Yaklaşıyor Yaklaşmakta Olan
Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Hastalıklar, sel, depremler, orman yangınları, felaketler… Beşeri yahut Rahmani kıyametin habercisi olaylar olaylar. Ölümü unutarak yaşayan biz ahir zaman ümmetine ne büyük derstir.
Malumunuz biz hanımlar temizlik, yemek, misafir ağırlama, çocuk yetiştirme gibi koşturmaları içinde kayboluyor. Beyler de çalışma hayatı içinde kendi gündelik meşguliyetinde. Bir de bakıyoruz ki zaman geçmiş. Yaşımız ilerlemiş saçımıza aklar düşmüş de haberimiz olmamış. Ömür ağacı yapraklarını hızla dökmüş de yetişememişiz. Hele bir de çalışan bir anne isek ne yazık ki enerjimiz daha çabuk bitiyor ve beden yorgunluğuna zihin yorgunluğu ona da yer yer gönül yorgunluğu ekleniyor.
Necm suresi 57.ayetinde yüce Rabbimiz bize: “Yaklaşıyor yaklaşmakta olan” diyor. Bu sözüyle kıyameti haber veriyor biz inanan akıl sahiplerine.
Biz inanıyoruz ve akıl sahibiyiz şükürler olsun. Pekii burada bir soru soralım kendimize: Rabbimizin muhatabı olan biz aciz kullar yaklaşmakta olan kıyamet gününe, yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan sorguya çekileceğimiz o güne, zerre miktarı hayrın da zerre miktarı şerrin de yazılıp karşılığının alınacağı o güne, ne kadar hazırlanıyoruz?
Kıyamete ve öldükten sonra verilecek hesaba iman etmiş bir Müslüman gün içinde neler yapabilirse dünyaya gönderiliş amacı olan kulluğunu hakkıyla yerine getirmiş olur? Bu sorulara yanıt aradığımda karşıma çıkan cevapları kısa ve öz halde maddeleyerek sunmak istedim.
1.En önemli madde olarak güne erken başlama ve sabah namazından sonra uyumama yani eskilerin tabiriyle güneşin üzerine doğmadığı kişiler daha dinç ve aktif oluyorlar. Günün bereketinden faydalanıyorlar.
2.Peygamber efendimizi rol model alarak yaşamak. Onun gibi gülümsemek, ahlaklı yaşamaya gayret etmek. Tertip ve düzeni ihmal etmemek. Onun gibi hem kalbi hem bedeni temizlikle yaşamaya çabalamak. Onu model almak için hayatını öğrenmeye çalışmak.
3.Beş vakit namaz kılma. Namaz rutini oluşturma. Hiçbir mekanda ve hiçbir olumsuz şartta gücümüz yettiğince edasını terk etmeden vakitlice namaz kılma. Üstelik keşke herkes yapabilse ama büyük insanların yaptığı gibi karşımızda Kabeyi hayal ederek tam bir huşu hali ile surelerin anlamlarını düşünerek hissederek Rabbimizle konuşurcasına yalvarırcasına namaz kılalım. Namazın hayatımızdaki aksaklıkları tamir etmedeki başarısını hissedeceksiniz.
4.Bolca dua etmek, günlük düzenli olarak belli bir sayıda salavat okumak. İstiğfar çekmek. Günahlarımızın affı için tevbe etmek. Farklı tesbihatlar yapmak. Özellikle namaz sonu tesbihatını kaçırmamak. Bilhassa cuma günü cuma vakti gibi yahut farz namazlarından sonra duaların reddedilmeyeceği anları kollayarak değerlendirmek.
5.Günde en az bir sayfa olacak şekilde Kuranı kerim okuma rutini oluşturma. Böylece hem okumayı unutmamış olacağız hem de az zamanda büyük işler yapmış Rabbimizin sevdiği kul olma yolunda çaba harcamış olacağız. Unutmayalım ki amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır.
6.Niyet tutarak sadaka vermek. Çok kıymetli psikolojik danışman Saliha Erdim Hanımefendiden öğrendiğim bir yöntem. Zekat bir zorunluluk sadaka gönüllülük işidir. Paramızdaki kirin temizlenmesi ve dualarımızın kabul olması için gerekli önemli şartlardan biri de sadaka vermek. Unutmayalım ki Rabbimizin bizim yapacağımız hiçbir ibadete ihtiyacı yok. O, ihtiyaçlardan münezzehtir. Bilakis ihtiyaç sahibi olan kendimiziz.
7.Plan yapma. Günlük plan oluşturan kişiler o günü yönetmede daha başarılı oluyorlar. Yapılacak işleri önce bir kağıda not edip yaptıklarımızın üstünü çizerek daha çok motive oluruz böylece içimiz rahat eder ve pozitif bir insan oluruz.
8.Konuşmada sadeleşmek. Dili malayani işlerden uzak tutarak gıybet dedikodu yapmamak. Bu sayede kul hakkına girme ihtimalimiz azalır. Daha huzurlu bir kul olarak enerjimizi boş işlerden faydalı işlere kanalize etmiş oluruz.
9.İsraf etmeden yaşamaya özen gösterme. Ekmeğin, suyun, eşyanın… Elimizdekilerin kıymetini bilip Rabbimize şükür insanlara teşekkür edebilelim.
10. Sohbet dinlemek. Hususi zaman ayıramasak da mesela yemek yaparken açalım sevdiğimiz bir hocayı yahut kişisel gelişim uzmanını ya da bize iyi gelen psikolog, yazar, şair vs. kişileri dinleyelim. Zihnimize olumlu mesaj veren kim varsa içeri buyur edelim. Ahlakımızı bozan dizilerden, cinayet haberlerinden uzak kalıp faydalı programlar izleyelim, dinleyelim. Örneğin Trt Belgesel tv’de “Aile Olmak” adlı yarım saatlik 11 bölümden oluşan belgeseli izlemenizi öneririm.
“İnsanlar Sana kıyâmetin zamanını soruyorlar. De ki: «Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.»” (el-Ahzâb, 63)
“Onlar kıyâmet gününün kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar. Şüphesiz onun alâmetleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar?” (Muhammed, 18)
Selam ve dua ile kalınız.