Tarık Ziyad
Tarık Ziyad Modern Cahiliye Dönemi

Modern Cahiliye Dönemi

Ah kıymetli dostlar. Gündem yoğun, iftiralar martı gibi süzülüyor, bel altı siyaset aldı başını gidiyor. Neresinden tutarsanız tutun, bu canım ülke hep yokuş yukarı çıkıyor.

Çıkarken akıttığı terin de haddi hesabı yok. Neye sevineceğimizi, neye kızacağımızı, neye şaşıracağımızı bile bilmiyoruz artık.

İşin garip tarafı bizim kırmızı çizgilerimizin olduğu dönemde, sağlamlığımızdan şüphe etmezdik.

Çünkü duruşumuz sağlam, tavrımız net. Hele kutsiyetler söz konusu ise celalli tavırlarımız daha belirgin idi.

İfade ettiğim kırmızı çizgilerimize ne oldu? Sağlam duruşumuz, net tavrımız ne oldu? Bugün yaşanılan olaylar, yaşanan gelişmeler haleti ruhiyemizi de mi etkiledi?

Ben cevap vereyim dostlar: Kırmızı çizgimiz pembe, net tavrımız ılımlılaştı. Kısacası hayatımız ılımlı hale geldi.

Kabul edemeyeceğimiz şeyleri kabul eder hale geldik. Kısacası dostlar; düşmanlarımıza benzedik. Ahlaki savaşımızı kaybediyoruz.

Bugün bir çok yerde, gerek sosyal medya mecralarında, gerek iletişim kanallarında veya istatistiklerde ifade edilen yargı şu:

"Ülkenin eğitim seviyesi arttı."

Arttığından şüphemiz yok. Kabul de ediyoruz. Eğitim seviyesi, tahsil oranı bir o kadar artarken, cahilliğimiz de artıyor.

Bununla alakalı verilecek örnekler oldukça fazla, ancak basit örneklerle başınızı şişirmek istemiyorum.

Sadece meseleyi daha iyi kavrayabilme adına somut verilerle kısaca yol yürüyeceğiz beraber.

Bugün Ak Parti 21 yılını tamama erdirdi. Hatasıyla, sevabıyla Ülke belli seviyelere geldi ve bu büyük bir başarı. Yerli otomobil, yerli uydular, savunma sanayi ile alakalı iha, siha, yerli silah vs.

Bu başarıyı görmeyenler yada görmek istemeyenlerin sergilediği tutum cahillik değil mi?

Ak Parti daha iktidara gelmeden, laiklik elden gidecek, özgürlükler kısıtlanacak, İran'a döneceğiz diye yaygara koparanların hevesleri kursaklarında kaldı. Bu yaygarayı koparanlar sözüm ona aydın kesim, siyasetçi, gazateci-yazar...

Hemen hemen hepsi kötü senaryolar yazdı, çizdi. Ancak hiçbiri gerçekleşmedi.

Bu cahillik değil de nedir?

Sağ kesimin de aşağı kalır yanı yok. "Hükümet yüzünden ahlakımız bozuldu, herkes deist oldu, ezanları ıslıklanıyor, LGBT örgütü aldı başını gitti" gibi söylemleri artık her platformda duyabiliyoruz.

İyi de canım kardeşim sen ne yapıyorsun? Deistliği ya da ateistliği dayatan hükümet mi, yoksa çocuklarımızı, gençlerimizi İslam ahlakıyla ahlaklandırmayan aileler mi?

Evvela biz ne yapıyoruz? Bu sorunun cevabını bulmakla mükellefiz. Yukarıda ifade ettiğim kırmızı çizgilerimizin kaybolması, bunca hadiselerin yaşanmasına sebebiyet verdi.

Evet biz kırmızı çizgimizi kaybettik. Her şeyi hükümete bağlayıp, her şeyi hükümetten bekler olduk. Kusura bakmayın dostlar, vatandaşlık sorumluluğumuzu, ahlaki duruşumuzu kaybediyoruz.

Cahilliğimizi algı yönetimi ile kapatmaya çalışıyoruz. Özgürlükten dem vuranlar, hala başörtü meselesini gündeme getiriyor; Laiklik elden gidiyor yaygarası ile Din görevlilerine saldırılıyor. Tehditler havada gırla.

Yaşanan olumlu gelişmeleri eleştiriyor, başarısızlığı takdir ediyor, taciz-tecavüz olaylarında üç maymunu oynuyoruz.

Kısacası Modern cahiliye dönemine girdik. Hak ve hakikati savunmuyor, gelenek ve göreneklerimizi, kültürümüzü alenen yok ediyoruz. Saçma sapan tiktok videolarında bırakın gençlerimizi, dedelerimizi ve ninelerimizi de görür olduk.

Bu cahillikten, ahlaki yozlaşmadan kurtulmanın tek yolu, Allah'ın (cc) Alak Suresinde ifade ettiği "OKU" ayetini hayatımızın şiarı haline getirerek ılımlı değil; ilimli olacağız.

Kur'an ve Sünnete yeniden sarılarak, onlara ittiba ederek cahillikten kurtulabiliriz.

Gerek siyaset, gerek sosyal, gerekse psikoloji, her alanda ve anlamda düzelmemizin ana yolu bu dostlar.

Satır arası bizden olsun. Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tarık Ziyad Arşivi