Hasan Ukdem
Hasan Ukdem 2020 biterken

2020 biterken

Geçen haftaki yazımızda, seçimlerimizde zamanlama üzerinde durmuş ve bir hikâye anlatmıştık bu köşede. 2020’nin bu son çarşambasında, sizlere zamanı iyi kullanmanın öneminden bahsedeceğiz.  Ahir zaman takvimleri ne çabuk tükeniyor anlamak mümkün değil. Yıllar bir rüzgâr hızında geçiveriyor. Sevgili Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir görüşmelerinde Cebrail (A.S)’a soruyor: “Benden sonra da yer yüzüne inecek misin?” diye cevap: “Evet on defa daha ineceğim, ilk inişimde de bereketi kaldıracağım” oluyor. Anlaşılıyor ki zaman kavramında da bereket kalkmış. Madem ki ahir zaman insanlarıyız ve bu hız çağında yaşıyoruz, öyleyse bulunduğumuz zorlukları, eksiklikleri, dezavantajları bahane etmeden bize tanınan ömrü iyi kullanalım.

Dünyanın en çok ihtiyacı olan şey için, iyiliği yeniden ayağa kaldırmak için çalışalım ve gelecek nesillere en güzel miras olarak bize öğretilen, güzel ahlakı en güzel şekilde bırakabilmenin gayretinde olalım. Etrafımıza baktığımızda genç yaşlı, güzel çirkin, zengin fakir demeden insanların tek tek aramızdan ayrıldığını görüyoruz. Hele ki şu korona günlerinde bunun daha belirginleştiğine şahit oluyoruz. Bu manzarayı iyi okumamız bize gelecekte avantaj sağlayacağı gibi, mizan kurulduğunda da kurtuluşumuz olacaktır. 

Yıllar elbet geçecek, bakmayın insanoğlunun ölümsüzlüğün peşine düştüğüne, bulsa ne yapacak? Dünyanın kendi fani zaten, yani sonsuz yaşayacağı bir yer yok ileride. O yüzden kendimizi iyi etüt edip, hayata karşı argümanlar edinmeliyiz. Çünkü iki kere iki her zaman dört etmez. Hesabını iyi yapanlar ve zamanlamayı tutturanlar her zaman başarıyı da yakalar.

Bu hafta da konuya binaen bir hikayeyle bitirelim.

Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş. Oysa çocuğun büyük bir ideali varmış. Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş. Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya'nın ünlü bir Judo ustasına gidip yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş. Hoca: Getir çocuğu. Bir bakalım, demiş.

Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına. Hoca çocuğu süzmüş ve: Tamam demiş. Yarın eşyalarını getir, çalışmalara başlıyoruz. Ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve bu hareketi çalış' demiş. Çocuk bir hafta aynı hareketi çalışmış. Sonra hocasının yanına

Gitmiş. Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz? ' diye sormuş. Hocanın cevabı: Çalışmaya devam et olmuş... 2 ay,3 ay,6 ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş. Çocuk bu bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış. Hocanın yanına tekrar gitmiş: Hocam bir yıldır aynı hareketi yapıyorum bana başka hareket göstermeyecek misiniz? - Sen aynı hareketi çalış oğlum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz. 2 yıl,3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10. yılını doldurmuş.  Bir gün hocası yanına gelip…'Hazır ol! ' demiş. 'Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın! '.. Delikanlı şok olmuş. Hem sol kolu yok hem de judo da bildiği tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düşünmüş; ama hocasına saygısından ses çıkarmamış. Turnuvanın ilk günü delikanlı ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış. Derken. İkinci, üçüncü maç…çeyrek, yarı final ve final... Finalde Delikanlının karşısına ülkenin son on yılın yenilmeyen şampiyonu çıkmış…. Tam bir üstat, delikanlı dayanamayıp hocasının yanına koşmuş. 'Hocam hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakın hele. Bende ise bir kol eksik ve bildiğim tek bir hareket var. Bu kadar bana yeter. Bari çıkıp ta rezil olmayayım izin verin turnuvadan çekileyim.' - Olmaz demiş hocası. Kendine güven, çık dövüş. Yenilirsen de namusunla yenil. Çaresiz çıkmış müsabakaya. Maç başlamış. Delikanlı yine bildiği o tek hareketi yapmış ve tak.! Yenmiş rakibini şampiyon olmuş. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş: -Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım? -Bak oğlum 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki, artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, İkincisi de o hareketin tek bir karşı hareketi vardır. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir.!

 Mutlu yıllar, sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi