Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Memnuniyetsizler korosu!

Memnuniyetsizler korosu!

Koronavirüsün yayıldığı ve her gün binlerce ölüm haberinin geldiği Avrupa ülkelerinde maske savaşları hız kesmiyor.
 
Bazı Avrupa ülkelerinde tek kullanımlık maskenin fiyatı minimum 10 dolar seviyelerinde satışa sunuluyor. Değil 10 dolar, 10 bin dolarınız olsa bile maske bulamayacağınız, paranızla rezil olacağınız ülkeler de mevcut.
 
Virüsün özellikle Avrupa’da hızlı yayılmasıyla birlikte birçok Avrupa ülkesi birbirinin maskesine el koymaya devam ederken; Türkiye, kendi halkının adresine bedava maske gönderiyor. Hem de 5 kuruş almadan.
 
Dünyada bu işi bu kadar organize ve ücretsiz yapan ikinci bir ülke var mıdır derseniz, hiç sanmıyorum… Buna rağmen, bu çabaları hiçe sayan, bunun üzerinden siyasi rant peşinde koşanlar var.
 
CHP PM Üyesi Gaye Usluer, TikTok videolarıyla tanıdığımız Ahmet Davutoğlu, babasının nüfuzunu kullanarak basın dünyasına giren gazetecimsi isim Nevşin Mengü ve birkaç memnuniyetsiz daha…
 
Son iki günde bu mesele hakkında akıl almaz yorumlarda bulunuyorlar.
 
Aynı zamanda tıp doktoru olan CHP PM Üyesi Gaye Usluer mesela; tamamen saçma bir yorumda bulunarak "Eczanelerle anlaşarak maske dağıtımı çok mu zor?" diye veryansın ediyor.
 
Bu kişi acep nasıl doktor olmuş diye şaşırıyor insan. Çünkü bizim köydeki bakkal Hüseyin amcanın öngörüsü bile bu kadından daha ileri seviyededir bence.
 
Gaye Usluer ya çok işbilmez ya da çok zeki. Çok zeki olduğunu düşünürsek; bu yorumu yapmasında bence 2 amacı var.
 
Ya elinde bol miktarda stok olan bir sürü eczacı tanıdığı var ve onların rantı kesilmesin diye uğraşıyor ya da insanlar eczanelere akın etsin, bir kaos oluşsun, virüs yayılsın, kavgalar çıksın, ortaya çıkacak krizle de bu hükümeti kolayca deviririz mantığında.
 
“CHP demek kuyruk demek, sıra demek” dediğimizde bize kızıyorlar sonra. Maske için binlerce insana eczane önlerinde sıra bekletecekler ellerine fırsat geçse…
 
Ahmet Davutoğlu ise hamaset suçlaması yaparken hamaset yapıyor. Mesela partilerinin belirttiği 14 maddelik liste hamasetten öteye gitmiyor. Sanırım Davutoğlu’nun kendisi yazmış bu listeyi. Çünkü yine akademik dile boğulmuş. Hangi atasözüyle cevap versem bilemedim. Bekara karı boşamak kolay mı desem yoksa sırtında yumurta küfesi olmadan konuşmak kolay mı desem?
 
Şuan milletin derdi canını kurtarmak ve ekonomisini bir şekilde ikame ettirmek. Değil Türkiye’de, dünyanın hiçbir ülkesindeki herhangi bir vatandaşın bu saydığım iki konudan ileri gelen bir önceliği yok.
 
Herkesi hamasetle suçlayan Davutoğlu, sanki devletimiz kendi halkına para karşılığı maske satıyormuş gibi “Maske satmak devletin işi değildir...” diyor.
 
Sonra, maskelerin herkesin evine ücretsiz bir şekilde PTT aracılığıyla gönderileceği açıklanınca; ben eleştirdiğim için devlet maske satmaktan vazgeçti, benim sayemde ücretsiz dağıtılıyor diye kendine pay çıkarıyor.
 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun boş dosya kağıtlarını sallayıp sallayıp çuvalladığı sahneler geldi aklıma. Davutoğlu acaba Kılıçdaroğlu’nu mu rol model alıyor bilemedim.
 
Hemen hemen her ülkede Koronavirüs sürecinde her şey ücrete tabi. Türkiye’de hastaneler ücretsiz. ilaçlar ücretsiz. Devlet vatandaşını bilmem kaç bin kilometre öteden özel uçakla 5 kuruş almadan getirip salimen karantina altına alıyor. Eğer yaşı 65’ten yukardaysa; polisini askerini ayağına kadar gönderip alışverişini yapıyor. Hatta karantina altına aldığı yurtlarda 5 yıldızlı otel konforunda misafir edip, karnını tok sırtını pek tutuyor.
 
Bütün bu hizmetleri ücretsiz yerine getiren Türkiye, kıytırık 3 kuruşluk maskeden para talep edecekti öyle mi?
 
Size bu bilgiyi kim verdiyse ya sizi kandırıyor ya da siz kanmaya şartlanmışsınız!
 
Ötesi, Sözcü Gazetesi’ne verdiğiniz röportajda, otellerin sağlık çalışanlarına tahsis edilmesini önermişsiniz. Geç kalıyorsunuz Davutoğlu.
 
Şuan kendi memleketiniz Konya’da benim bildiğim kadarıyla en az 17 tesis sağlık çalışanlarının kullanımına sunulmuş durumda. Bunun bir kaçı da otellerden oluşuyor. Başkan Altay bunun reklamını yapmadı…
 
Sağolsun, Konya Büyükşehir Belediyesi, Valilik, STK’larımız ve İl Sağlık Müdürlüğümüz başta olmak üzere herkes elini taşın altına soktu bu konuda.
 
Türkiye’yi yönetenler bu süreçte birliktelik ve kenetlenme çağrısı yaparken, halkımızın büyük bir bölümü bu çağrıları cevapsız bırakmadı. Ufak tefek hatalar olmadı değil, milletimizin çoğunluğu; “böyle bir karmaşa içerisinde o kadar kusur kadı kızında da bulunur” anlayışıyla hareket ediyor.
 
Ama olaya ideolojik yaklaşanlar, virüs üzerinden nasıl bir siyasi çıkar sağlarımın peşine düşmüş durumdalar. Kimileri akıl veriyor, kimileri kötülüyor, kimileri de saçma sapan alternatifler sunuyor.
 
Onlar ne derse desin, devletimiz bu krizi, olabilecek en iyi seviyede yönetiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi