Duydunuz mu?
İletişim Fakültesi mezunu bir gazeteci olarak, bugün sıra dışı bir habercilik yapayım istedim.
Haber atlatmak, gazetecilik başarısının temel kriterlerinden biridir. Bugün yazdıklarımızla haber atlatmış olacağız ve bunları ilk kez bizden duyacaksınız. Haber yazım tekniğine uygun olmasa da her haberde hissiyatımı da okuyacaksınız.
Ve başlıyoruz.
Duydunuz mu? Dağların süsü olan koyun ve keçilerimizin sevdalısı çobanlarımızın sigorta primlerini devletimiz ödeyecekmiş. Kulağıma gelen çan sesleri yüreğimde kıpırdıya döndü.
Duydunuz mu? Ata tohumlarımızın sertifika olmadan satılmasına ve dağıtılmasına yasak getiren kanun yürürlükten kaldırılacakmış. Toprağa kök saldığımı hissettim ve istikbalin köklerde olduğunu yeniden kavradım.
Duydunuz mu? Uluslararası anlaşmaların dayattığı fakat milletin evlatlarının hiçbirinin sebebine yönelik bilgisinin olmadığı ve Allah’ı anlatmayan fen bilimleri müfredattan kaldırılıyormuş. Tabiat anayı da yaratan Rabbime sonsuz şükürler ettim.
Duydunuz mu? Üniversite sınavında en yüksek puanı alanlar Eğitim Fakültesini tercih edebileceklermiş. Öğretmenlerimizin maaşı da doktorlardan yüksek olacakmış. Kan uykusundan uyanma vaktimizin geldiğini hissedip sevindim.
Duydunuz mu? Artık, milletvekili adaylarını genel başkanlar değil, seçimlerden en az üç yıl önce aday adaylığını koymuş ve bu üç yıllık süreçte şahsiyetinden ve ilkelerinden haberdar ettiği bölge insanının oyları belirleyecekmiş. Seçimlerde de tercihli oy sistemi kullanılacakmış. Hemen çalışmalara başlayasım geldi.
Duydunuz mu? İdam cezasını kaldıran ülkemde, torpil yapan ve yaptıran idam edilecekmiş. Kanunu yapanların ellerini, milletin gayrete aşık ve kurbiyete düşman evlatları adına öpesim geldi.
Duydunuz mu? Kamu kurumlarındaki genel müdürlük ve altındaki bütün makamlar görevde yükselme sınavına tabi olmuş. Mevcut görevdekiler de bu sınavda başarılı olurlarsa görevlerine devam edeceklermiş. Mevcutların siluetine yansıyan korkunun, tertemiz evlatlar adına ne büyük bir umut olduğunu düşündükçe yüreğim kabardı.
Duydunuz mu? Üniversitelerin akademik personel ilanlarında, tek bir cümlenin bile özel bir adayı işaret etmesi durumunda rektörün apoletleri sökülecek ve bir daha hocalık dahi yapamayacakmış. Adaletin, nelere kadir olduğunu düşündükçe içim ferahladı.
Duydunuz mu? Ülkemdeki bütün mali müşavirler sınava tabi tutularak kadroya alınacak ve devlet adına sahada, musluğun başında suyun temiz kalması ve ‘hak deyince akan sular durur’ diyen bu milletin tüyü bitmemiş yetiminin yıllara sarı haklarının korunması için katiplik yapacaklarmış. Ha, bu arada en ufak bir usulsüzlük yaptığı tespit edilen mali müşavirin kellesi alınacakmış. Devletin kasasına girecek ve devletin bile hayal edemeyeceği vergi miktarını hayal ettim ve gerçek bir zenginlik hissiyatı yaşadım.
Duydunuz mu? Vergi sistemimiz kökten değiştirilecek ve kdv-ötv gibi dolaylı vergilerin tamamı kaldırılacakmış. Bu arada işletmelere zekat bilançosu düzenleme serbestliği de getiriliyormuş. Devlet, zengin ile fakir arasında bir köprü vazifesi görecekmiş. İçimden, bugünleri gösteren Allah’a ne kadar şükretsem az diye, geçirdim.
Duydunuz mu? Devletimiz döviz ticaretini yasaklayacak ve her türlü dijital ve sanal finans unsurlarının alınıp satılmasına da engel olacakmış. Alın teri dökmeden, ekranlardan akranlarının zihinlerini iğfal ederek gayrete düşmanlık eden güya çağdaş tüccarların sonunu düşündükçe, milletimin gençleri adına ümidim arttı.
Duydunuz mu? Merkez Bankamız, altın dışında hiçbir varlığı rezerv olarak biriktirmeyecekmiş. Binada bir yangın çıkarsa dolarların yanabileceğini düşünmüş, galiba. Coni’nin kağıt paçavrasına mecbur kalınmış geçmiş yıllara ah ettim.
Duydunuz mu? Koca karı ilacı yaftasıyla karalanan geleneksel tedavi yöntemlerinin yasaklanması ile öksüz ve yetim kalan tıp camiası, tıbbı-nebevinin birinci tedavi yöntemi olarak kabul edilmesi ile yeniden köklerine kavuşacakmış. Küresel ilaç çetelerine boyun eğmeyecek hekimlerimizin sayısının çoğalması için duamı artırdım.
Duydunuz mu? Devletimiz aile kurumumuzun yeniden imarı için, hanesini evinden çıkmadan güzelleştirmeye çalışan ev kadınlarına, emeklilik de dahil çok büyük destekler verecekmiş. Fransız kozmetik firmalarının batacak olmasına ve anne şefkatiyle büyüyecek evlatlar adına yarına bir ümit daha taşıdım.
Duydunuz mu? Anayasamıza, ‘Türk Milletinin en büyük serveti gayretidir. Gayreti olmayanın hiçbir şey olma hakkı yoktur’ maddesi eklenmiş. Hem de değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri arasına… Kaderin gayrete aşık olduğunu bir kez daha en derinden kavradım.
Latife de olsa güzel haberlerin ve haber atlatmanın keyfi bir başka oluyor. Daha nice güzel ve gerçek haberlere…