Esra Akyol
Esra Akyol Dünya Bunu Hak Etti

Dünya Bunu Hak Etti

Neredeyse bütün Dünya’nın tek bir derdi var şu anda o da canını kurtarmak. Siyaset, ekonomik çıkarlar, mal mülk, ev, araba hiçbir şey kimsenin umurunda değil. Çünkü sağlık olmayınca hiçbirinin bir önemi, bir anlamı yok. Dünyadaki hırsların isteklerin ne kadar anlamsız olduğunu o kadar iyi anlatıyor ki bize bu hastalık. Yıllardır gözümüzü kapattığımız, kulağımızı tıkadığımız Orta Doğu’daki, Afrika’daki insanların halini şimdi belki biraz olsun anlayabiliriz. Bizim şurada belki bir aydır dert edindiğimiz şeyleri onlar yıllardır yaşıyor. Oradaki çocuklar belki doğduklarından beri sadece iki şeyi düşünüyorlar. Karnını doyurmak ve canını kurtarmak. Biz virüs kaparız diye alışveriş için markete bile gitmeye korkarken onların gidecek bir marketi bile yok. Olsa bile gitmeye imkânları yok.

Şimdi tüm Dünya’da bilim adamları hastalığın aşısını bulmaya çalışıyor ama nafile aşıyı bulamadılar, hastalığı durduramıyorlar. Hani tıp çok ilerlemişti, hani insanoğlu kendini bile klonlamıştı, hani insanoğlu uzaya bile çıkmıştı. Her şeyin çaresini bulan dünya küçücük görünmeyen bir mikroba yenildi.

Dünya şimdi hangi Avrupa ülkesinde günde ne kadar insan ölüyor diye merakla takip ediyor. Salgın ne zaman bitecek diye bekliyor. Oysaki aynı dünya yıllarca Ortadoğu’daki zulme sessiz kaldı, Afrika’daki açlığa kulaklarını tıkadı, gözlerini kapattı. Oralardaki acıyı durdurmak için hiçbir şey yapmadı. Afrika’da açlıktan günde kaç çocuğun öldüğünü hiç merak etmedi. Bu ölümleri nasıl durdurabiliriz diye hiç düşünmedi. Ancak ünlülerin bir günlük göstermelik Afrika ziyaretlerini gördük. Amerika Afrika’yı, Ortadoğu’yu sömürdü sonra da gidin insanlık adına gösteriş yapın diye ünlülerini gönderdi. Onlar da Dünya’ya şirinlik yapmaktan, hayranlarını çoğaltmaktan ileriye gitmediler.

Şimdi bu salgın hastalık yıllardır Ortadoğu’da zulüm gören, hayatını kaybeden, Afrika’da açlık susuzluk çeken insanların intikamını alıyor sanki. Bilimin, tıbbın, paranın pulun hiçbir şeyin çare olamadığı, zenginin fakirin herkesin aynı durumda olduğu bir süreç yaşıyor Dünya şu anda. 

2014 yılında bebek katili Esed’in bombalarının altında kalan 3 yaşındaki çocuğun yürek dağlayan sözleri hala hafızalarda.  Çocuk "Sizi Allah'a söyleyeceğim" demişti. O küçücük yüreğinde nasıl bir azap taşımışsa son sözleri bu olmuştu. Bizi Allah’a şikâyet etmiş olmalı ki Allah, Dünya’nın başına bu belayı verdi. “Biz” diyorum çünkü sadece o çocuğu bombalayan Esed suçlu değil ya da Suriye’deki savaşın fitilini ateşleyen Amerika ya da Rusya da değil. Biz de en az o katiller kadar suçluyuz. Zulme karşı sessiz kaldığımız için. Peygamberimizin “Zulme karşı sessiz kalan dilsiz şeytandır” hadisi şerifini dikkate almadığımız için. Yani biz bütün dünya olarak bu belayı sonuna kadar hak ettik. Afrika’daki açlık ve susuzluk uzun yıllardır süren hiç bitmeyen bir yara. Orada açlık ve susuzluktan günde kaç kişi ölüyor bilmiyoruz. Türkiye’den bazı hayırseverler, dernekler ve vakıflar Afrika’da su kuyuları açtırıyorlar. Oradaki yaralara bir nebze olsun merhem olmaya çalışıyorlar.

Ama bazı ülkeler var ki özrü kabahatinden büyük. Koronavirüs için üretilen aşıları Afrikalılar üzerinde denemekten bahsediyorlar. Sanki onlar insan değilmiş gibi. Yani aşı başarısız olursa o insanlar ölse de önemli değil demek istiyorlar. Bu salgın ne zaman biter, hayat normale döner mi, insanlar akıllanır mı bilinmez ama bu zihniyetteki insanlar var oldukça Dünya’nın başına daha çok bela gelir. Hz. Mevlana’nın da dediği gibi “Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela vermez kul azmadıkça”

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Akyol Arşivi