözüken bazıları yorumlarında saldırganın psikolojisini, bazıları ülkenin jeopolitik durumunu, bazıları gelişmiş ülkelerde de olduğundan dem vuruyorlar. Öğretmene, doktora veya her hangi birine saldırmanın mantıksız olmadığını söylemiyorlar. Adalet her zaman, herkese lazım. Saldırgan salıverilince ipler kopuyor. Kılıf bulmaya çalışanlar bir sonraki aşamayı düşünen menfaatçi kişiliksizler.
***Ne yapmalıydık gelişmekte ülke olamadık. Ülkemizde en zengin %10’luk kesim gelirin %70’ine sahipken, geri kalan %90’lık kesim sadece %30’la idare edemiyor. Gini endeksi de sadece bir matematik işlemi değildir. Dünya artık bilişim çağına girdi, bu çağda beton döken değil teknolojiye, bilişime yatırım yapan kazanıyor. Bilişim çağını yakalamak demek kişi başına düşen akıllı telefon sayısını artırmak demek değil. Bu akıllı telefonları yapacak, programlar yazacak, yeni teknolojiler geliştirecek insanları yetiştirmek demek. Teknoloji Bakanlığı'nın bütçesi en azından ilk 3 bakanlıktan biri olmalı. Dünya üzerinde yaptığı yolla, köprüyle, havaalanıyla geliştiğini iddia eden, gelişen bir ülke yok. Yerli otomobil üretmek yeterli değil, başka ülkeler otonom araç denemelerine başladı. Tarım ile uğraşanların yaş ortalaması 58 gençler bu işi yapmıyor artık.
****Sonuç olarak, Büyük Sanayi öncesi Avrupa ülkelerinde ilerleme sürekli artan bir sürecin sonucudur. Gelişmiş ülkeler fikrî, iktisadi ve içtimai bir verasete dayanarak gelişmişlerdir. Hâlbuki az gelişmiş ülkelerde bu veraset eksiktir. Büyük Sanayi öncesi Avrupa ülkelerinde burjuvazi sınıfının tasarruf zihniyeti ve teşebbüs ruhu ilerlemeye yardım eden en önemli unsurlar olmuştur. Bu unsurlar az gelişmiş ülkelerde mevcut değildir veya yetersizdir. Bugünkü az gelişmiş ülkelerde orta sınıf ya hiç yoktur ve ya çok zayıftır. Hâlbuki Büyük Sanayi öncesi Avrupa ülkelerinde durum çok farklıydı. Az gelişmiş ülkelerde ülkücü, cesur davranışlı ve mücadele azimli insanları yetiştirecek şahsiyetçi bir eğitime büyük ihtiyaç var.