Nereden Nereye

3 Yılı aşan bu köşede yazdıklarım sadece iki konuydu, ekonomi ve teknoloji son 1 yılda ise sadece teknoloji yazmaya karar verdim. Geçen yıl yasa çıkarılmıştı ekonomiye kötü demek yasaklanmıştı. Sebep bu değildi, güven sorunuydu, ekonomimiz normaldi, esas sebep ise önemli olan ülkemiz dünyanın ekonomi büyüklüğünde %1’lik kısmını kapsıyor olmasına rağmen üretim kısmında olması gereken 230milyar dolar gibi ülkemizin mali gücünün dörtte birinden fazlası bankalarda döviz ve altında beklemesiydi. Hiç azalmadı. Dönem dönem arttı bile.

 

Güven eksilmişti. Güven zor kazanılan kolay kaybolandı. Herkes CSD puanını öğrenmişti. (CDS şirketleri ülkelerin borçlarını ödeyememesi riskine karşı yani iflas riskine karşı alacaklının alacaklarını sigortalayan bir sözleşme satar ve bu sözleşmenin fiyatı da ülkenin CDS primidir. Bir ülkenin ya da şirketin CDS primi ne kadar yüksekse borçlanma maliyeti de o kadar yüksek demektir. Çünkü bu prim ister istemez faize yansımaktadır.) Ülkemizdeki güven oranı azaldıkça herkes sağa sola savruldu. Hayal tacirleri türedi. Kripto adı altında tosuncuklar çıktılar, gittiler.

 

***Yine yeniden adı farklı tarzı aynı Ankaway

 

Çiftlik bank, kripto para vaadiyle yaptıklarına benzer olan bu haftaki sanal olay ankaway olayı… Nedir, ne olmuştur, niye bu kadar büyümüştür ve sonuçta ne oldu…

 

İnternetten reklam izleyerek gelir elde etme vaadi ile yüzlerce kişiden para toplayan şebeke. Sistemi kuran E.D. , kayınbiraderi H.B. ve yazılımcı M.S. ile birlikte 9 kişi hakkında nitelikli dolandırıcılık davası açıldı. Üyelere, fiyatı 1000 ile 35.000TL arasındaki paketlerden birinin satışı yapıldı. Kimi 1 paket, kimi 4 paket aldı. Yatırdıklarının %65’i kadar kazanç vaat edildi. Üyelere, 'Günde 3 dakika reklâm izlemeniz yeterli' denildi.

 

Daha fazla para toplamak için, birkaç ay ödemeler sorunsuz yapıldı. Hediye otomobil kampanyaları dahi düzenlendi. Kısa sürede binlerce kişi para yatırdı. Ancak, 2016 ortasında başlayan ‘saadet’ 2017’de kâbusa dönüştü. Üyeler, kâr payından vaz geçti anaparalarını dahi alamadı.

 

Eskişehir Cumhuriyet Savcısı; sistemin kurucusu E.D. ve saz arkadaşları hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık' iddiası ile dava açtı. Her bir sanık için istenen hapis cezası ise 2.160’ar yıl ile 7.200’er yıl. Davanın ilk duruşması önümüzdeki kasım ayında yapılacak.

 

Yıl 2021 hala buna inananlar var ve bu bizim ülkede oluyor…

 

***İletişim hatası ve veri toplama

 

Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamaları data toplamayı hatta dataları 3.şahıs ve şirketlere satmaya başlayacağını duyurduğunda milli ve yerli yazılımlar popüler oldu gibi olduydu. Ama olmadı… Herkes kullanmaya devam ediyor.

 

İletişim başkanlığı, ilgili kararnamenin verdiği yetkiyle, görev alanına giren konularda bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer gerçek ve tüzel kişiler ile yakın iş birliği içinde bulunur.

 

Söz konusu madde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, Türkiye'nin iletişiminin koordinasyonunu bütüncül bir yaklaşımla ve etkin şekilde yürütmesine imkân tanıyor.

 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, "ulusal ve uluslararası kamuoyunu ve ilgili makamları zamanında ve doğru bilgilerle aydınlatmak", "Türkiye hakkındaki propaganda faaliyetlerini takip etmek, dezenformasyonla mücadele etmek ve gerekli tedbirleri almak", "kurumsal iletişim standartlarını sağlamak ve kamuda söylem birliğini tesis etmek", "ulusal ve uluslararası alanda stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerini yürütmek" görevlerini yürütüyor.

 

Sonuç olarak;

 

Vergi kaçırma suçlamasıyla İspanya'da tutuklu bulunan ve ABD'ye iadesi onaylanan Amerikalı antivirüs yazılımcısı John McAfee, cezaevi hücresinde ölü bulundu. 2019'un Kasım ayında yaptığı paylaşımda ABD'li yetkililerden ölüm tehditleri aldığını belirten McAfee, "Eğer kendimi öldürdüğümü söylerlerse bilin ki öldürüldüm" ifadesini kullanmıştı. Teknoloji dünyasının milyarderi sağ koluna bu notu işaret eden bir de dövme yaptırmıştı.

 

Telegramda oluşturulan gruplar daha kapsamlı olduğu için genel itibari ile tercih edilir oldu. Oluşturulan grupları bulmak zor değil katılmak hiç zor değil. Korkunç olan deepweb gibi karanlık uluorta konuşulmayan şeyler oralarda aleni konuşulur oldu. Telegramda tıp doktorlarından oluşan 3000 kişilik grup yurtdışında doktorluk üzerine, 3.sınıf tıp öğrencilerinin facebookta oluşturduğu İngiltere’de doktorluk üzerine bir grubu var. TUS eğitimi yerine dil eğitimi tercih eden binlerce doktor ve doktor adayı var.

 

Nereden nereye geldik diye düşünürken kısa vadeli programlar ile nereye gidiyoruz diye de sorgulamalıyız. 83milyon nüfus ile %1,06 ‘lık dilim bizim. En zayıf halkamız için uğraşmalıyız. Gözüken şu 207 üniversiteden mezunlar ülke dışını tercih ediyor. Rekabet yorucu galiba.