Bir şey olmaz diye diye
Yaptığımız iş ve işlemlerde olduğu gibi, tanık olduğumuz olaylarda da; ağzımıza pelesenk olan bir cümleyi sürekli olarak tekrarlar dururuz; “Boş ver ya bir şey olmaz!” Bu yaklaşım, “dervişçe” bir söylemi çağrıştırsa da gerçek anlamda; sorumsuzluk, anlayışsızlık ve vurdumduymazlık olarak tarif edilebilir. Kamu görevindekiler görevlerini icra ederken; yasalara uygun davranmanın yanında, yönetmelikleri ve kuralları göz ardı etmeden, sorumluluk bilinciyle hareket etmek zorundadırlar. Bireyler (görevliler) kamu da veya kamu dışında yaptıkları iş ve işlemler bakımından öncelikle; “vicdani sorumluluk” erdemine sahip olmalıdırlar. İcra edilen her işte, verilen söz ve vaatte, alınan yükümlülükte, “Sebep-sonuç” ilişkisi kurmak, sorulan sorulara cevap verilmesini sağladığı gibi, hesap verme yetisini de kolaylaştıracaktır elbette.
İçimize yerleşen ve düşün dünyamızda tıpkı bir olguya dönüşen; “Boş vermişlik” hastalığı, birçok olumsuzluğun kaynağıdır aslında. Başta önemsemediğimiz, “Bir şey olmaz!” Düşüncesiyle göz ardı ettiğimiz küçük ve basit tedbirler ihmal edilir ise günün birinde üstesinden gelemeyeceğimiz bir felakete kapı aralayabilir. Geçen hafta bunun acı örneğini, 78 canımızı kaybettiğimiz, “Grand Kartal” diye anılan otel yangınında gördük ve yaşadık! Bu otelde baştan itibaren facia geliyorum demiş ama kimse görmemiş veya görmek istememiş! 36’sı çocuk olmak üzere kaybettiğimiz 78 canı, otel sahibin bencil ve vurdumduymaz tavrı ile sorumluların sorumsuzca davranışları yüzünden kaybettik ne yazık ki!
Otelde neredeyse, “Yangınlara Karşı Alınması Gereken Önlemler” in hiç biri alınmamış, “Yangın Alarm Sistemi” kurulmadığı gibi, insanların tahliyesini sağlayacak doğru dürüst yangın merdiveni dahi tesis edilmemiştir. Yangının ilk başladığı mutfak bölümünde yangına müdahale edecek ne yangın söndürme tüpü vardır, ne de işin bilincinde olan mutfak personeli. Sanki “Neresinden tutsan elinde kalır” Tabiri bu otel için söylenmiş.
Bolu Belediyesi otelin yangına karşı yetersiz olduğunu tespit etmiş, eksik olan hususların yerine getirilmesi için otele bir hafta süre vermiştir. Bu sürede eksiklerin yerine getirilmesi şöyle dursun, buna ilişkin işlem otelin verdiği ikinci dilekçeyle iptal edilmiştir. Otelin yangına karşı yetersiz olduğunu bildiği halde buna göz yumarak ilgili makamlara ihbarda bulunmayan belediye; üstüne üstlük, aynı yerdeki 70 metrekarelik restoran bölümüne yangına karşı yeterlilik belgesi vermiştir. Bu konunun birinci derecedeki sorumlusu işyeri sahibi ve onun yetki verdiği kişiler olsa da, yargı devam eden soruşturma neticelenince kararını verecek sorumlu kişi, kurum ve kuruluşlara hak ettiği cezai müeyyideyi uygulanacaktır.
Boş vermişlik hastalığı ve “Bir şey olmaz” vurdumduymazlığının yarattığı ihmaller zinciri, 78 canı koparıp aldı bizden. Kimi bebeğinin gözü önünde zehirlenmesine dayanamayıp belki kurtulur diye onu aşağıya attı. Kimi yüzüne çalan aleve katlanamadı 12. Kattan kendini aşağı bıraktı. Ateş düştüğü yeri yakmakla kalmadı, toplumsal bedeni de yaraladı derinden. Bu acı hikâyeleri biz unutsak da mahşeri vicdan asla unutmayacak! Aramızdan ayrılan 78 cana Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor; böyle faciaların yaşanmaması için tüm vicdanları harekete geçmeye çağırıyorum.