UNUTULAN EFSANELER 3
Sevgili okuyucularım. ‘Unutulan efsaneler’ köşemizde bu hafta sizlere Milli güreşçimiz Yaşar Erkan'dan bahsedeceğim.
1912 yılında Erzincan'da doğan efsanevi sporcumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin olimpiyatlarda aldığı ilk altın madalyayı kazanan sporcu olarak Türkiye spor tarihine yeni bir yön veren bir isim oldu.
Yaşar Erkan, 1936 Yaz Olimpiyatları'nda altın madalya aldıktan sonra “Şampiyonluk kürsüsünde şanlı bayrağımız şeref direğine çekilirken kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar sel gibi aktı. Yüz yirmi bin kişinin ve Hitler’in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek ve ayakta güzel marşımızı dinletmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür.” diyerek büyük bir coşkuyla o anısını paylaşır bizimle.
Yaşar Erkan'ın Berlin'de bu anısını yaşadığı anlarda kendisine Türkiye’den bir memur tarafından Mors alfabesi ile tıkır tıkır bir telgraf çekildi. Gönderilen mesajda “Kendin küçüksün; ama memleket için önemli bir iş yaptın. Artık adın Türk spor tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar!” yazıyordu.
Yaşar Erkan, bu telgrafın Mustafa Kemal Atatürk’ten geldiğini öğrenince gözyaşlarını tutamadı.
Daha sonra Erkan’a Atatürk tarafından bir ev armağan edildi. Aynı zamanda sporcunun soyadı olan ve ‘çaresiz’ anlamına gelen Naçar, Atatürk tarafından ‘bir topluluğun ileri gelenlerinden’ anlamındaki Erkan olarak değiştirildi. Yaşar Erkan aynı zamanda bir terziydi.
Efsane sporcumuz, 1940 yılında da Balkan şampiyonluğunu kazandıktan sonra güreşi bıraktı. Yaşar Erkan 18 Mayıs 1986'da vefat etti. Mezarı Zeytinburnu'ndaki Merkezefendi Mezarlığı'nda bulunuyor.
Bu haftaki köşemizde sizlere ilk altın madalyalı sporcumuz olan Milli güreşçimiz Yaşar Erkan'dan bahsettim. Gelecek hafta başka bir efsane sporcumuzda buluşmak üzere hayırlı pazarlar diliyorum.