Wagner’den ders çıkarmak
Türkiye’nin ilgi alanına giren bölgelerde pek de hayırlı işler yapmayan Wagner şirketi geçtiğimiz Cuma gecesi kritik bir kararla Moskova’ya meydan okudu. İsyan bayrağını çekti.
Cumartesi günü boyunca sıcak bir çalışma olmamasına rağmen Moskova’yı epeyce paniklettiğini söyleyebileceğimiz bir resim verdikten sonra akşam saatlerine doğru Belarus’a taşınmayı kabul ederek süreci sonlandırdılar.
Rusya açısından kabul edilebilir bir durum değildi bu. İlk anda Türkiye’nin 15 Temmuz’unu hatırlatan bir görüntü vermiş olması Rusya’nın da dokunulamaz olmadığını gösterdi.
Anlaşma sağlanamasaydı, oldukça kanlı ve yıkıcı bir isyanla mücadele etmek zorunda kalacaktı Putin ve şürekâsı.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan Putin ile dayanışma mesajı vermiş olsa da olayın ülkemiz açısından olumlu ve olumsuz yönlerinin bulunduğunu söyleyebiliriz.
25 bin civarında askeri olan bir şirket Wagner.
Faaliyet alanı Türkiye’nin uluslararası ilişkileriyle çatışıyor. Suriye ve Libya başta olmak üzere genelde Afrika’da çalışıyor. Oraların tamamında menfaatimizi temsil eden tarafın karşısında yer alıyorlar.
BM üyesi bir devletin nizami ordusu olmadıkları için savaş hukukuna aykırı hareket ettiklerini söylemeye gerek bile yok. Hiçbir kural tanımadan, sürekli saldırıyor, sürekli öldürüyorlar.
Rusya umarız bundan bir ders çıkarır da bir daha böylesi illegal yapılanmalara prim vermez, tevessül etmez.
Benzerini ABD mahreçli Black Hawk isimli şirket de yapıyor.
Uzunca süredir Ukrayna’dalardı.
Orada da savaş hukukuna uymadıkları biliniyor.
Katiller sürüsü ve hiçbir kutsalı bulunmayan paralı askerler…
Umalım ki Ukrayna’daki işgali sonlandırsınlar. Haksız bir işgalin gerekçesi olamaz elbette.
İlaveten, Suriye ve diğer bölgelerden Ukrayna’ya kaydırılmışlardı.
Şirket başarılı olmuş olsaydı, Türkiye açısından daha iyi olmazdı.
Bu sefer Rusya istikrarsızlaştırılmış olurdu.
Ülkemiz için istikrarsız bir Rusya da iyi değil. Bunca ticari, askeri ve stratejik ilişkimiz bulunan dev bir komşu…
Rusya’daki olayları geçen hafta kaleme aldığım yazı kapsamında değerlendiriyorum. Yazıda ortaya konulan analiz bir kez daha doğrulandı. Küresel patronların sözünü dinlemeyen Putin bu şirket üzerinden dize getirilmek istendi.
ABD ve müttefiklerine ilişkin bir laf etmese de bundan sonra Wagner onların potansiyel bir ortağı olacaktır.
Bugüne kadar belki uzak durdular, doğrudan ilişki kurmadılar ama yarın iş birliği yapmayacakları anlamına gelmez.
Rusya’dan destek almadan 25 bin kişilik bir ordu nasıl ayakta kalacak?
Belarus’a yerleştiler diyelim, dışarıya iş yapmadan, dışarıdan destek almadan, yani ihale almadan nasıl varlıklarını sürdürecekler?
Rusya olanı sineye çekmeyecek, bu yapıyı sıfırlamayı deneyecek.
Eli kanlı katiller yarın normal hayata dönebilirler mi?
Önümüzde bir Rambo örneği mevcut?
Afganistan ya da Çeçenistan cihadına yardıma giden mücahitler nerede bugün?
Wagner’ciler bugüne kadar Rusya için çalışıyorlar, ondan destek alıyorlardı. Bu kesilince kime hizmet edecekler?
Cevap basit: Parayı kim verirse ona.
Peki, para kimde?
Dünyaya nizamat vermeye çalışan karanlık çevrelerde…
Libya’da doğrudan ve Suriye’de ise dolaylı olarak ABD’lilerle çalıştılar. En azından iletişimleri mevcut.
Kanaatimce bundan sonra Rusya için karanlık geceler muhtemeldir. ABD doğrudan istihdam etmez bunları, ama aracılar vasıtasıyla yararlanabilir.
Böylece Suriye ve sair coğrafyalar biraz daha rahat bir nefes alabilirler mi, emin değilim.
Ukrayna işgalini bitirmediği, diğer bölgelerde demokrasi ve insan hakları merkezli bir devlet olmadığı müddetçe Rusya ve Putin bu tür sınamalara maruz kalacaktır.
Ortalığı ABD’ye bıraksın demiyorum, ama elindeki gücü haklının yanında kullanmaması için bir sebep yok.
Bu, Türkiye’yi daha iyi anlaması ve daha sıcak ilişkiler kurması için bir vesile olabilir. Başkasının teröristine ‘özgürlük savaşçısı’ demek kolay.
