Unutulmayan acı, öğrenilmeyen dersler
6 Şubat 2023... O büyük felaketin üstünden tam iki yıl geçti. Kahramanmaraş merkezli depremler, sadece binaları değil, binlerce hayatı da yıktı geçti. Resmi rakamlara göre 50 binden fazla insan öldü ama enkaz altından kaç kişi gerçekten çıkarılamadı, kim bilir? Kaybedilen her can, geride gözü yaşlı aileler, yarım kalmış hayatlar, dinmeyen acılar bıraktı.
Deprem değil, ihmal öldürdü. Çürük binalar, denetimsiz yapılar, göz göre göre gelen felakete rağmen alınmayan önlemler... Yıllardır bilim insanları uyardı ama rant daha cazip geldi. Sonuç? Kaybolan hayatlar, sönen ocaklar. Aileler çocuklarını, çocuklar ebeveynlerini kaybetti. O gün yaşanan korku, çaresizlik ve gözyaşı hala hafızalarda taptaze duruyor. Acı, sadece o gün değil, her gün büyümeye devam etti.
Afet yönetimi desen, tam bir fiyasko. İlk saatler altın değerindeydi ama birçok yere yardım yetişmedi. Enkaz altındaki insanlar seslerini duyurdu ama yanıt gecikti. Kimse nereden, nasıl müdahale edeceğini tam olarak bilmiyordu. Koordinasyon eksikliği, lojistik hatalar ve plansızlık, felaketi daha da derinleştirdi. İnsanlar, çadır beklerken günlerce açıkta kaldı, soğukta yaşam mücadelesi verdi. Kimi anneler evlatsız, kimi çocuklar anne babasız kaldı.
Peki, ders aldık mı? Görünen o ki hayır. Depreme dayanıklı kentler hâlâ hayal. Denetimler yetersiz. Müteahhitlerin ve yetkililerin hesap vermesi gereken birçok konu hâlâ belirsiz. İnsanlar yeni felaketler için yine aynı sistemin insafına bırakılmış durumda. İki yıl geçti ama aynı hataları yapmaya devam ediyoruz. Bir sonraki felaketi sadece bekliyoruz gibi.
Unutmayalım, 6 Şubat sadece bir anma günü değil. Kaybettiklerimizi hatırlamak, onların anısını yaşatmak ve aynı hataları tekrar etmemek için bir fırsat. Bu fırsatı değerlendirmezsek, tarih tekerrür eder ve biz yine sadece yas tutarız. Ama bu kez daha hazırlıklı olmak, gerçek önlemler almak elimizde. Artık sloganlarla değil, gerçek adımlarla hareket etme zamanı. Çünkü kaybedecek bir can daha yok.