BERMUDA CHP ÜÇGENİ
Kıymetli dostlar! Son birkaç gün Ekrem İmamoğlu gündemin zirvesinde diyebiliriz.
Gerek muhafazakar kesimi gerekse kendi cenahı tarafından fütursuzca eleştirilmekte.
Eleştiri çeşitliliği bakımından bakacak olursak Ekrem İmamoğlu gemileri yakmış durumda.
Bunca eleştiriyi, bunca yaklaşımı takmadığını dile getirebiliriz. Çünkü rahat. Alması gerekeni aldı.
CHP Genel Başkanlığı…
Dikkat edecek olursak İmamoğlu göreve geldiği günden bu zamana kadar hemen hemen Türkiye’nin her şehrini ziyaret etti, miting düzenledi.
İstanbul sorunlarından ziyade Türkiye meselelerine değindi. Tabiri caizse tribünlere oynadı. Bu yaklaşımındaki mesajı gayet sarih:
“Genel Başkanlığı Makamına ben yakışıyorum.”
Kullanılan argüman da şu: Sağ kesimden oy alabilme potansiyeline sahip olması, bazı sanatçılar tarafından pohpohlanıp halk adamı imajı verilmesi.
Mevcut Genel başkanın bu özelliklere sahip olmaması, basit bir düzlemde siyaset gütmesi, toplumun temel dinamiklerinin karşısında olması, aynı şekilde toplumun değerlerini basite indirgemesi CHP kanadının kanayan yarası haline geldi.
Helalleşme politikası yerinde kaldı, erken söndü.
Bu yüzden CHP’nin üst kanadı bu duruma bir son verecek, daha genç, daha atik, toplumun taleplerine cevap verip yerine getirmeyecek, vaat verip vaatlerin kıyısından kenarından geçmeyecek, Her sıkıştığında ya da eleştiri okları üzerine geldiğinde Anıtkabir’i ziyaret edecek dinamik bir lider seçecek.
Hatta ve hatta bu kişi “İkinci Atatürk” söyleminin muhatabı olacak.
Ayrıca Dış ülkelerin de desteğini alan, balık restoranlarında, makamında elçilerle buluşabilecek, birçok Avrupa ülkesinden borç para alabilecek yetenekli bir isim.
Cevabını sizden duyar gibiyim. Evet! Ekrem İmamoğlu… Bakmayın Nagehan Alçı ile aynı karede bulunmasına. Bunların hepsi siyasi bir manevra.
Zaten Nagehan Alçı’nın Ekrem İmamoğlu’na olan desteğini herkes biliyor.
İmamoğlu ve Nagehan Alçı çok defa aynı karede bulundu, televizyon programlarında buluştu. Bu kadar ses getirmezken şimdi neden eleştiri oklarının hedefi?
“İmamoğlu’nun balonu patladı, Kendi kendini bitirdi” gibi sosyal medyada kullanılan söylemlere bakmayın.
Buradaki ana maksat belli. İlk Etapta Kemal Kılıçdaoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakılmıyordu kendi seçmenleri tarafından.
Genelde Mansur Yavaş ve İmamoğlu arasında gidip geliniyordu. Baskın Taraf Ekrem İmamoğlu… Zaten Mansur Yavaş aday olmayacağını ifade edince gözler diğer tarafa çekildi.
Kılıçdaroğlu’nun siyaset sahnesinden çekilmesi aday olmasına bağlı. Bu yüzden Ekrem İmamoğlu şu sıralar çokça eleştirilecek, yerden yere vurulacak.
Tekrardan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakılacak. Aday olacak ve kaybedecek. Bu sayede siyaset arenasından boynu bükük bir şekilde ayrılacak.
Dikkatle önümüzdeki süreci takip edin. İmamoğlu ile alakalı eleştiri dozu daha da artacak gibi. Daha sonra mazlum görünümünden kahramanlığa yükselecek.
Sonra HOOOP, CHP Genel Başkanı…
İmamoğlun’a şöyle bir tavsiyede bulunmak gerekir. Dini bilgiler noktasında biraz daha ihtisas yapmalı. Malum teravih namazına 40 rekat demeye devam ederse Kılıçdaroğlu’ndan bir farkı kalmaz.
Tez zamanda Yasin Suresini de ezberler… Bu sefer Kur’an’a bakarak değil ezberden okur. Seçim zamanı kendisine lazım olacak.
Satır Arası bizden olsun…