Türkiye son yüzyılın en büyük felaketini yaşadı. Bu öyle bir felaket ki, 10 şehrimizde yüreğimizi bıraktık.

Dualarımız, inancımız, umudumuz yoldaşımız oldu. Enkazdan çıkacak her can için gözyaşı döktük. Dökmeye de devam ediyoruz.

Bir önceki yazımızda bir olmamız, siyasi saikleri bir kenara bırakmamız gerektiğini ifade etmiştim. Ancak beklentimiz gerçekleşmedi.

İnsanların acıları üzerinden oy devşirmeye çalışan siyasetçileri gördü bu gözler. Ne hazindir ki görmeye devam ediyor.

Keşke sadece siyasi beklentiler olsa, bir hafta boyunca nelere şahit olduk. Dezenformasyon içerikli paylaşımlardan tutun da, etkileşim uğruna pr çalışması yapandan tutun da "Burada devlet yok" dedirtmeye varana kadar.

Bakanlarımız deprem bölgesinde canhıraş bir şekilde çalışıyor, koordinasyonu sağlıyor. Peki izlenimlerimiz neler:

Hepsi uykusuz, yorgun, sakalları uzamış, kaç yarayı sarabilirim derdindeler.

Peki muhalefet kanadının çıkınında ne var? Yalan dolan, algı, siyaset, tiyatro...

Hepsini gördük, hepsine şahit olduk. Hiç kimse kusura bakmasın, siyaset veya partizanlık yapmıyorum. Gördüklerimi anlatıyorum.

Ümit Özdağ iftira atıyor, çok geçmeden hakikat ortaya çıkıyor. Peki Ümit bey ne yapıyor dersiniz? Hiçbir şey, özür dahi dilemiyor. Aynı şekilde yalanlarına, iftiralarına devam ediyor.

Muharrem İnce Beyefendi Suriye'den akın akın insanların geldiğini söyledi. Halbuki böyle bir durum yok. Bakanlık hemen cevap veriyor.

Kılıçdaroğlu ise ortamı germek adına söylemleri, demeçleri, attığı twitleri, algı operasyonlarını dile getirmiyorum bile...

Ama milletimiz neyin ne olduğunu çok iyi biliyor ve müşahede ediyor.

*****

Kahramanlarımızı unutmayalım dostlar. Asıl kahramanlarımızı. Kurtarma ekiplerini.

Bir videoda görmüştüm. Enkazlar arasında bir battaniyeye sarılarak uyuyorlardı ekiplerimiz. Ortada küçücük bir ateş.

Enkaz altında kalan milletimizi kurtarma adına gece gündüz mücadele eden bu kahramanlar böyle sabahlıyor. Bazı vatandaşlar ise, sıcacık ofislerde Twit atarak bu kahramanların önüne geçiyorlar.

Bu büyük bir haksızlık.

Bizler hiçbir ayrım gözetmeden tüm kurtarma ekiplerimize, vakıflarımıza, derneklerimize çok teşekkür ediyoruz.

Hepsinin yeri bizde ayrıdır. Minnettarız.

O yüzden birliğimizi ve beraberliğimizi bozacak her etkenden, her söylemden uzak durmalıyız. Devletimizin yanında olup, bu yaraları hep birlikte sarmalığız.

Vatanımız, bayrağımız bir. Halel getirecek her şeyden uzak durmalıyız.

Bu felakette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Rabbim birliğimizi bozmasın. Selam ve dua ile...