SEVGİNİN ALTINCI DİLİ

                Psikologlar, sevginin duygusal ihtiyaçlar içinde ilk sırada yer aldığı konusunda  fikir birliği içindedirler.

                Sevgisiz yapacağınız bir iş düşünebilir misiniz?

                Günlük konuşma dilinde bile sanıyorum en fazla kullandığımız kelimedir sevgi.

                Hep seviyorum dediğimiz insanları gerçekten seviyor muyuz?

                Bundan emin misiniz?

                Sevginin hepsi değerlidir elbette ama karşı cinsler arasında ki (evlilik açısından) sevgi daha geniş bir zamanı kuşatacağı için elbette daha önde gibi görünmektedir.

                Boşanmaların %23 leri bulduğu,( her geçen gün cinayetlerin attığı, çok samimi  gördüğümüz insanların aniden birbirine darılıp kavga ettiği) günümüzde sevginin kendisinde bir problem var diyebilir miyiz? Yani sevgi denilen şey  aslında hayal de  biz hakikat gibi mi görüyoruz?

                Hayır, ne sevgide sorun var ne de sevginin gerçekliğinde.

                Bu kadar sevgiden uzak davranışlar bir araya nasıl geliyor öyleyse?        

                Problemin temelini şurada bulabilir miyiz acaba?

                Sevdiğimiz insanı, severken onun mükemmel olduğu var sayımından hareketle seviyoruz.        Temel yanlış buradan başlıyor gibi geliyor bana.

                 Karşımızdakini, gökten bizim için indirilmiş özel bir varlık olarak değerlendirmeye alıyoruz ve onun insan olduğunu unutuyoruz.

                 Fakat gerçekle yüzleşip  gökten yere indiğimiz zaman tam bir hayal kırıklığı yaşayıp şoka giriyoruz ve biz şoktan çıkana kadar bir şeyler yerinden fırlamış veya kırılmış oluyor.

                Sevgide ikinci bir yanılgı şudur. Lezzetinden dolayı her an her saniye bizimle olsun.

                Yok böyle bir şey.

                 Öyle olsa ne babanın işinden verim alabilirsiniz ne de annenin çocuğunu okula gönderebilirsiniz.

                Gary Chapman  sevginin beş dilinden bahseder.

                Nedir onlar?

                1.Karşınızdakini onaylayıcı sözler.

                Mark Twain ‘’güzel bir iltifat beni iki ay yaşatabilir’’ demiş. Eşinize, arkadaşınıza, öğrencinize, meslektaşınıza  sırtında yeni gördüğünüz elbisesi için ‘’sana gerçekten  yakışmış’’ demek çok mu zor?

Sizin fikrinize uygun olmasa bile ‘’ böylesini düşünmemiştim bana da çok ilginç geldi. Harika’’ deyince kaybınız nedir?

                2.Nitelikli beraberlik.

                Buradaki nitelikten kastımız fiziksel değil duygusal niteliktir. Eşinizi, arkadaşınızı, öğrencinizi dikkatle dinleyin. Dinlemek, karşı tarafa ‘’sen benim için değerlisin’’ mesajı vermektir. Kendisine değer verilmesini kim istemez? Muhatabınızla hoş bir lokantada yiyeceğiniz yemek de nitelikli beraberliktir..

                3.Hediyenin  ‘’ben seni seviyorum’’ anlamına geldiğini bilmeyenimiz var mı?

                4.Hizmet davranışları.

                Eşiniz mutfakta kendisine yardım edilmesinden hoşlanıyorsa, elinden gelmese bile böyle bir niyet göstermen eşinin sana olan sevgisini tazeleyecektir. Bundan emin olabilirsin. Kızınıza veya oğlunuza yapmakta olduğu bir iş için ‘’sana nasıl yardımcı olabilirim’’ sorusu yöneltin desem çok şey istemiş olur muyum?

                5.Fiziksel temas.

                Çocuklarımıza, duygularımızı iletme yollarından birisinin de, onu  alıp kucaklamak, okşamak, yanaklarına bir öpücük kondurmak olduğunu biliyoruz öyle değil mi?. Yetişkinler bundan hoşlanmayabilir. O zaman muhatabının sevgi dilini öğrenip ona göre davranacaksın. Onaydan mı hoşlanıyor ,hediyeden mi? Anlamaya çalış.

                 Altıncıyı ben  söyleyeyim. Bunlardan birini uygulayabilmek için neyi nasıl yaptığınızı bileceksiniz. O halde bilgi, sevginin ana dilidir.