Necmettin Şimşek
Necmettin Şimşek %50 Agnostik, %100 Müslüman, %0 İnsan

%50 Agnostik, %100 Müslüman, %0 İnsan

*Gençler özelinde dinden soğuma hatta inanç olarak değişik kültürlere bağlanma hızlandı ülkemizde. Sorgulama sorgulama derken gözümüzle gördüğümüz var belki de yok gibiler…Türkiye’de Allah’a inananların oranı %85, bazı şüphelerim olmakla birlikte Allah’ın var olduğuna inanlar %8, Allah’ın var olup olmadığını bilmiyorum ve bunu bilmenin bir yolu olduğuna inanmıyorum %3, Allah’a inanmıyorum %4. Dini yönden dünya genelinde oran %15 ile ciddi bir oranda bu da 1,2milyar insan demek. Agnostisizm ya da bilinemezcilik en yaygın ve bilinen tanımıyla, tanrı veya tanrısal varlıkların bilinemez veya varlığı ile birlikte yokluğunun da kanıtlanamaz olduğunu savunan bir görüştür. %50 Her olaya yaklaşım. Kesinlik yok.

**Müslümanlık, tek Allah inancına dayalı en yaygın İbrahimî dinlerden birisi. Allah'ın resulü ve son peygamber olduğuna inanılan Hz. Muhammed tarafından 610 yılında, Arabistan'ın Mekke şehrinde duyurulmuş ve yayılmıştır. Günümüzde İslam, 2 milyarı aşkın takipçi sayısıyla yeryüzünün Hristiyanlıktan sonraki en kalabalık din. Yaşadığımız günümüz dünyasında İslam hukukunu ya da başka bir deyişle şeriatı esas hukuk sistemi olarak uygulayan 9 ülke, İslam dinini, sadece resmî devlet dini olarak kabul eden 16 ülke var bu 16 ülke şeriatla yönetilmez ve vatandaşlara din özgürlüğünü garanti eder. Çoğunluğu Orta Doğu ve Afrika'da bulunur. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olup laik bir yönetimleri bulunan 28 ülke ile birlikte 53 ülke ile Dünyanın %25 ülkesi Müslüman sayılır. Gazze’de yaşanan mezalimin, tüm dünyaya canlı yayında izlettirilen soykırımın arkasında İsrail’in Batı devletleri ile kurduğu sıkı ilişkiler yatıyor. İsrail’in bu denli pervasız olabilmesinin bir nedeni de Müslüman ülkelerle de açıktan ya da perde arkasından kurduğu siyasi ve ekonomik ilişkiler. Bu sebeple Türkiye’sinden Endonezya’sına, İran’ından Körfez ülkelerine, Fas’ından Orta Asya’sına Müslüman yöneticiler hem kendi halklarını aldatmakta hem de uluslararası zeminde Filistin davasını da bir istismar kartı olarak ceplerinde tutmaktadır. Yönetimlerin Gazze konusunda nutuk atmakla sınırlı kalan sözde tepkileri en fazla görünürdeki ilişkileri askıya almakla sınırlı kalmakta. 7 Ekim sürecinde İsrail’in en şiddetli saldırıları karşısında hava, kara ve deniz sahalarını İsrail’e kapatmalı, saldırılar son bulana kadar tıpkı Şam rejimi, İran ve Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar İsrail’e de uygulanmalıdır. Ancak yapılması gereken bu olmasına rağmen neden böyle bir adım dahi atılamıyor gizli, açık siyasi, ekonomik ilişki ağları. İsrail yönetimi de bu ilişki ağında ne yaptığını bildiği için Müslüman ülkelerin ne dediğini pek de önemsememektedir.

***Musevilik, Hristiyanlık, İslam ve Konfüçyüs dinleri ekonomik olarak incelendiğinde dini kısımların ekonomiye çok etkisi olduğu gerçektir. Dini inançlar bütün kültürel ve sosyal değerleri, sosyal yapı içindeki kurumları belirlemektedir. Bu bağlamda dini anlayış farklılıkları, siyasi kültürlerin devlete yüklediği rolleri de farklılaştırmaktadır. Doğu ile Batı arasında din farkı ekonominin yapı ve anlayışının önemli bir bileşeni olarak devletin rolünü de etkilemektedir. Batıda devlet bütünleştiricidir, hakemdir, bireyler ve temel sosyal birimler arasındaki ilişkileri uzlaştırıcıdır, yerli ve yabancı iktisadi varlıklar arasında arabulucu rolü üstlenen bir organizasyondur. Burada iktisadi varlık devletle birlikte zenginleşmeye yönelir ve ondan aktif bir ekonomi politikası bekler. Yahudi dini etiği, iktisadi ve girişimcilik faaliyetlerinde kendini gösterebilen rasyonel dünyevi faaliyetlere yönelir. Kaçınılmaz olarak doğuştan gelen bencillik Yahudilik tarafından kınanmaz, çünkü insan iradesini ve enerjisini harekete geçirmeye yardımcı olur ve kişi için fayda her zaman eninde sonunda toplum için faydaya dönüşür. Biriken servet emeğin adil bir ödülü olarak görülür ticaret, bankacılık dâhil. Hristiyanlıkta mülkiyet ve maddi eşitsizlik kendi başlarına kınanmaz, ancak ilk olarak yoksullara karşı saygılı bir tutum gerektirir, çünkü onların yüzü Mesih'in yüzüdür ve ikinci olarak yoksullara yardım etme, serveti hayırseverlik yoluyla yeniden dağıtma ihtiyacı vardır. İslam, ticareti hayatın bir parçası olarak kabul etmiş ve ona dair düzenlemeler getirmiştir. Bizi aldatan bizden değildir. Peygamber tarafından söylenen doğru sözlü tüccarın kıyamet gününde Şehitler ve peygamberler ile birlikte olacağı sözü de ticarette dürüst olmaya teşvik etmiştir. Çin ekonomik, teknolojik ve sosyolojik gelişimi açısından birçok yönden Batı’dan üstün ve kapitalizmin gelişimi için en uygun on koşullara sahip olarak bilim, teknoloji ve sanayinin gelişimini etkileyen birçok önemli keşfe imza atmıştır.

****Sonuç olarak, ibadet 10 kısımdır; 9u helâl rızık talep etmek, 1i ise diğer amellerdir. Biz Müslümanlarda %100 olmalı bakış açımız. Duruma göre menfaate göre güce göre değişiyorsan Müslüman değilsindir. Kimi günahkâr Müslüman diyebilir fakat genel olarak sadece sana değil tüm ülkeye zararı var ise geniş açı ile bakınca anlayabilirsin. %0 insan, insan değil demek. Görüşüme göre kimi insanlar hayvanlardan daha aşağı. Yaptıkları, yaptıklarının etkileri, sonradan normalleşmesini hesaba katamayanlar geri zekâlı tipler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Necmettin Şimşek Arşivi