Yerel seçim değil referandum
Öncelikle şunu söyleyeyim bu yazı seçim gecesi sıcağı sıcağına kaleme alınıyor. Önümüzdeki günlerde sonuçların tam anlamıyla belli olmasıyla daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Seçim sonucu sürpriz oldu mu derseniz hem evet hem hayır cevabını verebilirim. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde pek umut yoktu, lakin arada kaybedilen sürpriz şehirler de oldu. İlçeler bazında ise gerek Konya gerekse de Türkiye genelinde çok büyük bir değişim söz konusu. Bir yerel seçimden ziyade hükümet açısından gelecek 4 yıl için referanduma şahit olduk. Gerekli dersler çıkarılıp ekonomi belli bir seviyeye getirilemezse dört yıl sonra veya daha öncesinde benzer bir tablo ile karşılaşılacağı kesindir.
Seçimin sadece adı yereldi. İktidara güven oylamasına dönüştü. Eğer gerçekten yerel seçim havasında olsaydı İstanbul, Ankara, İzmir vb. şehirler bu kadar kötü durumdayken rekor oyla kaybedilmezdi. Vatandaşın düşüncesine saygılıyız. Sözde muhalif gazeteciler gibi istemediğimiz bir sonuç çıkınca millete hakaret edecek değiliz. Beş yıl sonra nasıl bir manzara ile karşılaşacağımızı merak ediyorum. İnşallah yanılan biz oluruz. Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur. Biz demiştik diyen de. Fakat bazı şeyler göz göre göre geldi.
İnsanlar Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güvendiklerinden yeni bir kredi vermişti. Lakin geçen bir yıl da ekonomik anlamda hissedilir bir düzelme olmadığı gibi işler daha da kötüye gitti. Seçim öncesi çıkarılan EYT yasası ile bütçeye ek yük binerken işin sonunda kimse memnun edilemedi. Bu seçim de EYT ile emekli olanlar bile AK Parti’yi desteklemedi. Yapılan onca şey boşa gitmiş oldu. Son yıllarda yapılan işlerin büyük bir kısmı günü birlik sonu düşünülmeden yarım yamalak yapılıyordu. Ekonomi politikasında bir istikrar sağlanamadığından bu günlere geldik. İhracatçıyı düşünen bir politikanın sonunda olan onca yılın kazanımına oldu. Atılan taş ürkütülen kurbağaya değmedi.
Türkiye yüzyılı, beka meselesi, yerli ve milli yatırımlar vb. insanlar destekliyor ama bir yandan da nefes almak istiyor. Ekonominin bu kadar gündemde olduğu bir ortamda sırf performansına göre bir belediye başkanının seçilmeyeceği belliydi. Hükümet kanadı göremedi mi yoksa görmek mi istemedi bilemiyoruz. İşin sonun da Ekrem İmamoğlu gibi bir figür Türk siyasetinde ön plâna çıkan bir isim oldu daha ne söyleyelim(!)
Önümüzdeki günler çok şeye gebe olacak. Sıcağı sıcağına anca bu kadarını söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Devlet Bahçeli “Önümüzdeki dönemde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez ” demişti. Geçen ortalama bir yıl da gerçekten ülkemizde çok şey değişti. Yaşanılan değişim ne milletin ne de devletin lehine oldu. Günübirlik kararların sonuçlarını ilerleyen dönem de göreceğiz. Herkes şapkasını önüne koyup nerede hata yaptığını düşünmeli. Milletin sesine kulak verilmediği takdirde geçmiş yıllarda yaşanılanlar ANAP örneğinde olduğu gibi ortada. Olan da hayır vardır deyip, çekidüzen verilerek yola devam edilmeli.
