Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Çiftçiye sahip çıkmamız şart!

Çiftçiye sahip çıkmamız şart!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2025 Yılı Mart Ayı Alansal Yağış Raporu verilerinden derlediği bilgilere göre, uzun yıllar mart ayı ortalama yağış miktarı metrekareye 61,2 kilogram olarak gerçekleşti.

Geçen yıl martta, metrekareye 69,5 kilogram yağış düştü. Bu sene aynı dönemdeki yağış miktarı ise 28,8 kilogramda kaldı. Yağışlarda normaline göre yüzde 53, geçen yıl mart ayına göre ise yüzde 59 azalma yaşandı.

Türkiye genelinde son 35 yılın en düşük mart ayı yağışı gerçekleşti.

Hep konuşuyoruz, hep gündeme getiriyoruz. Kuraklık artık çok sıkıntılı boyutlara gidiyor. Üstelik iklim değişikliğinin etkilerini sadece kuraklıkla değil, geçtiğimiz hafta yaşanan zirai don olayıyla da derinden hissettik.

Zaten pahalı olan gıda fiyatları, bu sıkıntıların da had safhaya ulaşmasıyla bundan sonra nasıl frenlenecek hiç bilmiyorum. Bu sene yaz mevsiminde meyve yiyemeyeceğiz mesela. Bunu şimdiden kabullenmek lazım.

Ama hayat da devam ediyor işte.

Çiftçilerimize sürekli su uyarısı yapıyoruz ama onların da hayatlarına devam etmeleri, tarımdan geçimlerini sağlamaları, para kazanmaları gerekiyor. Çok su tüketiyorsunuz diyerek tüm ihaleyi çiftçilerin sırtına yıkmak en kolayı. Çiftçilerin çektiği sıkıntıları da konuşmak gerekiyor.

Mesela enerji fiyatları, gübrede bir türlü durdurulamayan fiyat artışları başta olmak üzere maliyetlerdeki artış çiftçilerin de belini büküyor.

Dün Altınekin’den Mehmet amcam geldi. Bu meseleleri derinlemesine konuştuk. Bir dokundum bin ah işittim. Söylediklerinde haklıydı da.

Mesela amcamın 23 dönümlük arpa tarlasında tek seferlik sulama maliyeti 20 bin TL civarındaymış. Son yağmurlarla birlikte bu sulama maliyeti cebinde kalmış. Eğer mayıs sonunda bir yağış daha olursa, işte o zaman bu işten kar ederiz diye ifade ediyor.

Yani şehirlerde bizler ne kadar su sıkıntısından dem vursak da bu dertle asıl yüzleşenler çiftçilerimizin ta kendisidir. Hasretle yağmur bekliyorlar. Hasretle ovaya su bekliyorlar. Çünkü geleceğe yönelik pek fazla umutları kalmamış. Eğer böyle giderse, 5-6 sene sonra Konya’da tarım yapılması pek mümkün olmayacak diyorlar.

Sevgili dostlar, uzaktan davulun sesi hoş geliyor ama şafakta uyanıp tarlaya gitmek, temmuz-ağustosun sıcağında tarlada yanmak, toprağa ektiğiniz mahsullerinizin gelişimini sürekli takip etmek, bunların masraflarının üstesinden gelmek hiç kolay değil.

Tüm bunların üstesinden gelseniz bile, Rabbimin verdiğinden sual olunmaz ama geçen hafta yaşadığımız gibi bir zirai don olayı yaşayabiliyorsunuz. Tüm emekleriniz tek seferde yok olup gidebiliyor işte.

Devletimiz çiftçilerimizi yalnız bırakmayacaktır elbette ama tarım konusunda sil baştan önlemler almamızın şart olduğunu son senelerde daha net bir şekilde görmeye başladık. Geleceğimiz için tarıma ve çiftçiye sahip çıkmamız hayati…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi