Efsaneler Ölmez, Sadece Şekil Değiştirir
Alman otomotiv üreticisinin klasik olmuş modelinin sloganı bu hafta başlığımız. Yurdumuzda fabrika açacağı için yine iyi gözle bakar olduk. Otomotiv üreticileri ara ara kendi ülkelerini değil gelişmekte olan başka ülkeleri tercih ederler. Bu hafta şehrimizde olan ölümlü trafik kazaları gündemimizdeydi. Yaralamalı olan kazalar haber değeri bile taşımıyor nasıl kanıksadı isek…
Maalesef Türkiye, en fazla trafik kazası olan ilk 10 ülke arasında yer almakta. Bunu değiştirmemiz ve düzeltmemiz gerekiyor. Karayolu taşımacılığı tüm dünyada en çok tercih edilen taşımacılık sektörüdür. Bu nedenle trafik kazalarını engellemek için verilen tüm çabalara rağmen trafik kazalarının yol açtığı kayıpların büyüklüğü, tüm dünya ülkelerinin gündeminde sürekli yer alan sorunların başında gelmektedir.
Trafik kazalarının %30’u kalkınmış, % 70’i ise kalkınmakta olan ülkelerde meydana gelmektedir. Trafik kazaların en yoğun yaşandığı 10 ülke Brezilya, Kamboçya, Kenya, Hindistan, Çin, Mısır, Meksika, Rusya, Vietnam ve Türkiye’dir. Bu 10 ülkeye Birleşmiş Milletler fonlarından eğitim desteği verilmekte ve ülkemiz bu fonlardan yararlanmaktadır. Taşımacılık tabi ki uygarlık aracıdır, ancak bu aracı iyi kullanmak için eğitime mutlaka büyük önem vermeliyiz. Aksi halde her yıl bu kazaları daha çok konuşuruz.
***Yaralı sayısı artıyor, ölü sayısı azalıyor…
Türkiye’de yük ve yolcu taşımacılığının %87’sinin karayolu ile yapılıyor, son 10 yılda nüfus % 9, sürücü sayısı % 55, motorlu araç sayısı % 72 oranında artarken, trafik kazalarının % 121, bu kazalardaki yaralı sayısının ise % 55 oranında arttı. Trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısının ise % 27 oranında azaldı, söz konusu kazaların azaltılması için küçük yaşlardan itibaren verilmeye başlanacak ve hayat boyu sürecek bir trafik eğitim çalışmasının gerekliliğidir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, 15-29 yaş grubunun hayatına kasteden bir numaralı tehlike, ölümcül bir virüs veya hastalık değil, trafik kazaları. Dünyada her yıl trafik kazalarından 1 milyon 300 bin insan ölüyor. Aynı kazalarda 50 milyona yakın insan, birçoğu kalıcı hasarlar alarak, yaralanıyor. Trafikte ölümlerin sayısı 2020'de 1 milyon 900 bine çıkacak. Tüm dünyadaki ölümlerin nedenleri sıralandığında trafik kazaları bugün 9'uncu sırada yer alıyor. 5 yıl içinde 5. Sıraya yükselecek olması korkutucu bir gerçek.
***Ülkemizde her yıl 10 bin kişi hayatını kaybediyor
Son yıllarda Türkiye'de karayollarının hızla iyileşmesine, uluslararası standartlara ulaşılmasına rağmen, trafik kazalarında her yıl yaklaşık 10 bin insan hayatını kaybediyor. Yaklaşık 200 bin insan yaralanıyor.
Kazaların en önemli nedenleri ise emniyet kemeri kullanım alışkanlığının azlığı ve aşırı hız… Yani trafik kazası kayıpları, önemli ölçüde hatalı insan davranışlarına bağlı. Trafik kazalarının önüne geçilmesinin önündeki en büyük neden, bu sorunun ne kadar büyük ve ciddi olduğunun henüz farkına varılmaması.
Sonuç olarak;
Konya’da niye bu kadar çok kaza oluyor? Bunu sadece geçiş noktası olarak açıklayamazsınız. Önlemleri 2-3 kat artırın. Konyalının hayatı diğer şehirlerinkinden ucuz değil. Yolda giderken başınıza başka bir araba düşmesin diye ne yapıyorsunuz!
Trafik eğitimlerine ne çalışma yapıyorsunuz? Her yerde tedes var. 200km hızla gitme cesaretini nereden buluyorlar…
Her ülkenin karakteristik özellikleri vardır. Bir Japonun nasıl olduğu, bir Amerikalının nasıl olduğu herkes tarafından bilinir. Bizim de özelliğimiz bize bir şey olmaz ile başlayan cesaretli davranış ve onlar yaptıysa, biz de yaparız…
İş icraata gelince ortada somut bir şey yok. Japonya 2020 de yani 6 ay sonra uçan taksiyi denemeye başlayacak. Amerika, Tesla ile ortada üretime başlamadan prototip üzerinden satışları bitiriyor.
Youtube bu hafta ücretli olmaya başladı. Reklamsız, aylık ödemeli olarak devam edecekmiş. Nasıl bir durumdayız orada çok belli oluyor. En çok izlenen videolar karnemiz gibi. Uygulamalar 1-2 saat aralığında çalışmamaya başladı mı sistemimiz kilitleniyor. Yerli bir şeyler olmalıydı.
Artık start-up projeler öyle büyük rakamlara lisanslanıyor, öyle büyük rakamlara el değiştiriyor ki, ülkemizdeki büyük sanayi kuruluşları yanında bir garip kalıyor.
Treni kaçırdık, bari arkasından hızla ve istikrar ile gitsek. Bakmasak…
Meram Tavusbaba’da çam kokuları eşliğinde sade kahve keyfi… kaçırmayın…