Sokaklar bizim mi, onların mı? Önce güvenlik sonra merhamet!

Geçtiğimiz haftalarda 12 yaşında ki bir çocuğun hayatını kaybetmesiyle birlikte başıboş sokak köpekleri meselesi yeniden gündeme oturdu. Bir taraf diyor ki "Sokak hayvanları da bu şehrin bir parçası, onlara zarar verilemez." Diğer taraf ise "Çocuklarımızın, yaşlılarımızın güvenliği her şeyden önemli." İşte tam burada bir çelişki doğuyor: İnsan hayatı mı, sokak hayvanlarının özgürlüğü mü?

Öncelikle şunu kabul etmek lazım, sokaklarda başıboş gezen köpeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Mahalle aralarında sürü hâlinde dolaşan köpekler, zaman zaman insanlara saldırıyor, hatta ölüme bile sebep olabiliyor. Geceleri eve dönen biri için aniden önüne çıkan bir köpek sürüsü ne anlama gelir, tahmin etmek zor değil. Hele ki çocuklar ve yaşlılar için bu tehdit çok daha büyük.

Elbette hayvanları sevmek, onlara merhamet göstermek insani bir değer. Ancak merhamet, insan hayatını tehlikeye atmak pahasına gösterilmemeli. Bir hayvansever olarak köpekleri sahiplendirmek, bakımlarını sağlamak, kontrollü bir ortamda yaşamalarını temin etmek herkesin sorumluluğunda olmalı. Ancak iş başıboş bırakmaya geldiğinde, bu bir vicdan meselesi olmaktan çıkıyor ve kamu güvenliği sorunu hâline geliyor.

Çözüm ne? Çözüm, köpeklerin sokaklardan toplanıp uygun barınaklara yerleştirilmesi. Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda bu sistem zaten uygulanıyor. Kontrolsüz sokak hayvanı popülasyonu hem insanlara zarar veriyor hem de o hayvanların sağlıklı bir yaşam sürmesini engelliyor. Kışın aç kalan, susuzluktan kırılan, arabaların altında kalan bu hayvanların "sokakta yaşaması lazım" demek, onlara iyilik değil kötülük yapmaktır.

Elbette "toplayıp öldürelim" diyenler de var. Bu, ne insani ne de etik bir yaklaşım. Ancak modern ve gelişmiş bir toplumda, hayvanları kontrolsüzce sokaklarda bırakmak da doğru değil. Belediyeler barınaklarını artırmalı, kısırlaştırma seferberliği yapılmalı ve sahiplendirme teşvik edilmelidir. Sokakta başıboş dolaşan bir köpek değil, güvenli bir ortamda yaşayan bir canlı görmek istiyorsak, çözüm belli.

İnsan hayatı, sokak hayvanlarının kontrolsüz yaşamasından daha değerli olmak zorunda. Önce güvenlik, sonra merhamet!