Dr. Ramazan Tuzla
Dr. Ramazan Tuzla Eyvah, evelallah, eyvallah

Eyvah, evelallah, eyvallah

Hayat hem dünya içindir, hem de ahiret içindir.

Dünyada ve ahirette hayat verilen canlılardan olan insanın dünya hayatı ömür ile sınırlıdır.

Ömrü bitiren ölümün uğradığı insan için ‘vadesi dolmuş’ hükmü, hepimizin hem dilinde hem de kulağındadır.

Ömür tamam olunca dünya hayatı sona eren insan için ahirette de bir hayat vardır ama bu hayat için bir ömürden bahsetmemiz mümkün değildir. Süre yok yani. Dinimiz böyle dediği için böyle inanıyoruz.

Böyle inanıyoruz ancak ömrümüzü ölümsüz bir hayatı kazanmanın bir fırsatı görerek ne kadar çabaladığımızı görmek isteyen, bu soruyu kendi vicdanına sorsun.

Ben de sorayım ve cevabını da vereyim:

Eyvah, diyebilmeyi umuyorum.

Evet, feryat gibi bir eyvah ama daha vakti olan bir eyvah…

Ömür elde iken sahip olduğumuz bin eyvahın, ömür elden gittikten sonra diyeceğimiz tek bir eyvahtan iyi olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

İş işten geçmiş, deriz ya…

Ömrün içindeki eyvah, idrak için bir uyanıştır. Ömrü bitiren ölümden sonraki eyvah için ne denir, bilmiyorum.

Tam burada duamızı edelim:

Rabbim! Bizi, ömründe eyvah ile uyanan ve kendine gelen, evelallah deyip gayret kuşağını kuşanan, ömrümüze hükmümüzün geçmeyeceği zaman ve sonrasında da eyvallah deyip senin rahmetini umarak hükmüne ram olan insanlardan eyle! Âmin!

Ölümsüz hayatı, ölümlü bir ömür ile kazanma fırsatı verilen insan, fıtratı gereği yanlışa meyillidir. Yanlışa meyilli olarak yaratılışımız ilahi hüküm ile sabittir ve burada bir problem yoktur.

Rabbimizi sevindiren husus, kul olmuş insanın, yanlışını fark ederek ‘eyvah’ demesi ve tövbe etmesidir. Bu da net bir hüküm ile sabittir.

Buradan şu çıkarıma varalım: Ölümlü insanın ömründeki eyvah, idrak ve tövbe kapısını açan eyvah ise, ne mutlu o eyvahın sahibi olan insana.

Şu sonucu da çıkaralım: Ölümlü ömrünü elinden yitiren insandaki eyvah, çaresizlik kapısını açan eyvah ise, böyle eyvah kâfir başına.

Eyvah, her iki dünyanın da kelamıdır. Dünyadaki eyvah, bir fark ediş başlangıcı ve doğruyu arayış yolculuğunun biletidir. Ahiretteki eyvah için hükmümüzü tekrar edelim:

Rabbim bizi böyle bir eyvahtan korusun.

Evelallah, gayret yeri olan dünyanın kelamıdır ve ahirette insan için gayrete gerek yoktur. Ahiretteki eyvahın gayrete kaynak olan evelallah ile de işi yoktur.

Dünyada eyvah deyip, yanlışından dönmüş insanın gayret kuşağının en sağlam ipidir evelallah. Allah’a güven, O’ndan yardım iste ve ümidini kaybetme, düsturunun en net söylenişidir.  

Eyvallah ise, öncesinde eyvahı olan insanın evelallah diyerek çıktığı yolunun menzil-i maksut sınırındaki hükme ram oluşudur.

‘Allah var, keder yok’ deyişinin tek kelimedeki tecessümüdür.

Eyvallah, insanın gayretine karşılık verilene rıza göstermesi değil, Allah’ın rahmetinin varlığına şüphesiz bir inanışın dildeki karşılığıdır ve söylenmesi de dile ne güzel yakışır!

Fıtratımız gereği yaptığımız yanlışlar eyvahı getirirse, eyvahımız evelallahı yanından ayırmazsa, evelallah eyvallaha ulaşmak için ümit ve gayreti kardeş yaparsa, Allah’ın izni ile sonsuz düğün bayram günleri yakındır, demektir.

Yok eğer, asıl mekânı dünya olan eyvahı ahiret hayatına bırakırsak, eyvahsız bir hayat ile eyvallah diyebilecek cesaretimiz var ise, bu cesaret sahiplerine ne denir, bunu da bilmiyorum.

Namaz kılmayanların; ‘namaz kılmıyorum ama benim kalbim temiz’ diyenlerin cesareti, böyle bir cesaret olsa gerek.

Bu söz ile, güzel ahlakın kıymetini unuttuğumuz sanılmasın.

Güzel ahlak ki, Peygamber Efendimizin (SAV) tamamlamak için gönderildiği eksiğimizdir ve İnsanlığın Serveri, onu nasıl tamamlayacağını eşsiz yaşantısıyla göstermiştir.

Peygamberimizin, güzel ahlakı tebliğ ettiği insanlar ‘eyvah’ kapısını açmışlar, yaşantılarındaki yanlışları bir bir terk etmişler, evelallah diyerek sahabeleşmişler ve eyvallah diyerek kader ve kaza inancını gayretlerine ortak etmişlerdir.

Eyvah ile güzelleşen bir hayatın evelallah yolculuğundaki eyvallah son durağında bitiş gibi görünen başlangıç, ne de güzel bir hayat olsa gerektir.

Haddimizi aşmadan toparlayalım.

Toparlanalım ve ömrümüz elimizde iken bir eyvah diyecek idrake kavuşmayı ümit edelim.

Allah’ın rahmetinden zerre ümit kesmeden evelallah diyelim ve gayret kuşağını yedi yerden kuşanalım.

Eyvallah diyecek yüzümüz olsun ve gayretimizi küçük görmeden ama büyütmeden Allah’ın hükmüne ram olalım.

Sırayı bozmadan eyvah diyelim, evelallah diyerek gayret ile netice umalım, eyvallah diyerek işleyen kadere râm olalım.

 

Son Söz

İdrakin dilinde olan ‘eyvah’a can kurban.

‘Evelallah’ diyelim ümit ile… Yılmadan.

Hakk hükmüne ram olmanın adıdır ‘eyvallah’,

Ahirette ‘eyvah’tan korusun bizi Yaradan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi