Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Fetö’de Hareketlilik Bürokraside Atalet

Fetö’de Hareketlilik Bürokraside Atalet

Üniversitelerde Fetö temizliğinin yeterince yapılmadığı ya da kripto unsurların bu kurumlar başta olmak üzere ciddi bir hareketlilik içine girdikleri konusu çokça konuşulmaya başlandı.

Fetö üyeliği sabit görülenlere 6 yıl civarında hapis cezaları veriliyor. 15 Temmuz 2016 sonrası kamuda başlayan temizlik çerçevesinde ilk cezalar da 6 yıl önce verilmişti.

Dolayısıyla cezalarını çekip, hapisten çıkanlarla ilgili hareketlilik bundan sonra artarak devam edecektir.

Bu unsurlar piyasayı daha da karıştıracaklar.

Birtakım insanlar Fetö temizliği konusunda samimi kaygılar duyarken, bir kısmının olayı ranta çevirme veya ellerine tutuşturulup verilen metinleri okumadan, anlamadan ve içeriğinin nerelere varabileceğini sağlıklı biçimde değerlendirmeden sosyal mecralarda paylaşarak, olaya dâhil olduklarını görüyoruz.

17 – 25 Aralık üzerinden 10 yılı, 15 Temmuz üzerindense yedi yılı tamamladığımız bugünlerde olayın ne kadar yüzeysel biçimde geçiştirildiğini daha iyi anlıyoruz.

Sorumlu mevkilerde bulunanların büyük bir kısmı bu işi iyi yürütemediler maalesef.

Öyle ki, Fetö’cü olduğunda şek-şüphe bulunmayan tipler cesaretlerini toplayıp, karşı saldırılara bile geçebildiler. Tazminat davaları mı dersiniz, yıldırma ve korkutma girişimleri mi dersiniz…

Allah sonumuzu hayreylesin…

Kamudaki temizlikle alakalı olarak başta üniversiteler olmak üzer ciddi bir takım şüpheler, iddialar ve ithamlar mevcut.

Kim ne düşünürse-düşünsün üniversiteler, Fetö’nün hem moral üstünlük kazanma ve toplumu yönlendirme mekanizması olarak hem de örgüte eleman devşirme ve kurşun asker yetiştirme aracı olarak yoğun biçimde kullanıldılar.

Bu denli önemli kurumlarda ne ince bir işçilik yaptıklarını ve nüfuz ettiklerini tam olarak bilmemiz ise asla mümkün olmayacak.

Toplumda bu konuda bir kaygı varsa, mutlaka bunun giderilmesi gerekmektedir.

Örgüt üyeliği maruf ya da şüpheli olanlara karşı toplamda ne kadar işlem yapıldı?

Emniyet, askeriye ve yargıdaki mücadeleyi belli ölçüye kadar takdir etmekle birlikte, diğer kritik kurumların yeterli hassasiyeti gösterdiğini söylemek çok çok zor.

Böyle olunca alınan bir bürokratik karar, yapılan yanlış bir tercihin arkasında mutlaka bu hain yapının izlerinin aranması gerektiğini düşünüyorum.

15 Temmuz sonrasındaki iki yıllık dönemi bir kenara bırakalım ve son beş yılda ne yapıldığına lütfen bir bakalım.

Döneme ilişkin maalesef sağlıklı ve bütünleşik veri yok.

Kaç kişiye hangi işlemler yapıldığına dair.

Oysa yine kamuoyuna yansıyan bilgilerden hain örgütün eğitim, kadrolaşma, ekonomik hareketlilik gibi alanlarda durmadığını görüyoruz.

Bütün bunlar hakikaten endişe verici boyutlarda bugün.

Öte yandan, örgütle kelle koltukta mücadele verenlere karşı yürütülen sistematik eylemleri de görmezden gelmemiz mümkün değil.

Hâsılı, hali pürmelalimiz hiç iç açıcı değil.

Endişelenmekte haklıyız…

Fetö mücadelesi bugün ucuzlaştırıldı, sıradanlaştırıldı ve değersizleştirildi.

Ağzına örgütü pelesenk edenlerin büyük bir kısmı da ticaretçi.

Bundan menfaat temin ederek, esasen örgütün ekmeğine yağ sürüyorlar.

Vatandaş olarak kamuda haklarında işlem yapılanların sayılarını ve kurumlarını bilme hakkımızın bulunduğuna inanıyorum.

Lütfen tüm kurumlar bir izahat versinler.

Başta kamu görevinden uzaklaştırılıp, haklarında verilecek kararı bekleyenler olmak üzere yıllardır haksız yere maaş alanlardan tutun da haklarında hiç işlem yapılmayanlara kadar bir Fetö profili çıkartılamadı.

Bir kamu yönetimi hocasıyım, ama utanarak da olsa, bilmediğim için soruyorum:

Fetö mücadelesi hangi bürokratik kurum bünyesinde koordine ediliyor?

OHAL kalktıktan sonra örgütle ilgili yapılan işlemlerin sayısı nedir?

Üniversiteler, belediyeler ve bürokrasi ne durumda?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi