Ermeni Soykırımı Eğitimi Yasası ABD Temsilciler Meclisi'nde
ABD Uluslararası hukuku ayaklar altına almaya devam ediyor. Geçen sene gündeme alınmayan 'Ermeni Soykırımı Eğitimi Yasası' bu yıl 25 Nisan'da ABD Temsilciler Meclisi'ne sunulması bekleniyor.
Sunulacak bu teklif kabul edilirse, "Ermeni Soykırımı" yalanı ABD'nin ulusal ders müfredatında yer alacak.
ABD uzun süredir 'Ermeni soykırımı' yalanını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne şantaj yapmak için kullanıyordu. ABD Başkanı Ronald Reagan'ın 1981 yılında yaptığı konuşmasında soykırım ifadesini kullanmıştı.
O günden 2022 Nisanına kadar ise bir daha ABD Başkanları soykırım ifadesini kullanmamıştır. Onun yerine büyük felaket veya tehcir kavramlarını kullanmışlardır.
21. Yüzyılda soykırım kavramını kullanan ilk ABD Başkanı Joe Biden olmuştur. Biden 2022 Nisanında yaptığı konuşmasında soykırım ifadesini kullanmıştır.
Bu açıklama ile birlikte 1915 Olayları açısından Türk-Amerikan ilişkileri yeni bir boyut kazanmıştır.
"Ermeni soykırımı eğitimi Yasası" daha önceki yaşa tasarılarından farklı bir nitelik arz etmektedir. ABD'daki eğitimin her kademesinde "Türkler soykırımcı bir millettir" propagandasının önü açılmış olacak.
Böylece de hukuki hiçbir geçerliliği olmayan "soykırımı tanıma" tanıma kararına, ülke çapında yasal bir dayanak oluşturulması hedefleniyor.
Öyle ki geçen yıl hazırlanan yasa teklifinde "Ermeni Soykırımının hala süren zararları, sonuçları, dersleri ve tarihini öğretmek" için Kongre Kütüphanesi'ne beş yıl için on milyon dolar tutarında kaynak tahsisi yapılacağı biliniyor.
Böylece de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni siyasi olarak baskı altına almak isteyen Ermeni Diaspoarasının uluslararası arenada eli kuvvetlendirilecektir.
Düşman bir tane değil; etrafımız dört bir taraftan sarılmış. Avrupa Parlamentosu Savunma Bakanı Nathalie Loiseau, 1915 Olaylarının 108. yılında Türkiye'ye yönelik açıklamalarında, "Türkiye büyük bir devlet olarak algılanmak ve değer görmek istiyorsa, ermeni Soykırımı’nın tanımasının şiddet içeren bir geçmişe rağmen barışçıl bir gelecek inşa etme isteğinin işareti olarak görmeli... " demiş.
Bu haddini ve tarih bilmez Fransız siyasetçiye önce Setif ve Guelma'da yani Cezayir'de Fransızların yaptığı katliamları ve soykırımı hatırlatmak lazım. Önce kendi tarihlerini okusun, kendi utançlarının hesabını verip dünya kamuoyu önünde Cezayir halkından af dilesin. Sonra biz ona şanlı Türk tarihini öğretiriz.
Nathalie Loiseau, bilmeli ki soykırım ve sömürü düzeni Fransa, İngiltere, ABD, Almanya vb. Batılı devletletin geçmişlerine has gelişmelerdir. Hiçbir zaman Türk milletinin tarihinde böyle kara bir leke olmamıştır.
Bu minval üzere, toplumumuz özellikle yakın tarihimizi iyi okumalı, analizler yapmalı. Geleceğimizi tayin edebilmenin yolu buradan geçer.
Köklerinden kopmayan bir milletin daima geleceği daima mamurdur.
Satır arası bizden olsun. Selam ve dua ile…