KÜTÜPHANELERDE KUANTUM VE SOSYAL MEDYADA REKLAM
Geleneksel bilgisayarlar (1 veya 0 saklayan) bit kullanırken, kuantum bilgisayar çok daha fazla bilgi saklayabilen qubitleri kullanır. Bu teknoloji henüz deneme aşamasında, ancak kuantum bilgisayarların dijital bilgisayarlardan daha iyi performans gösterebileceği bir nokta olan ‘kuantum üstünlüğü’ne ulaştığımızda, kütüphanelerin günümüzde kullandığı şifreleme yöntemleri için ciddi sonuçlarla karşılaşacağımız da bir gerçektir. Özellikle açık şifreleme, korsanlara karşı savunmasız hale gelecektir.
Psikometri, insanların sağladığı verileri ‘daha önce mümkün olmayan metrikler’ oluşturmak için kullanır, farklı bir ayrıntı seviyesiyle açıklayıp bireysel seçimleri etkilemek ve manipüle etmek için kullanılabilir.
Kütüphanelerin odaklanması gereken 3 öğe:
Verilerin toplanması, yürütülmesi ve verilerin nasıl kullanıldığına dair şeffaf olma (satıcıların ve diğer üçüncü tarafların söz konusu olduğu yerler dahil).
Kütüphanelere bağlı izleyiciler aracılığıyla ve ayrıca kütüphanenin bağlı olduğu üçüncü taraf satıcılar ve web servislerinden hangi verilerin dışarı sızdığı. Kullanıcı gizliliğini tehlikeye atma olasılığını en aza indirmek için kullanıcı verilerinin toplanmasıyla ilgili hattın nerede çizileceğini bilmek.
1-Dijital Kütüphaneler
Dijital içerik hizmetlerinin daha geniş kullanılabilirliği, kütüphanenin misyonunu genişletmek için yollar açabilir. Dijital teknolojiler, kütüphanelerin yeni yollarla marjinal toplumların ihtiyaçlarını karşılamasına ve kütüphanelerin görevlerini aktif bir şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olacaktır. Bu küçük adım, sosyal yardım merkezlerinin savunmasız nüfuslara yakın olması ve halk sağlığını da olumlu etkiler.
2-Şeffaflığın Azalması
“Arama sonuçlarının tarafsız olup olmadığını biz söyleyemeyiz.” Çoğu ana akım arama motoru sonuçları, şirketlerin kamuyla paylaşmayı reddettiği özel algoritmalar tarafından yönetilmektedir. “Şeffaflığın azalması” olarak tanımlanan özel bir bilgi parçasının neden, ne zaman ve kime verildiği konusundaki bu şeffaflık.
Bilgi okuryazarlığını öğretirken, aldığımız cevapları etkileyeceğini kabul etmeliyiz. Bilgiyi akışkan olarak düşünmüyoruz, ancak kullanıcıların bu gerçeği karşılamak için düşüncelerini değiştirmeyi öğrenmeleri gerekecektir. Sahte bilgilerle ilgili bir eğilim daha var ki, o da sadece “sahte haberler” olarak adlandırılan bir şey değil, hileli araştırmalar, manipüle edilmiş görüntüler ve “derin sahte” videoların manipüle edilmesi sonucunda bilgiyi doğrulamanın zorluğu.
3-Yeni Nesil Öğrenme Yönetim Sistemleri
Sistemlerin güncellenmesi, mevcut sistemlerdeki örgütsel ve pedagojik sorunların yeni platformlarda çoğaltılmamasını ve eğitmenlerin, öğrencilerin öğrenebilecekleri bir şekilde içerik düzenlemeleri için ihtiyaç duydukları araçlara sahip olmasını istemektedir. Gelecek nesillerin yapılandırılmış tasarımdan uzak, öğrenim sürecinde kendi sitelerini ve bloglarını oluşturmaları için boş alan sağlayacaktır.
Güven faktörü
Dijital kuruluşlardan bazıları üzerlerindeki küresel ilginin zorlayıcı gerçeklikleriyle yüz yüze kalıyor. Uberde yaşanan veri ihlali ve Facebookdaki saydamlık eksikliği güveni sarstı. Bu durum sadece bu şirketlere duyulan güvenle sınırlı değil elbette. Bu yarışı, güvenilirlik ve saygınlıklarını korumayı, etkin teknolojiler sunmayı başaran markalar kazanacaktır.
Düzenlenmiş sosyal deney
Sosyal pazarlama ve etkileyici unsurlar, bir zamanlar instagramın nispeten daha az ürün yerleştirme reklamları yaptığı fakat bu dönemin geri döndürülemeyecek şekilde değiştiği pazarlama piyasasının yeni kurallarına uyum sağlıyor. Fakat bu da yeterli değil; reklamlar açık bir etikete ihtiyaç duyuyor. Bu sebeple sosyal stratejilerin bir üst safhaya geçmesi gerekmektedir. Bu geçişte etkileyici unsurların stratejilerinin rolü ise maddi ölçümden farklı olarak gerçek deneyimlerin soyut değerlerini yansıtması olacaktır. Günümüzde diğer reklam kanallarında olduğu gibi, yürütme ve marka stratejisi de bu geçiş için temel unsuru oluşturacaktır.
