Sıtkı Yonca
Sıtkı Yonca Kafanız neden karışık ki…

Kafanız neden karışık ki…

         Bir ihtiyacım için girdiğim elektrik malzemeleri satış mağazasında, satış elemanını, karşısında oturan biriyle sohbet ederken buldum. Malzemenin gelmesini beklerken, sohbeti, istemeden ben de işitmek zorunda kalıyordum.

         Satış elemanının karşısındakine ‘’valla kafamız karışık, iyi mi olur kötü mü olur bilemiyorum’’ derken Suriye’ye yapılacak operasyonu kast ediyordu. İzin alarak araya girip bir şeyler anlatmaya çalıştım ama özellikle satış elemanını ikna edebildiğimden emin değilim.

         Operasyon önce ki üç gün, medyayı sıkı takip edenlerin ‘’kafa karışıklığı’’ ifadesini hayretle karşılamalarını  anlayabilirim ama ülkenin hayati bir konuda verdiği karar hakkında bireyin hala kararsızlığa teslim olmasını  anlayamıyorum.

         Operasyonla ilgili birkaç grup insan var galiba diye düşünmeden edemedim.

         Birinci grup insanımızın perde arkasında herhangi bir kötü niyet yoktur. Araştırma zahmetine girmeyen, hafızayı sadece duyumlarla besleyen ve sınırlı bir seçme yeteneğiyle donatılmış bireyin davranış biçimidir diye düşünüyoruz. Bu tip duruşun az ötesinde, eğitim sistemimizin yıllardır şuurumuza enjekte ettiği Batı ve ABD karşısında ki aşağılık duygusunun; bilince baskı yapması sonucunda bireyin, bu baskıya teslim olma zayıflığı vardır denebilir. Bu kompleksli şuurun, büyütüp yücelttiği  ABD ve onun kölesi konumundaki Batı’nın savaş silahlarıyla düşünüldüğünde, bireyi bu operasyon hakkında derin bir şüpheye itmiş olması, ihtimal dahilindedir.

          Kısa deyişle, operasyona karşı olmadığı halde zaferden emin olamamanın verdiği korku bu grup insanı kararsızlaştırmaktadır. Mağazada ki elemanın kafa karışıklığını, bu gruba örnek gösterebiliriz.

         Bir başka grubun çözümü zor görünse de, yazı veya konuşmalarını kendi idrakinizde iyi tahlil ederseniz; ‘’askerimizi Allah korusun’’ cümlesinin  bile bir zafer temennisinden çok, iz kaybetmeye yönelik bir maske taşıdığını anlayabilirsiniz. Aslındaysa gönül derinliğinde düşmanla beraberdirler.

         ‘’Türkiye’nin 3.Suriye Harekatı Başladı’’ manşetini ‘’Tepkiler Devam Ediyor’’ kurnazlığıyla tamamlayanlar, bu grubun ta kendisidir diyebiliriz. Tepkileri, olumlu olarak da yorumlamaya çekme kurnazlığı…

         3.gruptaki insanlar; operasyonun bazen  içinden bazen dışından görünürler; içinden olduklarını yutkunarak söylerler ama  ilginç bir tesadüf(!) ABD ve AB ülkeleri endişeli olduklarına dair açıklamalar yaparken daha sesli düşünürler. İBB Başkanı İmamoğlu’nun endişesinin de bir hikmeti vardır mesela.

          Sırf siyasi argümanlarla cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığından dolayı operasyona bahane üretenleri herhangi bir gruba yerleştiremedik. Onu da kendileri yapsın.

         Son grup, bizim gibi ölümüne Mehmetçiğimizin arkasında duran, fiilen değilse de yürekten dualarıyla operasyonu destekleyen kesimdir ve Allah’a şükür Türk Milletinin çok büyük ekseriyeti bu gruba dahildir.

         Son sözüm 1.grubu oluşturan kesimedir. ABD, AB ,Arap Birliği ülkeleri operasyonun karşısında dururken; İsrail, ‘’operasyonun ABD ve İsrail için kabus olduğu’’ açıklaması yaparak  PKK/PYD ye dua(!) ederken senin kafan hala  neden karışık kardeşim? Daha neyi bekliyorsun? Müslümanın tarafsızlığı?.. Hadi canım sende.

          Allah yiğitlerimizi korusun. Ayaklarına taş değmesin. Selamlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sıtkı Yonca Arşivi