Direnişin Sembolü Gazze
Siyonist İsrail’in saldırganlığına karşı Gazze direnişi, adım adım Filistin topraklarını işgal ve yerleşimcilere yer açma politikalarına karşı tamamen meşru bir savunma tepkisidir. Aksa Tufanı, İsrail’in 76 senedir Filistin topraklarını işgal, bombalama, yıkma, yakma, sürgün, tutuklama ve katliamlarına karşı Gazze şeridindeki boğucu İsrail kuşatmasını kırmak için sınırlı saatlerle yapılan bir operasyondan ibaretti.
Geçmiş deneyimlerde, İsrail’in tepkisi dört gün ya da taş çatlasa bir ay sürerdi. Şu ana kadar on üç ay sürdü ve hala da sürmeye devam ediyor. Siyonist İsrail iki nedenden dolayı insanlık dışı bu soykırım hareketini bu kadar uzun sürdürdü. Bunlardan birisi, katil Netanyahu’nun dini Siyonizm’in aşırılık yanlısı faşistleriyle kurduğu koalisyon ya da bu koalisyonun Siyonist projeyi ilerletmek için bu saldırıyı bir fırsata dönüştürme kararıdır. İkinci sebep ise, dünyadaki Siyonist oluşum ve sponsorlarının meşru müdafaa adı altında Filistin’i yok etme politikasının bir yansımasıdır. Bunu fırsata çeviren Siyonizm Gazze Şeridinde, yer yer Batı Şeria’da da Filistinli Müslümanların her türlü yaşam biçimlerini hedef aldı. Özellikle Gazze’de tüm insani kuruluşlar ve insanla ilgili her türlü yaşam emaresi ne varsa yok edildi. Şu anda Gazze’de tam bir etnik temizlik yapılıyor. Acı veren de, hala İslam dünyası ve Batılı toplumların bu katliamı ve soykırımı seyretmeye devam etmesidir. Tarihte bir halka karşı eşi benzeri görülmemiş etnik temizlik ve soykırım özellikle sivil halkı hedef almaya devam ediyor. Tarihin korkunç zulümleri zalim İsrail ve ortakları tarafından Filistin halkına karşı işleniyor.
Gazze soykırımını gerçekleştirmede Tel Aviv yönetimi ve Batılı sponsorları el birliği halinde çalışıyor. Bu kanlı savaş Filistin’le de sınırlı kalmıyor, adım adım Lübnan, Suriye gibi ülkelere de sıçratıldı. Siyonist İsrail arz-ı mev’ûd idealini gerçekleştirmek ve topraklarını işgal yöntemleriyle genişletmek için habire ateşi her tarafa yayıyor. İşgalci İsrail’in yaptığı, tarihsel süreçte Batılı sömürgecilerin işgaline uğramış Batı dışı toplumlarda yerli halkı yok etmede kullandıkları çirkin siyasetin bir benzeridir. Bunun fazlası var, eksiği yoktur. Bu alanda Batılı devletlerin sicili bozuktur. Onların Batı dışı toplumlara karşı yaptığı katliamlar ve soykırım politikaları hala tazeliğini koruyor. Bu konuda Siyonist İsrail’in ilham kaynağı işte bu büyük sömürgeci ülkelerdir. Onun için başta ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda, Fransa gibi sömürgeci ülkeler İsrail’in yaptığı bu vahşet karşısında susmakla kalmıyor her türlü siyasi, askeri ve lojistik desteği vermekten çekinmiyor. Aleni olarak bu suça ortak oluyorlar.
Gazze’de işlenen bu zulüm ve soykırım karşısında, ne acıdır ki politikaları Washington’a bağlı Arap rejimlerinin ve uluslararası toplumun sessizliğidir. Siyonizm’in ve hempalarının en adi ve insanlık dışı bu politikaları karşısında Gazze halkı şehadeti seçiyor ve topraklarını asla bırakmıyor. Terk etmeye de niyetli değil. Soykırımcı İsrail’in katil askerleri Gazze sokaklarında ödleri patlıyor ve bir bir canları cehenneme gönderiliyor. Gazze halkı, müthiş bir kararlılıkla direnişe devam ediyor. Kahramanlık destanları yazıyor. Bu destan, inşallah tarihte bütün mazlum halklar için ilham kaynağı olacaktır.
Kötülükler, kılık değiştirmiş iyilikler gibidir. Bu bağlamda bizler bu haksız saldırının bir başka açıdan olumlu yönlerini görüyoruz. Nasıl ki İslam’ın ilk yıllarında Mekke’de Müslümanlara karşı sürdürülen savaş, zalim müşriklerin çocuklarının ve en yakınlarının gönlüne girmesine vesile olduysa, Gazze savaşı münasebetiyle de Batı toplumlarında birçok insanın ihtida etmesine vesile olmuştur. Bu yönüyle batı kentlerinde yeni Müslüman Gazzeler doğuyor. Bir gün bu Gazzeler büyük Gazze’yi doğuracak ve insanlık hak ve hakikatten yana buluşacaktır. Çünkü insanların kalpleri Yüce Allah’ın kudret parmakları arasındadır. İnsanların iyi niyetleri sayesinde Yüce Allah bu kalpleri İslam’a dönüştürecektir. Bu manada insanlığın önünde iki tercih vardır. Ya zulme devam ederek Sodom ve Gomore gibi yok olmak ya de İslam’la yeniden hayat bulmaktır. Yarınların dünyasının ne getireceğini Yüce Allahtan başka kimse bilmez. Yolların bu ayrılış noktasında sadıklarla beraber olanlar kazanacaktır.